ANKARA/EKONOMİ
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Ankara Spor Salonu’nda düzenlenen 8. Olağan Büyük Kongresinde yaptığı konuşmada, ağırlık olarak iç siyasete ilişkin değerlendirmeler yaparak, ekonomiye ilişkin açıklamalarda bulundu ve hazırladıkları Türkiye Reform Programı ile önemli adımlar atacaklarını söyledi. AK Parti iktidarları döneminde yapılan yatırımları anlatan Erdoğan, “Deprem ve salgın başta olmak üzere çeşitli sebeplerle maruz kaldığımız konjonktürel sıkıntılar geçicidir. Türkiye, büyük bir dönüşümün ve heyecan verici bir ekonomik atılımın eşiğindedir. Bölgemizdeki gelişmeler, bu süreci kolaylaştıracak ve hızlandıracaktır. Yaklaşık 2 yıldır uyguladığımız yeni ekonomi politikalarının etkisini görmeye başladık. Merkez Bankamızın rezervleri 173 milyar doları aşarak Cumhuriyet tarihimizin en yüksek seviyesine ulaştı. İşsizlik oranımızı yüzde 8,5 seviyesine indirdik. Asrın felaketi 6 Şubat depremlerinin yaralarını sarmak için son 2 yılda yaklaşık 75 milyar dolarlık kaynak kullandık” dedi. Depremin sebep olduğu ağır faturaya rağmen bütçeyi kontrol altında tuttuklarını, mali disiplinden taviz vermediklerini söyleyen Erdoğan, “Enflasyondaki düşüş hızlanarak devam edecek. Enflasyon düştükçe alım gücü daha artacak.” diye konuştu.
“Kayıt dışı siyaset dönemi kapandı”
Son tartışmaların, bazı hastalıkların devam ettiğini gösterdiğini, imtiyazlarını kaybetmek istemeyenlerin eski vesayetçi söylemlerle siyasete ve hükümete ayar vermeye çalıştığını kaydeden Erdoğan, “AK Parti döneminde sermayelerine sermaye katan iş dünyasının içindeki bir grup, kirli muhalefet anlayışını yeniden devreye alma çabasındadır. Geçmişte manşetler ve ellerindeki finans-kapital üzerinden siyasetçileri tehdit eden bu ekibin tek derdi, kayıplarını devlet hazinesinden yeniden tazmin etmektir. Aslında biz bunlara, ülkemizi büyüterek, geliştirerek zincirlerinden kurtulma, küresel düzeyde eşit şartlarda rekabet etme şansı verdik. Ama demek ki, zihinler temizlenmeden, sadece zincirlerden kurtulmak insanları ve kurumları özgür kılmaya yetmiyor. Kaos baronlarına diyoruz ki; bu devlet ve millet sizin rüyalarınızı kabusa dönüştürme iradesine, gücüne, kudretine sahiptir ” dedi. “Siyaset yapmak istiyorsanız, işte er meydanı” diyen Erdoğan, Türkiye’de 170’in üzerinde siyasi parti olduğunu, bunlara bir tane daha eklenirse demokrasinin daha da zenginleşeceğini söyledi. Erdoğan, “Ama ‘kayıt dışı siyaset’ yapma dönemi artık kapanmıştır. Yeni Türkiye’de kayıt dışı ekonomiye de kayıt dışı siyasete de yer yoktur. Bu sözlerim sadece siyaset heveslisi sermaye temsilcilerine değil, aynı zamanda komprador burjuvazinin gönüllü taşeronluğuna soyunan muhalefet partilerinedir. Unutmayın, Türkiye değişmiştir. Siz de eskiyi hortlatmaya çalışmak yerine, bu yeni Türkiye’ye alışmak, politikalarınızı buna göre belirlemek zorundasınız.”
