13 OCAK 2000’de Microsoft CEO’luğu görevini Bill Gates’ten devralan Steve Ballmer, Süreyya Ciliv’in Microsoft Türkiye Genel Müdürlüğü döneminde, 2000’lerin başında İstanbul’a geldi.
Ballmer, İstanbul’a gelmeden önce Süreyya Ciliv ve Microsoft Bölge Başkanı Emre Berkin’e programıyla ilgili şu uyarıyı yapmıştı:
– Bakın ben ailemi bırakıyorum, oraya geliyorum. İş seyahatlerimde dakikam boş geçsin istemem. Her dakika şirkete faydası olacak bir iş yapmam lazım. Ben çalışmaya alışkın biriyim. Beni ne kadar çok çalıştırırsanız o kadar iyi…
Ciliv, Ballmer’ın bu uyarısına uymuş, neredeyse dakikası boş geçmeyecek bir program hazırlamıştı. Hazırlanan programı Ballmer bile ağır buldu:
– Nasıl bir program hazırlamışsınız. Tuvalete gidecek vaktim yok. Fazla çalıştırıyorsunuz.
Ballmer’ın İstanbul’daki ilk gününün mesaisi 22.00’de bitince konaklama için Çırağan Sarayı’na gidildi. Ciliv, Ballmer’ın konaklaması için Çırağan Sarayı’nı seçerken şöyle düşünmüştü:
– Koskoca Microsoft’un CEO’su geliyor. Boğaz’ı görsün, güzelce ağırlayalım. İstanbul’u sevdirelim.
Otelin Genel Müdürüne de kendilerine iyi bir oda verilmesini özellikle rica da etmişti. Ciliv, ertesi sabah Ballmer’ı almaya gittiklerinde yardımcısı Mine Hanıma döndü:
– Mine Hanım, bir kontrol et bakalım. Steve Ballmer’a doğru dürüst bir oda vermişler mi?
Mine Hanım, odanın yerini öğrenince hayal kırıklığına uğradı, durumu Ciliv’e aktardı:
– Oda Boğaz’ı görüyor ama tadilat nedeniyle kurulan inşaat iskelesi manzarayı kapatıyor.
Ciliv, hemen otelin Genel Müdürünü aradı:
– Kırk yılda bir şey rica ettik. Microsoft’un CEO’suna gürültülü, önünde iskele olan odayı mı verdiniz?
Genel Müdür, Ciliv’in sitemi üzerine harekete geçti. Ballmer’ın odasını değiştirdi:
– Sayın Ballmer’ı Çırağan’ın eski saray bölümündeki Sultan Suitine aldık. Bunun için sizden ayrıca fark almayacağız.
O gün de yoğun program 22.00’ye kadar sürdü. Süreyya Ciliv ve Emre Berkin, Steve Ballmer’a Sultan Suitinin kapısına kadar eşlik etti. Ballmer yeni odasına girdi, Ciliv ve Berkin, kapı önündeki rahat koltuklarda günü değerlendirmeye koyuldu.
Az sonra Ballmer odadan çıktı:
– Süreyya, sana önemli bir şey soracağım. Çocuklarla konuşmak için ABD’yi arayacağım. Acaba kendi AT & T kartımla mı, yoksa ödemeli mi arasam? Otelden aramak pahalı olur. En ucuz yol hangisi?
Microsoft’un CEO’sunun telefon bedeli farkı gibi ayrıntıya bile takılması Ciliv ve Berkin’i şaşırtmıştı. Ballmer, odaya girip, az sonra yeniden yanlarına döndü:
– Ya siz çıldırdınız mı? Nasıl bir oda kiralamışsınız? Bu oda saray gibi… Geçen seneye kadar tasarruf etmek için Bill Gates’le otellerde aynı odada kalırdık. Siz Microsoft’u ne zannettiniz, bizim bu kadar paramız yok. Saray odalarında kalarak gelmedik buralara.
Ciliv, hemen durumu açıkladı:
– Asıl ayırttığımız odanızın önünde inşaat iskelesi olduğunu öğrendik. Bunun üzerine otel genel müdüründen odayı değiştirmelerini rica ettim. Müdür Bey, oda sınıfını fark istemeden özür için yükseltti. Sizi Saray Suiti’ne fark istemeden almış oldular.
Ballmer bu duruma memnun oldu:
– Aferin. İyi iş çıkarmışsınız. Şirketin paralarını harcamayın. Bu paraları zar zor kazandık. Ne olacağı belli olmaz. Tasarruf çok önemli…
Microsoft gibi dünya teknoloji devi bir şirketin CEO’sunun en iyi dönemlerinde bile tasarrufa verdiği önemi ortaya koyan bu öyküsü Fırat Demirel’in Kronik’ten çıkan “Global İş Dünyasında Sıradışı Bir Lider: Süreyya Ciliv” kitabında okudum.
