MUSTAFA KEMAL ÇOLAK
Cumhuriyetimizin 100’üncü yılı dolayısıyla başlattığımız ve bugün itibariyle 46 gündür aralıksız devam eden Cumhuriyet Ekonomisi Kronolojisi yazı dizimizin hazırlığı sırasında karşımıza Türkiye’nin ilk termik santrali olarak çıkmıştı, Çatalağzı Termik Santrali. Zonguldak’ın küçük beldesi Çatalağzı’nda bir devlet yatırımı olarak 1946 yılında inşaatına başlanmış, 1948 yılında faaliyete geçirilmişti. Kuruluşundan itibaren Osmanlı döneminden bu yana kömür havzası olan bölgesinde sanayinin gelişimine büyük katkı sundu. Özellikle demir çelik sanayisinin gelişiminde etkisi büyük oldu.
Türkiye’nin en büyük ve en kaliteli taşkömürü havzası Batı Karadeniz’de demir çeliğin Kardemir ile başlayan yolculuğunda bölgenin enerji tedariğini sağladı. Koklaşabilme özelliğinden dolayı demir çelik sanayiinde de kullanılan taşkömüründen ilk elektriğin üretildiği Çatalağzı Termik Santrali, 1982 yılında ekonomik ömrünü sona erdirecekti. Bu açıdan, mevcut tesisin yanına 1974’te yeni bir santral kuruluşunun kararı alındı. Uzunca bir hazırlık ve inşaat sürecinin ardından 1986’da ikinci tesis faaliyete geçirildi. 2014’te özelleştirme kapsamına alınan, EÜAŞ bünyesindeki santralin yeni sahibi enerji sektörünün yatırımcı grubu Aydem Holding’in oldu.
Çatalağzı Termik Santrali’nin tamamına sahip Aydem Holding, tesis ile ilgili önemli bir karar aldı yakın zamanda. Şirketin yüzde 20’sinin halka arzı için hazırlık yürütülüyor. Amaç, bir süre önce başlatılan kurumsallaşma adımlarını bir üst seviyeye çıkarmak olarak konmuş.
Aydem Grubu’nun iki termik santralinin, Yatağan Termik Santrali ile birlikte Çatalağzı Termik Santrali’nin birlikte genel müdürlüğünü yürüten Hamdi Alp, halka arzın, finansal bir ihtiyaçtan ziyade, karlılığın tabana yayılması ve sosyal sorumluluk anlayışının bir sonucu olduğunu dile getiriyor. Halka arz gündemli bir görüşme yaptığımız Hamdi Alp, “ÇATES’in halka arzında yüzde 75 sermaye artırımı ve yüzde 25 ortak satış yapısıyla halka açıklık oranı yüzde 20 olarak belirlenmiştir. Yatırımlarımızın büyük bölümü tamamlanmış durumda. Özkaynak artımız var. Çalışanımıza ve bölgemize yararlı olmayı amaçlıyoruz” diyor. Yüzde 30 ebitta marjı ile çalıştıklarını dile getiren Alp, “Yüzde 100 yerli hammadde kullanmamızın da avantajıyla sağladığımız bu ebitta oranı ile finansal yapımız çok kuvvetlidir. Ana yatırımları bitirdik. Kredibilitemiz TL’ye dönüşmüş, 1,3-1,5 çarpan arasındadır. Avrupa’da dahi bu rakam enerji şirketlerinde 12’ler civarındadır” diye konuştu.
Zonguldak’ta taş kömürünün en büyük avantajının kükürt oranının en düşük noktada olması olduğunu kaydeden Alp, “Kullandığımız taşkömüründen gaz oranı çok düşüktür. Baca filtresi sistemlerine yönelik yatırımlarımız tamamlanmış durumdayız. Baca gazındaki tozu tutmaya yarayan elektrofiltre tesisleri yeni mevzuata göre komple yenilendi. Yani en son teknoloji ile üretim yapıyoruz. Online olarak 24 saat Bakanlık tarafından yürütülen denetimlere tabiyiz. Mevzuatın izin verdiği hatta daha altında oranlarda çalışmaktayız” diye konuştu.
Karadeniz’de hibrit enerji dönüşümüne katkıyı amaçlıyor
Alp, halka arzdan 1,9 milyar TL gelir elde etmeyi hedeflediklerini kaydederek, “Kullandığımız hammaddeleri azaltmak için her yıl 3-3,5 milyon dolarlık yatırım yapmamız gerekmektedir. Kaynağın bir kısmını bu konuda kullanabiliriz. Yanı sıra yeni teknolojiler takibimizde. Örneğin kömürün gazlaştırılması teknolojilerini takip etmekteyiz. Yanı sıra enerjide yeni alanlarda yatırımı düşünebiliriz. Hibrit hakkımız var. Güneş, rüzgar ve off shore’ları takip edebiliriz. Karadeniz’e off shore’lar açıklanırsa, entegre enerji şirketi haline gelebiliriz” dedi. Hibrit konusunu açmasını istediğim Alp, “Karadeniz’de güneş, rüzgar ve off shore enerji santralleri bulunmuyor. Amacımız mevzuatın önümüzü açtığı oranda bu alanlarda da yatırım yapmak. Bölgenin enerji havzası niteliğini daha da artırmada rolümüz olsun istiyoruz” diyor.
Hammaddeyi tonu 500 TL’den, 500 metre uzaklıktan sağlıyoruz
“En büyük gücümüzü, yatırımlarımızı tamamlamış olmak ve yüzde 100 yerli hammadde kullanmak oluşturuyor” diyen Hamdi Alp, “Bölgemizin taşkömürü yüksek kalitededir. 3 bin 300 kaloridir, linyitten biraz düşüktür yani. Yıkanabiliyor örneğin. Yıkanmasıyla kömürü demir çeliğe verir kalanını, atık kısmını da kullanabiliriz santralimizde. İthale elverişlidir üretimimiz, paçallayarak da kullanabiliriz. Taşkömürü kullanan tek termik santraldir. Kesintisiz, 7/24 hammadde teminine sahibiz. İthalin tonu 130 dolar iken, benim aynı miktardaki hammaddeye ilişkin maliyetim 400-500 TL’dir. Yanı sıra ithal kömürün temini başka kıtalardan sağlanırken, bizte TTK’dan konveyör bantlardan 500 metre, bilemediniz bir kilometre uzaklıktan hammadde direk santralimize gelebiliyor. İlk türbin yatırımı haricinde üretimimizin tamamını yüzde 100 yerli kaynaklardan sağlıyoruz ki bu yapımızı çok önemsiyoruz” diyor.
Kendi rezervimiz de var
Çatalağzı Termik Santrali’nin kendisine ait kömür ruhsatı da bulunuyor. 2021 sonunda Aydem Grubu’ndan devralınan rezervin sıfır ile 400 metre arasında olduğunu ve 10 milyon tonluk bir bölümünün çıkarılmasının gündemlerinde yer aldığını kaydeden Hamdi Alp, “Proje aşamasındayız. Zonguldak’ın en büyük rezervidir. 2024’ün son çeyreğine doğru hareketlenme yaşayabiliriz. 10 milyon ton, 5-6 yıllık hammadde ihtiyacımızı karşılar. İkinci etap rezervin de 30 milyon ton olduğunu düşünüyoruz. Yanı sıra Hattat Grubu’nun hazırlık kömürünü kullanmaya başladık. Sanıyoruz 2024 Ocak ayından itibaren Hattat Grubu’ndan alımlarımızı artırabiliriz” diyor.