Mehmet KAYA
Türkiye’nin yaşadığı en büyük yıkımlardan biri olan 6 Şubat depremlerinin ardından, binaların dayanıklılığına yönelik çözümler tekrar gündeme geldi. Dünyada çok sayıda ülkede uygulanan ve bina temeli ile binanın kendisinin bağımsız hareket etmesine imkan vererek depremin yarattığı sallanmanın binaya erişmesini engelleyen izolatör-yalıtım sistemleri bu alandaki en iyi çözümlerden biri olarak gösteriliyor. Türkiye’de halen bu sistemin hastane inşaatlarında kullanılması zorunlu. 2016 yılından bu yana Türkiye’de TİS teknoloji izolatör sistemlerini üretiyor. Sistemlerini yurtdışına da ihraç eden şirketin ürünleri Türkiye’de deprem bölgesinde de kullanıldı.
EKONOMİ’ye konuşan TİS Teknoloji Genel Müdürü Uğurcan Özçamur, deprem bölgesinde izolatörlerinin bulunduğu yapıların tamamını incelediklerini, cihazların beklenen hareketi yaptığını ve binaların tam olarak korunduğunu vurguladı. Özçamur, izolatör sistemlerinin bina inşaatı maliyeti açısından makul sayılabilecek seviyelerde olduğunu kaydederek, bazı ülkelerde sistemlerin kamu teşvik politikasıyla desteklendiğini bildirdi.
Uğurcan Özçamur, 4’ü çeşitli aşamalarda inşa halinde, 4’ü faal olan bölgedeki 8 hastanede kendi ürünleri olduğunu, yaptıkları ilk değerlendirmeden bütün izolatörlerin beklenen şekilde çalıştığını ve ne inşaatlarda, ne de faal hastanelerde hasar oluşmadığını kaydetti. İzolatörlerin ne kadar hareket ettiği, ne şekilde hareket ettiğine dair bilimsel analizlerin daha sonra yapılacağını vurgulayan Özçamur, ana beklenti olan hasar oluşmamasının gerçekleştiğini kaydetti. Türkiye’deki tek yerli üretici olduklarının altını çizen Özçamur, yine deprem bölgesinde başka şirketlerin verdiği izolatörleri de gördüğünü ve onların da beklenen şekilde hareket edip, binalarında hasar olmadığını bildirdi.
Yapılar büyüdükçe maliyet azalıyor
Firmanın 2014’te kuruluşunun ardından ürün geliştirme ve sertifikasyon sürecini tamamlayıp 2016’dan itibaren satışa başladıklarını kaydeden Uğurcan Özçamur, Avrupa Birliği Yapı Malzemeleri mevzuatına göre CE belgesiyle satış yapıldığını kaydetti. Yurtiçinde veri merkezleri, köprüler ve hastaneler, yurt dışında ise özel okul ve otel inşaatına cihazlarını verdiklerini bildiren Özçamur, Türkiye’de hastanelerde deprem izolatörü kullanımının yasal zorunluluk olduğunu, köprü ve veri merkezleri için istenen deprem standartlarının da ancak izolatör ile sağlanabilir şartlar olduğunun altını çizdi.
Deprem izolatörünün ilave maliyeti hakkında ise Uğurcan Özçamur, “Projeye göre değişir ancak arsa maliyeti hariç, konut bina inşa maliyetinin yüzde 8-12’si aralığında bir maliyet oluşturuyor. Arsa payı hariç 400 metrekare oturma alanlı, 8 katlı bir bina için bu kaba hesap yapılabilir. Sonuca bakarak bir hesap yapılırsa, yapının hiç deprem olmamış gibi kullanabilmesini sağlaması açısından çok düşük bir maliyettir. Büyük yapılarda ise mesela hastane inşaatında toplam maliyetin yüzde 1’i dolayındadır” dedi.
Deprem izolatörü nasıl çalışıyor?
Yüksek kaliteli çelik diskler, binanın temel taşıyıcılarının arasına yerleştiriliyor. Bu iki parça disk düşey olarak binanın tüm yükünü taşırken, iki disk arasındaki tefl on ya da polimer tabanlı malzeme sayesinde yatay olarak hareket edebiliyor. Deprem anında temel yatay olarak hareket ederken, iki parça diskin alt bölümü bağımsız olarak belirli bir limitte hareket ediyor ve üst bölüme hareketin tamamını iletmiyor. Böylece bina deprem şiddetine göre ya hiç hareket etmiyor ya da deprem şiddetinin yüzde 10’u, 15’i kadar hareket ediyor. Deprem izolatörleri her bir yapı projesi için özel olarak tasarlanıp üretiliyor. TİS Teknoloji Genel Müdürü Uğurcan Özçamur, 100 kg. ağırlığından 3 ton ağırlığa kadar farklı büyüklüklerde izolatör ürettiklerini kaydetti.
Teşvik edici bir düzenleme yapılabilir
Deprem izolatörü kullanımının deprem riskinin yüksek Japonya, Yeni Zelanda, Tayvan ve İtalya’da çok yaygın olduğunu, ABD California eyaleti, Meksika, Kolombiya ve Şili, Endonezya ve Malezya’da da özellikli yapılarda sıkça kullanıldığını belirten Uğurcan Özçamur, “Buralardaki yaklaşım riski hesaplarken, depremin gerçekleşmesinden sonraki hasar maliyeti ve bunun kamu ve insanlara etkisi dikkate alınarak yapılıyor. Dolayısıyla depreme karşı en yaygın koruma araçlarından biri bu olarak görülüyor” diye konuştu.
İtalya’da deprem riski yüksek konutların, deprem güvenli sınıfa geçmeden satışının yasaklanmasına yönelik bir yasanın olduğunu hatırlatan Özçamur, satış yasağı başlamadan önce izolatör kullanarak yapısını güçlendiren bina sahiplerinin yarı maliyetinin devletçe ödendiğini de kaydetti. Özçamur, Türkiye’de hastane inşasında kullanma zorunluluğu yanında herhangi bir teşvik ya da zorlayıcı-özendirici düzenleme bulunmadığını açıkladı.