Bugün, 10 Şubat Dünya Bakliyat Günü. Bundan 9 yıl önce Türkiye ve Pakistan’ın talebi, Dünya Bakliyat Konfederasyonu’nun (Global Pulse Confederations) çabaları ile Birleşmiş Milletle 2016 yılını “Uluslararası Bakliyat Yılı” ilan etti. Yıl boyunca bakliyat ile ilgili birçok etkinlik yapıldı. En kapsamlı olanı ise 20-22 Mayıs 2016’da İzmir Çeşme’de düzenlenen “Uluslararası Bakliyat Konferansı” oldu. Dünya bakliyat sektörüne yön veren 50’yi aşkın ülkeden 600’den fazla katılımcı konferansa katıldı.
Uluslararası Bakliyat Yılı’nda yapılan çalışmaların etkili olması üzerine Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, 2018 yılında 10 Şubat’ı “Dünya Bakliyat Günü” olarak ilan etti. Böylece 2019 yılından bu yana 10 Şubat Dünya Bakliyat Günü olarak kutlanıyor.
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) 2025 yılının ana temasını “Bakliyatlar; tarımsal gıda sistemlerine çeşitlilik getiriyor” olarak belirledi. Sloganı ise; “Sağlıklı beslenme ve gezegen için bakliyatları sevin” olarak açıklandı.
Gıda kaynağı 5 bin bitkiden sadece 3’ü öne çıkıyor
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO), Dünya Bakliyat Günü nedeniyle yayınladığı “2025 Dünya Bakliyat Günü Rehberi”nde bakliyatın önemi hakkında şu bilgilere yer verildi:“Her yıl 10 Şubat’ta kutlanan Dünya Bakliyat Günü, baklagillerin beslenmemizde, tarımda ve küresel sürdürülebilirlikte oynadığı hayati rol hakkında farkındalık yaratmak için bir fırsattır.
Baklagiller, besin maddeleriyle dolu ve lezzetli kurutulmuş tohumları için hasat edilen bir baklagil alt grubudur. Fasulye, nohut ve bezelye gibi bilindik favorileri içerir, ancak keşfedilecek koca bir baklagil çeşitleri dünyası vardır! Hepsi gıda güvenliği, beslenme ve sağlık ile çevresel sürdürülebilirlik açısından büyük faydalar sağlar.
İnsanlara gıda sağlayan 5 binden fazla bitki türü olmasına rağmen, buğday, pirinç ve mısır gibi sadece birkaç temel gıdaya büyük ölçüde bağımlıyız.
Bu aşırı bağımlılık, tarımsal gıda sistemlerimizdeki biyolojik çeşitliliği azaltır ve beslenme(diyet) çeşitliliğini sınırlayarak zararlı ve hastalık salgınlarına, toprak bozulmasına ve hasat kaybına karşı hassasiyeti artırır. Dahası, düşük gıda çeşitliliğine sahip diyetler genellikle temel makro ve mikro besinlerden yoksundur ve bu da yetersiz beslenmeye yol açar.
Bakliyat çeşitliliğini benimsemek hem tarıma hem de beslenmeye önemli ölçüde fayda sağlayabilir. Çiftlik düzeyinde, baklagillerle ekim sistemlerini çeşitlendirmek, besin yönetimini optimize ederken zararlı ve hastalık döngülerini kırabilir.”
Bakliyatın beslenmedeki önemi
Rehberde, beslenme açısından, diyete çeşitli bakliyatlar dahil etmenin sağlık bakımından çok yararlı olduğu belirtilerek: “ Bakliyatlar, uzun raf ömrüne sahip uygun fiyatlı bir gıda kaynağı sunar. Besin bileşimleri çeşitlere göre farklılık gösterse de, genellikle protein, lif ve kompleks karbonhidratlar açısından zengindirler. Baklagiller sadece besleyici tohumlar değil; aynı zamanda “Sürdürülebilir Kalkınma” için 2030 Gündemi’nin, özellikle gıda güvenliği ve tarım, sağlık, tüketim ve üretim ile iklim değişikliği gibi hedeflerine ulaşılmasına da katkıda bulunuyor.” bilgisine yer veriliyor.
Bakliyatları teşvik etmek için neler yapılabilir?
FAO’nun 2025 Rehberinde hem sağlığımızı hem de tarımsal gıda sistemlerimizi iyileştiren yiyecek seçimleri yapılmasının önemine vurgu yapılarak yapılması gerekenler şöyle sıralanıyor:
- Her birimizin yapabileceği bir şey daha fazla bakliyat yemek! Bakliyat yemeyi seçerek, onları yetiştiren herkesi destekliyor ve böylece üretimlerini teşvik ediyorsunuz. Diyetinize lezzet katmak için birçok türden birini seçin ve yeni tarifler deneyin.
