Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Haliç Kongre Merkezi’nde, Kanal 7 Medya Grubunun 30’uncu yıl dönümü dolayısıyla düzenlenen programda konuştu.
Son 22 yılda demokrasi ve özgürlük hamleleriyle 28 Şubat döneminin ayrımcı, ötekileştirici, baskıcı uygulamalarına son verdiklerini söyleyen Erdoğan, “Bırakın kamuoyunda rahatça konuşulmasını, neredeyse düşünülmesi dahi yasak olan birçok meseleyi çözüme kavuşturduk. İnancı, meşrebi, hayat tarzı ve kökeni ne olursa olsun 85 milyonun tüm mensuplarını, devletin birinci sınıf vatandaşı haline getirdik.” dedi.
Erdoğan, anayasa değişiklikleri, yargı reformları ve diğer hukuki düzenlemelerle siyaset kurumuna vesayet karşısında otonom bir alan kazandırdıklarını söyleyerek, “Çıkıyorlar ikide bir, ‘İlk dört maddeyle işiniz ne?’ Ya bizim ilk dört maddeyle işimiz filan yok. Anayasamızda ilk dört madde şu anda neredeyse biz de yanındayız. Yolumuza da öyle devam ediyoruz. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile de sivil siyasetin bu özerk alanını alabildiğince genişlettik. Önümüzdeki dönemde büyük kongrelerimizde kamuoyuyla paylaştığımız kapsamlı reformları peyderpey hayata geçireceğiz.” ifadesini kullandı.
Erdoğan, Türkiye’yi prangalarından kurtarma mücadelesinde önlerine çıkan en büyük engellerden birinin terör belası olduğunu söyledi.
Türkiye’nin terörle 40 yıllık imtihanında çok ciddi zorluklarla karşılaşıldığını belirten Erdoğan, “Terör, sadece devletimizin bütünlüğünü ve milletimizin huzurunu değil, aynı zamanda demokrasimizi, ekonomimizi ve sivil siyaseti de hedef aldı. Terör tehdidi ülkemizde uzun yıllar siyaseti biçimlendirmek, siyasetçileri dar bir alana hapsetmek için bir sopa olarak kullanıldı. Biz 22 seneyi aşan iktidarlarımız boyunca bu tuzağa asla düşmedik. Güvenlik-özgürlük dengesini daima muhafaza ettik. Bu topraklardaki ezeli ve ebedi kardeşliğimize asla gölge düşürmedik, bilakis daha da güçlendirdik.” dedi.
Terör örgütünün bir dönem istismar aracı olarak kullandığı bahanelerin hemen hepsinin ya ortadan kalktığını ya çözüldüğünü ya da hal yoluna girdiğini söyleyen Erdoğan teröristbaşı Abdullah Öcalan’ın PKK’ya “silah bırakma” ve “fesih” çağrısı hakkında şöyle konuştu:
“Cumhur İttifakı ortağımız, Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’nin cesur inisiyatifiyle başlayan, bizim kararlı tutumumuzla ilerletilen ‘Terörsüz Türkiye’ çabalarında dün itibarıyla artık yeni bir safhaya geçilmiştir. Önümüzde bin yıllık kardeşliğimizin arasına örülen terör duvarının yıkılması hedefine giden yolda tarihi bir adım atma fırsatı vardır. Emperyalizmin bu coğrafyada iki asırdır sergilediği sinsi ve kirli oyunun bozulması sadece ülkemizin ve vatandaşlarımızın değil, tüm bölgemizin kazanç hanesine yazılacaktır. Son dönemde iyice pervasızlaşan emperyalist niyetler, tüm dünyanın gözü önünde yaşanan insani trajediler, girilen yeni yolu daha anlamlı, çok daha önemli hale getirmiştir.”
“Türk’ü ve Kürt’ü ile bu milletin hiçbir ferdi, geçmişte yaşandığı gibi ikircikli söylemler ve eylemlerle süreci çıkmaza sokan hiç kimseyi affetmeyecektir.” diyen Erdoğan, “Başlayan sürecin bütün unsurlarıyla yerine getirilip getirilmediğini ilgili kurumlarımız vasıtasıyla titizlikle takip edeceğiz. Bu kritik dönemin alay-ı vala ile değil, sükunetle, serinkanlılıkla, sabırla ve elbette samimiyetle yürütülmesinin en isabetli yöntem olduğu kanaatindeyiz. Bin yıllık kardeşliğimizi zehirleyen bu sorunun kalıcı, kati ve kesin olarak bitmesini istemeyenler unutmayın çıkacaktır. Dolayısıyla bu süreçte gelebilecek her türlü provokasyona karşı en üst seviyede dikkat sergileyecek, gereken bütün tedbirleri alacağız. Burada şunun da altını çizerek belirtmek isterim. Silah ve terör baskısı ortadan kalkınca doğal olarak siyasetin demokratik alanı daha da genişleyecektir. Türkiye, sadece emperyalizmin kanlı oyunlarını bozmakla kalmayacak, aynı zamanda ekonomik kalkınma ile dış ve iç politikadaki hedeflerine inşallah daha hızlı ulaşacaktır.” ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının sonunda millete seslenerek, “Milletimiz müsterih olsun, gönlünü ferah tutsun. ‘Terörsüz Türkiye’nin kazananı Allah’ın izniyle Türk, Kürt, Arap, Alevi, Sünni ayırt etmeksizin 85 milyonun tamamı olacak, milletimizin her bir ferdi olacaktır. Biz bunu tüm hücrelerimizle, canıgönülden inanarak söylüyoruz. Unutmayın, niyet hayır, inşallah akıbet de hayır olsun diyoruz. Mevla yolumuzu, bahtımızı açık etsin. Rabbim, bizleri millete ve memlekete hizmet yolundan ayırmasın. Rabbim, bu ülkeyi her türlü beladan ve ihanetten muhafaza eylesin.” dedi.
İmralı heyeti duyurdu: Öcalan’dan PKK’ya ‘fesih’ çağrısı