Psikanalizin kurucusu Freud doğumdan ergenliğe kadar insanın çeşitli psikoseksüel gelişim aşamalarından geçtiğini iddia eder. Çocuk yaklaşık 1.5 yaşına kadar oral dönemdedir, sonrasında yerini 3 yaşına kadar anal döneme, 3-6 yaş arasında fallik döneme, 6-12 arasında gizil yani buzul döneme, ergenlikte ise genital döneme bıraktığın söyler. Fallik dönemde özellikle erkek çocukların annelerini babalarından kıskandığını belirtir. Bilinci henüz yeni oluşmaya başlayan çocuk tıpkı psikotikler gibi gerçek ile tam olarak sağlıklı bir ilişki kuramazlar. Gerçeklik ya da normallik algıları olgunlaşmamıştır ve toplumun normlarından azade sınırlarda dolaşırlar. Dolayısıyla çocuklar zihinlerinde bir takım sürrealist çıkarımlar ve projeler üretebilir.
Pek çok hayvandan farklı olarak hayatta kalmak için bir başkasının bakımına muhtaç olan insan yavrusu, kendisini emziren, hayata tutunduran annesinin ilgisinin üzerinden kaybolmasını yaşamsal nedenlerle istemez. Bu doğal bir içgüdüdür. Fakat bir problem vardır: zamanla annesinin kendisinin dışında babası ile de ilgilendiğini fark eder. Ağlamaları, yaramazlıkları ya da türlü oyunlar bu ilgiyi tekrar ihsas etmek içindir. Annesinin ilgisini dağıtan babası ortadan kaldırılırsa sorun kökten çözülebilir. Freud bu çocuksu sapmaları Yunan trajedilerinden ilhamla Oedipus kompleksi olarak kuramlaştırmıştır.
Bugün inovasyonun kapitalizmin çocuğu olduğuna dair şüphe yok. İnovasyon Oedipus kompleksi olan erkek çocuktur ama. Her an babasını ortadan kaldırabilir. Ki bu durumu Schumeter yaratıcı yıkım, Christensen Clayton ise yıkıcı inovasyon olarak teorileştirdi. Startuplar öyle bir fikir ve teknoloji ile ortaya çıkabilir ki yerleşik kurumsal oyuncuları oyunun dışına itebilir. En babaları dahi ortadan kaldırma gücüne sahip inovasyon yaramaz ve tehlikeli bir çocuktur. Bir baba başkasının çocukları tarafından öldürülebileceği gibi kendi evinden de yıkıma uğrayabilir. Buna da kurumiçi girişimcilik diyoruz.
Böyle yaşamsal bir tehdit ile karşı karşıya büyükler, yerinde durmayan bu yaramaz çocukları cazip oyuncaklarla sistem içinde yani evde tutmaya çalışır. Genelde oyuncuklar çok caziptir ve startuplar yıkım yerine sisteme entegre olarak onu daha da büyütmeyi tercih ederler. Evde durmak istemeyenler zamanlamayı ve stratejiyi çok iyi formüle etmelidir. Zira erken bir ayrılık daha vahşi dış dünyada parçalanmanıza neden olabilir. Geç bir veda ise babanıza benzemenize yol açabilir. Her durumda ayrılığı tercih edenlerin pazarlık gücü ve dönüştürücü potansiyeli daha çok olacaktır. Eğer girişimciler siyaset felsefesinden beslenerek taklidi zor ileri teknolojiler ve yüksek etkili inovasyonlar geliştirirlerse kapitalizme diz çöktürebilirler. Onu öldürmeseler dahi evcilleştirebilirler. Daha vicdanlı bir kapitalizm inovasyon sayesinde mümkün. Bir ideolojiyi ancak kendi çocuklarıyla vurabilirsiniz. Chul-Hanın dediği gibi Z kuşağı ve bugünkü sosyoloji ile artık devrimler mümkün değildir. Komünizmin, kendisini sürekli yenileyen ve bireyi kendi kendisini sömürterek kendisinin girişimcisi haline getiren kapitalizm ile mücadele etmesi imkânsız. Ama bunu inovasyon yapabilir. İnsan odaklı inovasyon.