VASFİYE GARGIN
Osman Bey ile ilk karşılaşmam ve tanışmam Günaydın gazetesinde oldu. Asil Nadir gazeteyi satın aldığında yayın kadrosu tamamen değişti. Hürriyet gazetesinden gelen hayli kalabalık yeni bir grupla çalışmaya başladık. Bunlardan biri de ekonomi servisinin başına kendi grubuyla gelen Osman S. Arolat idi.
Osman Bey’e her gün kutlama çiçekleri gelirdi. O bunları işten çıkmadan bayanların masalarına dağıtırdı. Günlerce ellerimizde çiçeklerle evlerimize gittik. Bu herkesin çok hoşuna gitti. Ben o zaman Genel Yayın Yönetmeni rahmetli Seçkin Türesay’ın asistanı idim. Ama bir işi olduğunda Osman Bey benden yardım isterdi.
Yeni ekiple gazeteye çıkmaya devam ederken Günaydın satıldı. Kadro yine değişmeye başladı. Eskiler işten çıkarıldı. Bazıları istifa etti. Ben iki yıl önce emekli olmuştum ve telifle çalışıyordum. Ayrılanlar içinde Osman Bey ve ben de vardım.
Dört ay kadar evde oturdum. Yılbaşı öncesiydi. Telefonum çaldı açtım Osman Bey. “Vasfiye Hanım ben Dünya gazetesinde Genel Yayın Yönetmeni olarak başlıyorum. Benimle çalışır mısınız? Yılbaşı ertesi Pazartesi gelin” dedi. Dünya gazetesinin kapısından giriş o giriş.
Osman Bey’le birebir çalışmaya başladım ve bu 16 yıl sürdü acı tatlı birçok anıyı birlikte yaşadık. Ben, 2009’da torun bakmak üzere ayrılana kadar çalışma arkadaşlarımızla Osman Bey ve ailesi ile bağlarımızı hiç koparmadık. Bir araya gelip benim evimde sohbetlerimize devam ettik. Tek tek eksilmeler başlayana kadar. Önce yazı işleri müdürü Abdullah Aksak anımızdan ayrıldı. Sonra Prof. Dr. Erdoğan Alkin, pandemide Prof. Dr. Mithat Melen. Grubumuzdan yaprak dökümü başlamıştı. Şimdi de Osman Abi’mizi kaybettik. Sakin tavrını, uzlaştırıcı ve kucaklayıcı kişiliğini çok arayacağız, çok özleyeceğiz. Işıklar içinde uyusun.