Mehmet KAYA
ILO’nun araştırmasına göre, Türkiye deprem bölgesinde inşaat ve tarımda iş gücü ihtiyacı öne çıkarken, işgücünde vasıfsız da olsa önemli becerilere sahip işçilere ihtiyaç var.
ILO Türkiye Ofisi, deprem bölgesinde ihtiyaç duyulan işgücü ve bu işgücünün geliştirilmesine yönelik bir çalışma yaptı. Çalışmada, tüm sektörlerde vasıfsız işgücü talebinin yoğun olduğu ancak yine de bu vasıfsız işgücünün bazı alanlardaki beceri ihtiyacının öne çıktığı belirlendi. Çalışma inşaat ve tarım sektörlerinin öncelikli ele alınmasını önerdi.
Deprem bölgesinde ekonomiye ve sosyal hayata yönelik analizler olmasına karşılık, hükümet, sendika ve diğer ekonomik aktörlerden işgücüne yönelik analizlerin eksikliğine dikkat çekildi. İşverenlerin acil olarak üretim girdilerine erişim ve üretime başlamaya odaklandığı, üretime başlanan yerlerde de iş sağlığı ve güvenliği riskinin arttığı belirlendi. İşgücü açığının en önemli nedeninin göç olduğu, bu kişilerin geri dönüşlerini sağlayacak ekonomik ya da sosyal desteklerin de yetersizliğine; göç nedenlerinin tespit edilerek bunlara uygun politika geliştirilmesi ihtiyacına vurgu yapıldı. Bu politikalara temel kamu hizmetleri ve kentsel yaşamın canlandırılması örnek gösterildi.
Çiftçiler arazilerini satabilir
Bölgede çiftçilerin de ürün, hayvan ve ekipman kaybına işaret edilen çalışmada, “Çiftçilerin önemli bir kısmı tarlalardaki ürünlerini ve/veya hayvanlarını kaybetmiş, ekipman ve araziler zarar görmüştür. Sonuç olarak, tarım arazileri bir üretim sermayesi olarak değer kaybetmiştir. Çiftçiler yakın gelecekte arazilerini değerinden daha düşük bir fiyata satma riskiyle karşı karşıyadır” ifadesi yer aldı. Ayrıca, bölgenin tarımsal uzmanlığı nedeniyle işgücü ihtiyacının karşılanması için eğitim politikaları, bölge dışından gelen mevsimlik işçiler için hedefli bir yönlendirme önerildi. İnşaat sektöründe ise özel becerilere sahip çalışan ihtiyacının yüksekliğine dikkat çekildi.
Temel araç aktif işgücü politikaları olmalı
ILO çalışmasında işgücü ve iş planlamasında sadece işgücü arzına odaklanılmaması, iş hayatının etkinleşmesi için ücret sübvansiyonu, nakit desteği, kaybedilen sermayenin yerine konulması için ulusal kamu ve özel sektör ile AB gibi uluslararası kuruluşlar ve uluslararası sivil toplumdan da destek alınabileceği belirtildi.
Çalışmada, işgücü sorunların çözümü için temel araç olarak ihtiyaç duyulan sektörlerde becerileri kazandıracak aktif işgücü politikaları önerilirken, deprem sonrası koşullar nedeniyle bu politikaların tasarımındaki güçlüklere işaret edildi. Hızlı hareket edilebilmesi amacıyla ilk olarak inşaat ve tarım sektörüne odaklanılması tavsiye edildi. Diğer yandan oluşturulabilecek politikalara yönelik öneriler sıralandı.
Buna göre, kısa vadede konut- barınma sorunu çözülerek işgücünün bölgeye çekilmesi, bunun için de prefabrik bina inşaatı becerilerine yönelik uygulama; hem tarım, hem de inşaat becerileri için geliştirilecek politikaların uygulamayı da içermesi tavsiye edildi.
Kalıpçı, duvarcı, sıvacı ve çoban aranıyor
Çalışmaya göre, tarımda toplama, hasat, çapalama, budama ve ilaçlama gibi alanlarda işgücüne ihtiyacın öne çıktığı, genel beceri gibi görünse de bölge için bu kişilerin eğitimli olması önem taşıyor. Hayvancılıkta ise yem hazırlama, tırnak kesme, boynuz kesme, süt sağma, kırkma ve hayvan otlatma; mevsimlik işçiler için buna ilave olarak şoförlük gerekiyor. Vasıfsız alanda hammaliye işleri önerilirken, daha vasıflı rollerde depolama, pazarlama ve satışa yönelik politikalar önerildi.
İnşaat sektöründe kalıpçı, tünel kalıpçı, demir bağlayıcı, duvarcı, sıvacı, alçıcı, boyacı ve fayans işçisi de dahil olmak üzere ince işçi ihtiyacının karşılanmasına yönelik aktif işgücü programları tavsiye edilirken, bu yeteneklerin sadece yeni inşaatlar değil, yenilenecek binalar için de önem taşıdığı vurgulandı.
Bu alanda, mobilya ve tekstil yanı sıra temel tesisat, elektrik tesisatı becerilerine sahip kişilerin ihtiyacının olduğu, bu kişilerin prefabrik binaların işgücü için yaşanabilir alanlara dönüşümüne de katkı sağlayacağı hatırlatıldı.