BESTENİGAR KARA
İsviçre merkezli liderlik danışmanlık şirketi Egon Zehnder Yönetim Kurulu Başkanı Michael Ensser, Türkiye’de son dönemde beyin göçünün yaşandığını ve yurt dışında yaşamak isteyen “C-Level” (tepe) yönetici sayısında artış gözlemlediklerini söyledi. Ensser “Geçmiş dönemde bir CEO veya CXO arayışında olduğumuzda, yurt dışında yaşayan Türk adayları da değerlendiriyorduk. Bu adaylar Türkiye’ye geri dönüş yapma konusunda daha istekliydiler. Şu anda, geri dönüş yapmak isteyen tepe yöneticisi sayısı daha sınırlı” diye konuştu.
Türkiye’ye gerçekleştirdiği iş ziyareti esnasında Egon Zehnder Türkiye ofisinde bir grup gazeteciyle bir araya gelen Ensser, Türk yöneticilerin gösterdiği bu eğilimin ülkedeki bazı sektörlerde yetenek açığını ortaya çıkardığını belirtti. “Örneğin, bilgi teknolojileri (IT) sektöründe 15 bin kişilik yetenek açığı olduğu ifade ediliyor. Ayrıca, CEO, C-Level (tepe) ve üst düzey pozisyonlarda da yetenek açığı olduğu görülüyor. Bu durum yetenek havuzunu geçtiğimiz 5-10 yıla göre daha sığ hale getiriyor” dedi.
Ensser, 36 ülkede 64 ofis ve 567 danışman ile faaliyet gösteren Egon Zehnder’in yıllık cirosunun yaklaşık 1 milyar Euro olduğunu ve şirket olarak bu rakamın yüzde 70’ini yönetim kurulu üyesi, yönetim kuruluna rapor veren üst düzey yönetici ve C-Level yönetici arayışından elde ettiklerini belirtti. “Ciromuzun yüzde 30’luk kısmı ise, lider değerlendirmesi ve gelişimi, koçluk, eğitim, ekip geliştirme ve ekip etkinliği gibi alanlardan oluşuyor. Ayrıca, şirketlerin daha etkin yönetişim sistemleri oluşturmalarına katkı sağlayacak çalışmalar gerçekleştiriyoruz” diyen Ensser “Kültür tarafında da çalışmalar yürütüyoruz” ifadelerini kullandı.
“İşbirliği konusunda motivasyona ihtiyaç var”
Ensser, Türk yöneticilerin, sorun ve krizleri tek başına çözmek konusunda çok becerikli olduklarını söyledi. Ensser “Türk liderler son dönemde yaşanan zorlu süreçlerde çevik, dirençli ve kararlı olduklarını kanıtladılar. Ancak, birlikte çalışma, işbirliği ve stratejik planlama söz konusu olduğunda, Türk yöneticilerin daha az proaktif olduğunu gözlemliyoruz. Bu konuda Türk yöneticilerin biraz daha motivasyon ve gelişime ihtiyacı var” dedi. Ensser, Türk liderlerin kendi yetkinliklerinden daha emin olmaları ve dünyadaki güncel eğilim ve gelişmeleri daha yakından takip etmelerini tavsiye etti. Üst düzey, yönetici ve yönetici olmayan liderlik rollerinde Türkiye’nin büyüme potansiyeline dikkat çeken Ensser “Güçlendirilmiş yönetişim ve yetkin üyelere sahip yönetim kurulu sayısının artacağını öngörüyorum. Ancak, halka açık şirketlere bağımsız yönetim kurulu üyelerinin atanmasına ilişkin düzenlemelere rağmen, yetkin ve gerçekten bağımsız olacak yönetim kurulu üyelerinin belirlenmesi ve atanması konusunda gelişime ihtiyaç var” dedi.
“İşveren potansiyeli fark etmeli”
Türk şirketlerin, üst düzey pozisyonlara, bazı görevleri henüz resmi olarak üstlenmemiş; ancak potansiyeli olan adayları getirmekte tereddüt ettiklerini söyleyen Ensser “Bu hissedarlar, daha tecrübeli CEO veya CXO’ların şirketlerini yönetmelerini tercih ediyorlar. İşveren tarafında da zihniyet değişmeli. İşverenler, adaylardaki potansiyeli görmeli” dedi. Türkiye ziyaretine de değinen Ensser, büyük Türk kuruluş ve şirketleri yöneten 50’yi aşkın üst düzey yönetici ile görüşmeler gerçekleştirdiğini ifade etti. Ensser “Bu yöneticilerin birçoğunun uluslararası deneyim ve geçmişi etkileyici. Ancak, üst düzey yönetici kadın sayısının az olduğunu gözlemledim. Türk iş dünyasında erkek sayısının hala yüksek olduğu görülüyor” ifadelerini kullandı.