Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneğince (MÜSİAD), TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilen “MÜSİAD EXPO 2024 Uluslararası Ticaret Fuarı”nda konuştu. Yılmaz, dönüşüm ve refah meselelerinde konut, gıda ve enerji konularının çok önemli olduğunu, bu üç alanın hem vatandaşların yaşamı ve refahı hem de Türkiye’nin geleceği açısından kritik alanlar olduğunu söyledi.
Nüfus dinamiklerini ve aile büyüklüğünü de dikkate alarak Türk insanının artık eskisi kadar çocuk sahibi olmadığına işaret eden Yılmaz, “Yeni bir Nüfus Politikaları Kurulu oluşturacağız. İlgili tüm bakanlıklarımızla benim başkanlığımda bir Nüfus Politikaları Kurulu kuracağız. Çünkü doğurganlık hızımız Fransa’nın altına düştü, 1,5 şu an. Çok ciddi anlamda bir nüfus meselemiz var” dedi.
Yılmaz, 5-10 sene sonra bu durumun iş gücü piyasalarından sosyal güvenliğe ve yaşlı bakım hizmetlerine varıncaya kadar birçok alanda çok önemli etkiler doğurabileceğine dikkati çekerek, “Bizim ne yapıp edip bu nüfus politikalarından farklı bir çerçeve oluşturmamız lazım. Çok boyutlu bir mesele bu tek boyutlu değil. Dolayısıyla ilgili tüm bakanlarımızın olduğu, benim başkanlığını yaptığım bir yeni kurulu yakında oluşturacağız. Ve nüfus politikalarına çok daha dikkatli bir şekilde bakacağız” diye konuştu.
Yılmaz, İklim Kanunu içinde Emisyon Ticaret Sistemi’ni de kuracaklarını belirterek, 2026’dan itibaren bu sistemi kurmayıp firmalardan vergi almamaları halinde, Avrupa Birliği’nin Sınırda Karbon Düzenlemesi kapsamında Türk şirketlerinden para alarak kullanacağını anlattı.
Yılmaz’ın konuşmasından satır başları özetle şöyle:
- Geçen yıl ilan ettiğimiz Orta Vadeli Program’ı hayata geçiriyoruz, kararlı bir şekilde uyguluyoruz. Orta Vadeli Program’ımızın özünü yüksek enflasyonu düşürmek oluşturuyor. Temel amacımız enflasyonu kalıcı bir şekilde tek haneli rakamlara düşürmek, fiyat istikrarını sağlamak, istikrarlı bir ortamda büyümek ve gelirimizi adaletli bir şekilde dağıtmaktır.
- Klasik yöntemlerle, ‘Rahatımızı bozmadan gidelim’ gibi bir anlayışla hareket edersek ne firma olarak, ne dünyada ülke olarak hak ettiğimiz yere gelemeyiz. Her gün yeni bir şeyler yapacağız. ‘İki günü birbirine denk olan ziyandadır’ anlayışıyla yenilik yapacağız, verimliliğimizi arttıracağız, rekabet gücümüzü arttıracağız ve bu verimlilik artışına dayalı olarak kalıcı refah artışı sağlayacağız.