Geçtiğimiz haftalarda imalat sanayimizdeki girişimlerin, sektörlere nasıl dağıldığını aktarmıştım. Kısaca hatırlatayım.
- Türkiye’de 2023 sonu itibarı ile 3 milyon 723 bin girişim var.
- İmalat sanayinde faaliyet gösteren girişim sayısı 461 bin 644.
- Türkiye’de toplam girişimlerin sayıca yüzde 12,4’ü imalat sanayinde faaliyet gösteriyor.
- İmalat sanayi içinde en fazla girişim 66 bini aşan üretici ile fabrikasyon metal ürünlerinde. İkinci sırada 63 bin 513 girişim ile giyim ürünleri imalatı, üçüncü sırada 57 bin 606 girişim ile gıda imalatı, dördüncü sırada 45 bin 622 üretici ile mobilya
- Sanayi sektörünün sayıca yüzde 60’a yakını bu beş sektörde.
- Sanayideki her 5 girişimden birinin tekstil ve giyim ürünleri imalatı sektörlerinde olması, yine her 10 girişimden birinin mobilya imalatında olması son derece dikkat çekici
Bugün sektörlerdeki firma sayısının yanında, bu sektörlerin istihdamları ve üretim değerleri ile özet veriler paylaşıyorum.
2023 itibarı ile imalat sanayinde 461 bin 644 girişim var demiştik. Bu girişimlerde istihdam edilenlerin sayısı 5 milyon 51 bin. Yani bizim sanayi sektörümüzde firma başına düşen çalışan sayısı yaklaşık 11. Firma başına istihdamın en yüksek olduğu sektörler, tütün, ecza, motorlu kara taşıtları, ana metal ve diğer ulaşım araçları; en düşük olduğu sektörler ise kayıtlı medyanın çoğaltılması, mobilya, makine kurulumu ve ağaç ürünlerinde. İki uçtan birer örnek: ağaç ürünlerinde firma başına 4 kişi çalışırken, ecza imalatında sayı 64.
Başka bir açıdan bakalım. İmalat sanayinde istihdam edilen 5 milyonu aşkın çalışanın yüzde 14,6’sı giyim ürünleri, yüzde11,7’si gıda, yüzde 10’u tekstil sektörlerinde. En küçük paya sahip olanlar ise yüzde 1’in altında oranlar ile tütün, içecek, kömür-petrol ve ecza.
2023 yılında imalat sanayinde yapılan üretimin parasal karşılığı 15,5 trilyon TL (2023 kuru ile 660 milyar dolar). Bunun yüzde 14,1’i gıda imalatından geliyor. Sektörlerin üretim değerleri sıralamasında gıdadan sonra, yüzde 10,6 payla ana metal, yüzde 8,7 ile motorlu kara taşıtları, yüzde 6,8 ile fabrikasyon metal ürünleri imalatı geliyor. Son sıralarda ise deri, tütün ve ağaç ürünleri var.
Tüm bunları bir araya getirince, önümüze şu tablodaki durum çıkıyor.
% pay | GİRİŞİM SAYISI | ÇALIŞAN | ÜRETİM DEĞERİ |
Gıda | 12,5% | 11,7% | 14,1% |
İçecek | 0,2% | 0,4% | 0,7% |
Tütün | 0,0% | 0,1% | 0,0% |
Tekstil | 5,8% | 10,0% | 6,5% |
Giyim | 13,8% | 14,6% | 4,6% |
Deri | 2,3% | 1,7% | 0,7% |
Ağaç ürünleri | 5,0% | 2,0% | 1,5% |
Kağıt | 1,1% | 1,9% | 2,5% |
Kayıtlı medya | 2,7% | 1,1% | 0,6% |
Kömür Petrol | 0,1% | 0,2% | 4,0% |
Kimyasal | 1,7% | 2,5% | 5,3% |
Ecza | 0,2% | 1,0% | 1,2% |
Kauçuk Plastik | 4,6% | 5,5% | 5,0% |
Metalik olmayan mineral | 4,2% | 5,8% | 5,4% |
Ana metal | 1,5% | 3,8% | 10,6% |
Fabrikasyon metal | 14,3% | 9,3% | 6,8% |
Bilgisayar elektronik | 0,6% | 1,3% | 1,9% |
Elektrikli teçhizat | 2,8% | 4,4% | 5,6% |
BYS makine | 4,8% | 6,3% | 5,6% |
Mot. Kara Taşıtları | 1,4% | 4,9% | 8,7% |
Diğer Ulaşım araçları | 0,4% | 1,5% | 2,4% |
Mobilya | 9,9% | 4,8% | 1,8% |
Diğer imalat | 3,3% | 2,1% | 1,4% |
Makine kurulum | 6,9% | 3,3% | 1,7% |
Birkaç çarpıcı sonuç:
Tekstil ve hazır giyim imalatı sektöründeki girişim sayısı 90 binin üzerinde ve bu firmalar, ülkemizdeki bütün sanayi sektörünün sayıca yüzde 19,6’sını oluşturuyor. İki sektörün çalışan sayısı 1,2 milyonun üzerinde ve tüm imalat sanayinde çalışanların yüzde 24,6’sını barındırıyor. İki sektörün üretim değeri ise 73,5 milyar dolar ve toplam imalat sanayi üretiminin yüzde 11,1’ini gerçekleştiriyor. Özetle, firmaların beşte biri, çalışanların dörtte biri fakat üretimin dokuzda biri tekstil ve hazır giyimde.
Deri, ağaç ürünleri, mobilya, makine kurulumu, fabrikasyon metal ve kayıtlı medyanın çoğaltılmasında da benzer bir resim var.
Karşı tarafta elektrikli teçhizat imalatı yapan firmaların imalat sanayi genelinde firmalarda sayıca payı yüzde 2,8. Çalışanların yüzde 4,4’ü bu sektörde istihdam edilirken, üretimdeki pay yüzde 5,6. Otomotiv sektöründe firma, çalışan ve üretim payları yüzde 1,4, yüzde 4,9 ve yüzde 8,7. İlaç imalatında paylar binde 2, yüzde 1 ve yüzde 1,2.
Birkaç öneri ile bitirelim:
- Sanayi sektörlerimizden bazılarının ciddi bir yeniden yapılanma ihtiyacı var.
- Sektörün içeride büyük olması, küresel pazarda güçlü olduğu anlamına gelmiyor.
- Yatırım teşvik sisteminde bazı sektörler (istisnai durumlar dışında) kapsam dışına çıkarılmalı.
- Firmalarımızın dalgalı konjonktürde finansal olarak yara almasının bir nedeni de yüz binlercesinin mikro ölçekli olması.
- Büyük dış pazarlara mal sunarken yaşanan sorunlardan önemli biri ölçek yetersizliği.