Ekonomik açıdan zor geçmesini beklediğimiz 2025 yılının ilk günlerinde Microsoft’un en tepe yöneticisinin tasarrufa verdiği önemden çıkaracağımız dersler olduğunu düşündüm.
Haksız mıyım?
En küçüğünden en büyüğüne tüm şirketlerin patron ve yöneticilerinin, kamu kurum ve kuruluşlarını yönetenlerin Steve Ballmer’ın Çırağan’da Saray Suitinde konaklatılmasına verdiği tepkiyi, Amerika’ya telefon ederken kılı kırk yardığını tekrar tekrar okumasında yarar var…
Telefon ücreti için bile en uygunu arayan CEO neden özel uçak istedi?
SÜREYYA Ciliv’in Türkiye Genel Müdürü olduğu dönemde, 2000’lerin başında İstanbul’a gelen Microsoft CEO’su Steve Ballmer, iki günlük yoğun programının ardından Suudi Arabistan’a geçeceğini son anda ekibe bildirmişti.
Daha önce bilet alınmadığı için Ballmer’ın programına uyacak sefer bulunamamıştı.Ballmer, programının aksayacağı telaşıyla ekibe döndü:
– İstanbul’dan Suudi Arabistan’a özel uçakla gitmem gerekecek anlaşılan. Bana küçük bir özel uçak bulabilir misiniz?
Ballmer’ın bu talebi Süreyya Ciliv ve Emre Berkin başta olmak üzere Microsoft Türkiye ve bölge ekibi için ters köşe durumu yaratmıştı:
- Microsoft, gerçekten de masraflarına çok dikkat eden bir şirket. Çalışanlar kendi telefonlarını iş için kullanırsa onlara ödeme yapılıp yapılmaması bile çok uzun tartışılıyor. 20-30 liralık masraflar bile en tepe yönetimde tartışılıyor.
Süreyya Ciliv, şaşkınlık yaşasa da Ballmer’ın özel uçak talebi için hemen harekete geçti. İstediği küçük özel uçak kısa sürede uçuşa hazırdı. Emre Berkin’le birlikte Ballmer’ı Suudi Arabistan’a yolcu etmek üzere Atatürk Havalimanı Genel Havacılık bölümüne gitti.
Ballmer’ın uçağa binmesiyle inmesi bir oldu. Ciliv, telaşlandı:
– Acaba bir hata mı yaptık? Ballmer neden uçaktan indi?
Ballmer, Süreyya Ciliv ve Emre Berkin’e sıkıca sarıldı:
– Türkiye’nin büyük bir potansiyeli var. Güzel işler yapıyorsunuz…
Fırat Demirel’in kaleme aldığı “Süreyya Ciliv” kitabının bu bölümünü okuyunca 2016 yılı Haziran ayında dönemin Yıldız Holding Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ülker’le yaptığımız Konya-Karaman yolculuğunu anımsadım.
Murat Ülker, özel uçakla İstanbul’dan Konya’ya giderken o günlerde gerçekleştirdiği bir iş seyahatini örnek olarak anlatmıştı:
- Gece İstanbul’dan Mumbai’ye uçtuk. Gündüz orada çalıştık. Gece Tayvan’a uçtuk. Gündüz işlerimizi tamamladık. Araya hafta sonu girdi. Palau’ya gittim. Hafta sonunu teknemde geçirdim, dalış yaptım.
- Pazar gecesi Filipinler’e uçtuk. Gündüz yine işleri tamamladık. Gece Güney Kore’ye geçtik. İşleri gün içinde bitirdik. Gece İstanbul’a doğru yola çıktık.
Yolculukta zamanı iyi kullanmaya çalıştıklarını vurgulamıştı:
– Gece biz uçakta uyuruz, gündüz de pilotlarımız uyur, dinlenir.
Sonra şu hesabı ortaya koymuştu:
– Özel uçak, tarifeli seferlerle yolculuk yapmaya oranla yılda 2 aylık iş günü kazandırabiliyor…
2025’e Fenerbahçe formasıyla Kabe’de tavaf yaparak girdi
TEKSTİL sektöründen tanıdığım iş insanı Sami Yüksel, Wittour’un sahibi ilahiyat doktoru Erkan Aydın rehberliğinde gittiği yılbaşı Umresinden fotoğrafını gönderdi:
– 2025’e Elhamdülillah Kabe’de tavafta girdim. Resmi, yani ihramlı Umre vazifemizi bir gün önce tamamlamıştık. O nedenle üstümde Fenerbahçe forması vardı. Fenerbahçe’nin şampiyon olması için dua ettim.
Erkan Hoca rehberliğinde 2014 yılbaşında gerçekleşen yılbaşı Umresinde Sami Yüksel’le aynı kafiledeydik. Yüksel, 2014 yılına girerken de Kabe’yi tavafta Fenerbahçe forması giymişti.