Türk basınının duayeni, ekonomi gazeteciliğinin öncü isimlerinden Nezih Demirkent’i vefatının 24. yıldönümünde, Aşiyan’daki kabri başında andık. Gazetecilik mesleğinin, ilkelerinin, değerlerinin kararlı, titiz ve yılmaz savunusu olan Demirkent, meslekte 51, ekonomi gazeteciliğinde 20 yıl geçirdi. 11 Şubat 2001’de yaşama veda ettiğinde ardında, ilkelerine sıkı sıkıya bağlı ekonomi gazetecilerinden oluşan sağlam bir ekol bırakmıştı. Dün saat 11.00’de kabri başında yapılan anma töreninde konuşan EKONOMİ Gazetesi Başdanışmanı Rüştü Bozkurt, Demirkent’in farklı özelliklere sahip bir duayen olduğunu vurgulayarak şunları söyledi:
Ekonomi alanındaki ihtisas gazeteciliğinin öncüsü oldu
“Hepimizin idealleri, fırsatları vardır. Hepimizin önüne bazı şeyler gelir ya da geçer. Mesela ben Nezih Bey’in bir üstün yanını görüyordum. Fırsatı işe çevirme konusunda bir ustalığı vardı. Çok değişik insanlara sorar. Çok tereddüt eder. Ama kendisi mutlaka hakim olacaksa o işi mutlaka hayata taşırdı. Ülkemizde ilk defa günlük ihtisas gazeteciliğini, ekonomi alandaki ihtisas gazeteciliğini başlatmıştır. O günkü zamanın ruhunu kavrayarak gerçekten yaşayan bir gazete haline getirmiştir. O derdi ki, “İki türlü insan ihtiyarlamaz. Birisi hayata anlam verme gibi bir kaygısı olmayan, hiçbir kaygı taşımayan, dünya bir gündür, o da bugündür” diye bilen insanlar gerçekten yaşlanmazlar, bir de çok çalışıp üzerinden zamanı nasıl geçtiğini fark etmeyen insanlar…” Nezih Bey de bana göre bunun ikisi de vardı. Hem dünya ile ilgili bir anlamlandırma kaygısı vardı, hem de çalışkanlığı vardı… Cumartesi günleri yaptığı toplantılarında benim onun odasında görmediğim Türkiye’nin önde gelen işadamı kalmadı. Onlarla sohbet havası içinde istişare yaptıklarını, ortak akıl bulduklarını gördüm. Tekrar ruhu şad olsun.”
Gazetecilik yönüyle onu anmak sanırım ki eksik kalır
Nezih Demirkent’in çalışma arkadaşlarından Ertuğ Karakullukçu ise “Nezih Beyi yalnızca gazetecilik yönüyle anmak sanırım ki eksik kalır” ifadeleriyle başladığı konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bir insan Nezih Bey’e bakmak lazım. Bir de iş üreten Nezih Bey’e bakmak lazım. İnsan Nezih Bey’e baktığım zaman benim genel müdürümdü. Ondan sonra uzun yıllar epey birlikte çalıştık. Baktığım zaman bir vefa insanı görüyorum ben. Onun dışında insan olarak baktığım zaman hakikaten gazeteci babasıydı. Nezih Bey yaşadığı dönemlerde hakikaten basının temel direğiydi. 12 Mart-12 Eylül döneminde, askeri yönetimler döneminde. Ama o dönemde dahi hakikaten bağımsız gazetecilik, özgür gazetecilik ilkelerinden ödün vermemeye çalıştı. Bunun için elinden gelen gayreti gösterdi. Nezih Bey gazeteciliğinin bir önemli yönüne de değinmek gerekir. Yerel basını çok önemserdi. Ayrıca bölge gazeteciliği de Nezih Bey döneminde başlamıştı.”
Onun bıraktığı eserleri daha ileri götürmeye çalışıyoruz
EKONOMİ Gazetesi Genel Koordinatörü ve TGC Başkanı Vahap Munyar da konuşmasında şunları söyledi: TGC Başkanı olarak önceki başkanlarımızdan Nezih Bey’i rahmetle anıyorum. 1982-92 döneminde 10 yıl TGC Başkanlığı yapmış ve döneminde cemiyetimize ciddi damga vurmuş bir meslek büyüğümüz. Öncelikle cemiyetin bağımsız gazetecilik anlayışını iyice sağlamlaştıran adımlar atmış. Bir basın müzesini de ülkemize kazandırmış durumda. Darıca’da emekli gazeteciler için yaptırdığı huzurevi çok önemli bir eserdi. Şimdi yeniden Nezih Bey’in bıraktığı eseri biraz daha ileri götürerek yaptırmaya çalışıyoruz. Onun yo lundan gitmeye çalışıyoruz. Ruhu şad olsun diyorum.”