“Türkiye Reform Programı hazırladık”
Ekonomik Dönüşüm, Yeşil ve Dijital Dönüşüm, Sosyal Politikalar, Yargı ve Temel Haklar, Siyasi ve İdari Düzenlemeler olmak üzere 5 sütun üzerine inşa ettikleri Türkiye Yüzyılı Reform Programı ile Türkiye’nin büyüme potansiyelini ve verimliliğini artıracaklarını belirten Erdoğan, Dünya Bankası’nın orta gelir grubunda yer alan Türkiye’nin yüksek gelirli ülkeler ligine yükseleceğini belirtti. Ekonomik dönüşüm planıyla güçlü, sürdürülebilir ve kapsayıcı büyümenin temellerini sağlamlaştıracak yeni tedbirleri devreye alacaklarını belirten Erdoğan, şöyle devam etti: “Kamu yönetiminde mali kuralları güçlendirecek, kamu harcamalarında disiplini koruyacağız. Vergide adaleti ve etkinliği güçlendirmek amacıyla ‘çok kazanandan çok alma’ prensibiyle kamu gelirlerini artıracağız. Geleneksel banknotlardan dijital paraya geçişi planlayarak, sermaye piyasalarının güncel teknolojiler ışığında derinleşmesini sağlayacağız. Sanayi Master Planı’nı oluşturmak suretiyle mekansal sanayi gelişimine planlı bir şekilde yön vereceğiz. Tersine beyin göçüyle insan kaynağımızın ülkemizde çalışmasını teşvik ederek, Türkiye’nin yüksek teknoloji kabiliyetlerini daha da geliştireceğiz. Kuantum teknolojilerinin ülkemizde geliştirilmesi için gerekli ve uygun ortamı oluşturacağız.”
“Gıda arz güvenliği temin edilecek” Yatırım süreçlerini hızlandırarak, “Tek Durak Ofis” anlayışıyla Türkiye’yi büyük yatırımların hedef ülkelerinden biri haline getireceklerine belirten Erdoğan, “Tarım üretimimizi stratejik bakışla yeniden ele alıyoruz. Akıllı ulaşım ve akıllı tarım sistemleriyle verimliliği artıracağız. Gıda arz güvenliğini temin ederek, vatandaşlarımızın ucuz ve sağlıklı gıdaya erişiminin önündeki tüm engelleri ortadan kaldıracağız. Yatırımlarımızı yeşil finansmanı aktif bir şekilde kullanarak büyütecek, rekabetçi üretim yapısını tesis edeceğiz.” dedi.
“Terör duvarını yıkıp atacağız”
Terörsüz Türkiye ideallerinin, her kesimden vatandaşın yürekten desteklediği geniş tabanlı bir milli mutabakatı ifade ettiğini belirten Erdoğan, “Terörle siyaset, terörle demokrasi aynı anda bir arada bulunamaz. Bunun için ‘Ya terör ya demokrasi’ diyoruz, ‘Ya silah ya sivil siyaset’ diyoruz. Yeni bir dünya kurulurken, terör belası başta olmak üzere, Türkiye’nin safralarından kurtulması gerekiyor. Terörün, şiddetin, silahın karanlık gölgesinin ülkemizin ve bölgemizin üzerinden tamamen çekileceği günler inşallah çok yakındır. Türkler, Kürtler, Araplar olarak hep beraber kenetlenecek, tam 40 yıldır evlatlarımızın kanı üzerinde yükselen terör duvarını yıkıp atacağız.” dedi.
“Kira ve konut fiyatı dengeye gelecek”
Erdoğan, bir süredir hazırlıklarını yaptıkları sosyal konut projesini hayata geçireceklerini belirterek, “Böylece hayat pahalılığının sebeplerinin en başında gelen kira ve konut fiyatlarını dengeye getireceğiz. Deprem bölgesinin imarı başta olmak üzere, diğer şehirlerimizdeki kentsel dönüşüm projelerimiz de hızlanarak devam edecek” diye konuştu. Bir diğer önceliklerinin de istihdam olduğunu söyleyen Erdoğan, iş ve çalışma hayatının teknolojide ve yeni sosyolojide meydana gelen değişimlerle uyumlu hale getireceklerini, kadınların ve gençlerin istihdama daha yoğun katılmalarını sağlayacaklarını belirtti.
“Muhalefeti dönüştürme görevimizi yerine getirmekten kaçınmayacağız”
Demokrasiyi, üzerine terör ve hırsızlık gölgesi düşürerek zehirleyen, iftirayı ve çarpıtmayı siyasal iletişimin merkezine yerleştiren, hakikatle ilişkisi her geçen gün daha da kopan bir muhalefet sorununun olduğunu belirterek, ülkenin ve milletin her meselesinin çözümünde olduğu gibi toksik demokrasinin de panzehirinin AK Parti ve Cumhur İttifakı olduğunu söyledi. Erdoğan, “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, hem vesayetin, hem siyasi istikrarsızlığın, hem de toksik demokrasinin önündeki en büyük engeldir. Türkiye Yüzyılı’nı inşa ederken, muhalefeti dönüştürme görevimizi de adım adım yerine getirmekten kaçınmayacağız. Bunu da, hep olduğu gibi siyasetin er meydanında yapacağız.” diye konuştu.