Kemal Kılıçdaroğlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile birlikte Kahramanmaraş merkezli depremlerde yıkıma uğrayan Hatay’da EXPO’da kurulan çadırda açıklamalarda bulundu. Kılıçdaroğlu, konuşmasında mezarlıkları ziyaret ettiklerini belirterek, “Büyükşehir Belediyesi, Türk Bayrağı ve Hatay Büyükşehir Belediyesi bayraklarını asmış. Ankara’dan talimat ‘Bayrakları kaldırın’ diye. Hayatımda hiçbir zaman bu kadar üzülmedim. ‘Türk Bayrağı’nı’ indirin diyor. ‘Hatay Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nın bayrağını indirin’ diyor. Hatay Büyükşehir Belediyesi başka bir devlete mi ait arkadaşlar? Emin olun önce inanmadım, ‘böyle şey olmaz’ dedim. Ama bunun olur olduğunu görmek benim vicdanımda derin yaralar açtı. Asla kabul etmiyoruz. Bayrağımıza sahip çıkmak namusumuzdur, vatanımıza sahip çıkmak da namusumuzdur. Depremde hayatını kaybettiği vatandaşların mezarlığı Büyükşehir Belediyesi’ne aittir. Bir toplumu ayrıştırmak kadar tehlikeli bir şey yoktur. Bir bakan telefon edecek, ‘İndirin’ diyecek bayrakları… Ne demek? Ne günlere kaldık. O açıdan her birimiz bunun gereğini yapmak zorundayız” şeklinde konuştu.
“Nitelikli eleman kenti terk etmiş vaziyette”
Kılıçdaroğlu, deprem bölgelerinde üretimin yeniden başlamasının önemine dikkat çekerek, “Adıyaman, Kahramanmaraş, Malatya’ya gittim. Hatay’a 4. gelişim. Nitelikli eleman kenti terk etmiş vaziyette. Fabrikaların çalışması, esnafın dükkan açması lazım. Okulların açılması lazım. Yapamıyorsanız bize söyleyin yaparız hepsini. Bir kenti kent yapan unsurlardan birisi de o kentteki entelektüel birikimdir. Kenti kent yapan ruhtur, bu ruhun korunması lazım” diye konuştu.
“5 kuruş almadan anahtarını teslim edeceğiz”
Deprem bölgesinde yapılacak konutlarla ilgili de açıklamalarda bulunan Kemal Kılıçdaroğlu sözlerini şöyle sürdürdü: “418 milyar doları hortumlayanlardan alacaksın parayı, vereceksin vatandaşa, bitti, o kadar. Devlet akılla, bilgiyle yönetilir, kinle, öfk eyle yönetilmez. Dolayısıyla vatandaşın sorununu çözerken, en azından hukuk, en azından vicdan, en azından ahlakın gereğini yapacaksınız. Vatandaşı ne borçlandırıyorsunuz kardeşim? Neyi var zaten? Başını sokacak bir evi olmuş, sen de bu ev güvenlidir diye rapor vermişsin. Veren de bilen de vatandaş değil. Hem helalleşeceğiz hem ona evi 5 kuruş almadan anahtarını teslim edeceğiz.”