MERVE YİĞİTCAN
İstanbul Sanayi Odası’nın (İSO) kasım ayı olağan meclis toplantısı Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın katılımıyla dün gerçekleşti. “21’inci Yüzyılın Yüksek Teknoloji ve Yeşil Ekonomiye Dayalı Sanayisini Oluşturmak İçin Devlet-Özel Sektör İşbirliğini Geliştirmenin Önemi” ana gündemi ile toplanan meclisin açılış konuşmasını yapan İSO Başkanı Erdal Bahçıvan, Türkiye’nin büyük hedefleri olan bir ülke olduğunu belirterek, bu noktada kamu ve iş dünyasına birtakım görevler düştüğünü söyledi. Türkiye’nin önümüzdeki dönemde yüksek teknoloji sanayi ürünlerini yüksek yerlilik oranı ile üretebilmesinin yolunun; özel sektörü destekleyecek uzun vadeli, bütüncül ve akıllı politikalardan geçtiğine işaret eden Bahçıvan, “İşte bu noktada özel sektör-devlet iş birliği ve üretim ekonomisini destekleyecek ‘yenilikçi finansmanın’ önemi ortaya çıkıyor” diye konuştu.
“Kamu yatırımda öncü olmalı”
Büyümenin pek çok şeyin anahtarı olduğunu dile getiren Bahçıvan, “Ancak onu başlı başına soyut bir amaç olarak tanımlamak, günümüzün sorunlarını açıklamaya ve çözmeye yetmiyor. Geldiğimiz noktada ekonomik büyümenin, ‘yüzde kaçtan’ ziyade ‘nasıl’ sorusuyla birlikte tartışılması gerekiyor. Yüksek büyüme başlı başına ‘hedefin kendisi’ olmamalı. Tüm bunlar, 21. yüzyılda kapsayıcı ve istikrarlı büyüme hedefinin olmazsa olmazları” dedi. Özellikle Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde, girişimci devlet anlayışının en önemli boyutlarından birinin de teknoloji odaklı, yeşil ve kapsayıcı büyümenin finansmanı olduğuna değinen Bahçıvan, özellikle yeşil girişimlerin gelişimi konusunda ortada büyük bir ihtiyaç ve potansiyel olmasına rağmen kaynak ve finansman açığı sorunun çözülemediğine dikkat çekti. Bahçıvan, “sürdürülebilir finansmanı ve yeşil yatırımı destekleyecek kurumsal düzenlemeler için kamunun öncü rolü son derece değerli” görüşünü paylaştı.
Enflasyon ülkemizin yararına değil”
Sürdürülebilir makro-finansal istikrar ortamının gereğine işaret eden İSO Başkanı, “Bu açıdan ülkemizin en acil ekonomik sorunu haline gelen enflasyonla mücadelenin kararlılıkla sürdürüleceğine yönelik mesajlar çok değerli. Önümüzdeki süreçte fiyat istikrarı ve finansal istikrarın tesis edilmesi için gerekli adımlar atılırken, diğer yandan üretim hayatımızın bu süreçten olumsuz etkilenmemesi adına sürecin mutlaka ‘sanayinin finansmanı’ hususunu da gözeten dengeli bir yaklaşımla yürütülmesi gerektiğinin de altını çizme ihtiyacını hissediyorum” diye konuştu.
Yılmaz: Yatırım taahhütlü avans kredisinde sona gelindi
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, meclis üyelerine ekonomik görünüme ilişkin değerlendirmelerde bulunurken, ekonomi yönetimi olarak yakın zamanda duyuracakları yeni desteklerden bahsetti. Yatırım taahhütlü avans kredileri konusunda hazırlıkların sürdüğünü dile getiren Yılmaz, “Son aşamalara gelmiş durumdayız. Son çalışmaları Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile TCMB gerçekleştiriyor. Haftalarla ifade edebileceğimiz kadar yakın bir süreçte bu programımız paylaşılacak. Ekonomi Koordinasyon Kurulu’nda uzun süreli tartıştığımız bir konu. Nitelikli, cari açığımızı azaltmaya destek olacak yatırımlara avantajlı uzun vadeli birtakım fi nansman imkanları sağlayıcı programlar tasarlanıyor” diye konuştu. Milli gelirin 1 trilyon doları aştığını hatırlatan Yılmaz, “2026 dönem sonunda 1,3 trilyon doları aşmayı hedefl iyoruz. Orta gelir tuzağı diye bahsettiğimiz eşiği inşallah bu dönem kıracağız. Planlı programlı şekilde bunu gerçekleştireceğiz. Amacımız istikrar içinde sürdürülebilir, kapsayıcı bir büyümeyi gerçekleştirmek. Bu OVP’nin de ana çizgilerini oluşturuyor” dedi.