- Hükümetler ve uluslararası kuruluşlar, bakliyat üreten küçük çiftçilere fayda sağlayan etkili ticaret politikaları da dahil olmak üzere stratejiler uygulamalıdır. Bakliyatlardaki uluslararası ticaret, bölgesel ve küresel tedarik zincirlerinin dayanıklılığı için olumlu bir itici güçtür ve tüketicilerin sağlıklı diyet seçeneklerini genişletmesine olanak tanıyan sağlıklı ve besleyici ürünlere erişimi kolaylaştıran kritik bir araçtır.
- Çiftçiler ve çiftçi örgütleri, tarımsal ormancılık, ürün rotasyonu ve ara ekim gibi uygulamalarla bakliyatların benimsenmesini teşvik edebilir. Bu, çiftlik çeşitliliğini artıracak, besin yönetimini optimize ederken zararlıların ve hastalıkların döngülerini kırmaya katkıda bulunacak ve ekonomik olarak riski çeşitlendirecektir.
- Araştırma ve akademi kurumları, bakliyatların faydalarının daha iyi anlaşılmasını sağlamak için araştırma bulgularını vurgulayabilir.
- Gıda işletmeleri müşterilerini bakliyat tüketmeye teşvik edebilir.
- Şefler, farklı tarifler sunarak ve izleyicilerine bakliyatları nasıl pişireceklerini, saklayacaklarını ve kullanacaklarını öğreterek bakliyatları çekici ve sağlıklı bir yiyecek seçeneği olarak sunabilirler. Bunu yaparken, bakliyatların sağlık faydalarını tanıtacak ve tüketimlerini teşvik edeceklerdir.
- Ebeveynler ve öğretmenler, gençleri sağlıklı beslenme alışkanlıklarını teşvik etmenin bir yolu olarak diyetlerine bakliyat eklemenin önemi konusunda eğitmelidir. Sağlıklı beslenme alışkanlıkları, gelecek nesilleri eğitmekle başlar.”
Hindistan, Avustralya, Kanada ve Rusya piyasalara egemen
Dünya Bakliyat Günü öncesinde Mersin Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı ve Ulusal Baklagil Konseyi Başkanı Abdullah Özdemir geçen hafta yayınlanan Ekonomi gazetesinin Tarım gazetesine dünyada ve Türkiye’de bakliyatın durumunu özetle şöyle değerlendirdi: “Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü’nün güncel verilerine göre dünyada 94 milyon ton bakliyat üretiliyor. Bunun 24 milyon tonu ülkelerarası ticarete konu edilerek 17 milyar dolarlık ticaret hacmi oluşturulduğunu söyleyebiliriz. Üretilip ticareti yapılan 20’ye yakın bakliyat çeşidi bulunmasına karşın nohut, mercimek, kuru fasulye ve kuru bezelye gibi ürünlerin toplam bakliyat üretiminin yüzde 70’i, ticarete dâhil edilen bakliyatın yüzde 86’sı bu ürünlerden oluşuyor.
Dünyadaki toplam 94 milyon tonluk bakliyat üretiminin yüzde 26’sını Hindistan tek başına üretiyor. Avustralya ve Kanada ile birlikte, bu üç ülke toplam bakliyat üretiminin yüzde 38’ini gerçekleştiriyor. Ürün bazında incelendiğinde ise ülkemiz açısından bakliyatta en önemli ürünler nohut ve mercimektir. 16,5 milyon tonluk dünya nohut üretiminin yüzde 74’ünü Hindistan tek başına üretiyor. Mercimekte ise 7 milyon tonluk üretimin yüzde 71’ini Avustralya, Kanada ve Hindistan gerçekleştiriyor. Dış ticaret açısından da benzer bir durum söz konusu. 24 milyon ton bakliyat, ülkelerarası ticarete konu olurken, yüzde 50’lik paya sahip olan Kanada, Avustralya ve Rusya en önemli bakliyat ihracatçılarıdır. 2,7 milyon tonluk nohut ihracatının yüzde 56’sını Avustralya, Rusya ve Hindistan gerçekleştiriyor. Mercimek tarafında ise 5,9 milyon ton düzeyindeki ihracatın yüzde 66’sını Kanada ve Avustralya yapıyor. “
Türkiye yanlış politikalarla avantajını kaybetti
Bundan 30 yıl önce Türkiye, bakliyat denilince akla gelen ilk ülkelerden birisiydi. Üretimde ve ihracatta söz sahibiydi. O yıllarda bakliyatta ismi dahi anılmayan Kanada ve Rusya, uzun vadeli ve istikrarlı politikalar izleyerek, Türkiye’yi bakliyat üretimi ve ihracatında geride bıraktı. Kazakistan, Kırgızistan, Arjantin, Meksika, Brezilya gibi ülkeler de Türkiye ile yarışır noktaya geldi. Yanlış politikalar sonucu dünyanın en büyük üretici ve ihracatçı ülkelerden birisi olan Türkiye, şimdilerde bu ülkelerden ithalat yapan ülke oldu.
Türkiye’nin potansiyeline dikkat çeken Abdullah Özdemir bu tabloya rağmen iyimserliğini koruyarak: “Bu tabloyu tersine çevirerek, sektörümüze 80’li yıllardaki gibi altın çağını yeniden yaşatabiliriz. Çünkü bakliyat sektöründe ülkemizde yerleşmiş güçlü bir üretim, işleme, iç ve dış ticaret kültürü var. En önemlisi de tüketim kültürü var. Tüketim kültürü de en önemli avantajımızdır. Buna karşın, gen merkezi Mezopotamya olan bakliyatta tüketimi daha da artırmalıyız. Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre ülkemiz 2024 yılında 1 milyon 345 bin ton bakliyat üretti. Bunun 575 bin tonunu nohut, 405 bin tonunu kırmızı mercimek ve 279 bin tonunu kuru fasulye oluşturdu. Kalan yüzde 6’lık bölümü ise çoğunluğu yeşil mercimek olmak üzere diğer ürünlerdir. Dış Ticaret Verileri Genel Ticaret Sistemi istatistiklerine göre 2024 yılında 1 milyon 390 bin ton bakliyat ihracatı karşılığında 1,3 milyar dolar gelir elde ederken, 1 milyon 350 bin ton bakliyat ithalatı için 993 milyon dolar giderimiz oldu. 1980’li yıllarda ülkemiz 2 milyon tonu aşkın üretim gerçekleştirirken, neredeyse şu anki üretim hacmimiz olan 1,3 milyon ton kadar da ihracat yaparak özellikle nohut ve mercimekte dünya lideriydi. Şimdi ise 2007 yılından bu yana üretim hacmimiz 1 ila 1,3 milyon ton arasına sıkışıp kalmışken, nüfusumuz yaklaşık yüzde 60 arttı. Üstelik ihracatımız Dahilde İşleme Rejimi (DİR) kapsamında ithal edip işleyerek ihraç ettiğimiz ve serbest bölge ile gümrüklü antrepolar yoluyla transit olarak gönderdiğimiz mercimek, nohut ve kuru bezelyeye dayanıyor. Buna karşın sektör olarak geleceğe yönelik umutluyuz.”
Özetle, 1980’li yıllardan 1990’lı yılların ortasına kadar mercimekte ve nohutta dünya lideri olan Türkiye, nasıl ithalatçı oldu? Dünya Bakliyat Günü’nde bu soruya yanıt aramamız ve çözüm bulmamız gerekiyor. Çözüm elbette üretimden geçiyor. Üretim tek başına yetmiyor, destekleme politikası, dış ticaret politikası, tüketiciye güvenilir sağlıklı ürünlerin uygun fiyatla sunulması gibi bütüncül bir yaklaşım gerekiyor.
Bakliyatta hem mevcut durumu hem de çözüm önerilerini bugün (10 Şubat) saat 11.30’da Mersin’de Hilton Oteli’nde “Geçmişten Geleceğe Bakliyat Sektörü” panelinde Mersin Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Abdullah Özdemir, Ekonomi Gazetesi Genel Koordinatörü Vahap Munyar ile birlikte konuşacağız.
Bakliyat ile ilgili bazı veriler
- Dünya bakliyat üretimi 94 milyon ton
- Ticareti yapılan bakliyat miktarı yıllık yaklaşık 24 milyon ton.
- İlk yetiştirilen bakliyatlar acı bakla, nohut, mercimek ve bezelyeydi.
- Bakliyatların küresel yıllık tüketimi kişi başına ortalama 7,77 kilogramdır; en yüksek tüketim Afrika’da (kişi başına 11,46 kg) ve en düşük tüketim Avrupa’da (kişi başına 2,97 kg).
- Bezelye, Avrupa Birliği’nde en çok üretilen bakliyattır (1,8 milyon ton).
- Hindistan, dünya çapında en büyük bakliyat üreticisi ve tüketicisidir.
- Kanada, yalnızca mercimek üretimine 1,7 milyon hektar ayırmaktadır.
- Brezilya, Güney Amerika’nın en büyük bakliyat üreticisidir (2,8 milyon ton).
- Nijerya, Afrika’nın en büyük bakliyat üreticisidir.