Evrim KÜÇÜK
Jeopolitik gerilimler, aksayan tedarik zincirleri, savaş, enflasyon, artan enerji maliyetleri, kuraklık, yetersiz yatırımların yarattığı maden arzı sıkıntıları 2020’lerin emtia piyasalarında ‘kıtlık’ kavramını yatırımcının gündemine taşıyor. Bu da emtianın yanında emtia üreticisi şirketleri uzun vadede iyi bir yatırım alternatifi haline getiriyor. Artan dünya nüfusunun ve enerji geçişinin yarattığı hammadde talebini karşılamak giderek daha zorlu bir hal alıyor. Tabiri caizse ‘bolluk çağı öldü’ ve dünya piyasaları metal, gıda, yumuşak emtia olarak adlandırılan ürünlerde yaşanabilecek olası arz şoklarına karşı çok daha kırılgan. Son yıllarda yatırımcılar kritik minerallere odaklansa da arzın kısıtlanmaya başladığı iki cepheye dikkat çekiliyor. Bunları tahıl ve bakır.
“Emtiada kıtlık dönemine giriyoruz”
Bu konudaki yorumlarıyla piyasa tarafından dikkatle takip edilen Avustralyalı maden uzmanı ve emtia danışmanı James Cooper’a göre eski ekonomiye yıldır yetersiz yatırım, yeni bir kıtlık çağına girdiğimiz anlamına geliyor. Gezegene her yıl 10 yılda 1 milyar insan eklenirken ve 100 yıllık fosil yakıt bağımlılığına son vermeye çalışan enerji geçişi hızlanırken emtia talebi giderek artıyor. Cooper, hal böyleyken gelecek yıllarda özellikle tahıl ve bakır şirketlerine yatırımın portföyleri güçlendirmek için en iyi çözüm olduğunu düşünüyor ve internet sitesi Fat Tail Commodities’de şu açıklamalarda bulunuyor:
Bakır, geleceğin petrolü!
“Kaynak piyasasında bir sonraki boğa piyasası bakırda başlayacak. Gelecek 20 yılın önemli emtiası bakır” diyor James Cooper. Bakır birçok endüstri için petrolden, doğalgaza, lityumdan, nadir elemente kadar daha önemli. Wi-Fi, 5G, TV gibi telekomünikasyon sistemleri, Çin’in Tek Yol Tek Kuşak gibi altyapı projeleri, 2030 yılına kadar net sıfır hedefleri, güneş enerjisi, rüzgar tribünü yatırımları bakır olmadan büyük risk altına girer. Silikon Vadi’sindeki teknoloji devlerinden inşaata kadar tüm sektörlere bakır geriyor ve olası bir arz sıkıntısı panik alımları tetikleyebilir. Bu olası bakır kıtlığına ‘kırmızı kuraklık’ diyen Cooper, ‘kıtlık yavaşça başlar ancak birden kendini gösterir’ diyor ve şöyle devam ediyor:
Lityum, nikel ve kömürde panik alımları örneği
“Aralarında Bank of America, Goldman Sachs, Wood Mackenzie Wells Fargo’nun bulunduğu bankaların kıtlık uyarısı yaptığını ve gelecek yıllarda talebin ikiye katlanacağı tahminlerine karşın küresel stok oldukça düşük seviyelerde. Bu da eğer piyasada şok yaratacak bir gelişme olursa, güvenlik supabı olmadığı anlamına geliyor. Bu bakır hisselerini cazip kılıyor.
● Lityumda 2021 ve 2022’de ne olduğunu hatırlayın. EV talebindeki artış ve hükümetlerin ilgisi lityum fiyatlarında büyük bir sıçramaya neden oldu ve sonuç olarak lityum şirketlerinin hisseleri uçtu.
● Doğalgaz ve enerji şirketlerinin hisseleri Rus tankları Ukrayna’yı vurduğunda da panik alımlarıyla yükselmişti.
● Nikelin arzının tehlikeye gireceği endişesiyle bu piyasada Şubat 2022’de yaşanan kaos bir başka örnek.
● Kömür ve bu emtiayı üreten şirketlerin hisselerindeki hareket enerji krizi döneminin önemli bir gündemi olmuştu.
● Bakır, Bir sonraki arz sıkıntısının adresi olabilir. Dünya bir gün bakır kıtlığına uyandığında, ardından gelecek panik alımları bakır içinde gelecekte tetikleyici olabilir.” Bakır vadeli fi yatları şu sıralar Londra’da ton başına 8.235-8.300 dolar aralığında işlem görüyor.
Tahıl ve gübre şirketlerine yatırım şart!
Tarım üreticileri teknoloji hisselerinin başarısını gösteremedi. Çünkü buğday vadeli işlemleri 13 Nisan 2019’da 60 yılın en düşük fi yatını kaydetti. Bunu yıllarca düşen fi yatlar izledi. Bu rehavet yarattı. Ancak COVID ve Ukrayna’daki savaş, çok önemli bir sektöre yetersiz yatırımın sonuçlarını ortaya çıkardı. Bu nedenle geçen yıl Nisan 2022’de savaşın ardından buğday vadeli işlemleri düşük seviyelerinden yüzde 150 patlama gösterdi.
● Savaş buğday fi yatlarını güçlü tutuyor. Chicago’da buğdayın kilesi 6.26 dolar, mısırın fiyatı 5 dolara geldi. Arpa fiyatları da yükselişte.
● Küresel mahsul üretimi, Kuzey Yarım Küre’deki şiddetli kuraklıklar ve savaş nedeniyle düşüyor. Kuraklık ve sel olayları, gezegenin her yerinde artan sıklıkta ve şiddetle meydana geliyor.
● Tahıl fiyatları artan et tüketiminden de etkileniyor. Orta sınıfın büyümesi et talebini besleyecek ve özellikle Asya orta sınıf çekmeye devam ettikçe, tahıl fiyatları, yakıt ve ekilebilir tarım arazileri üzerindeki baskı artacak.
● Dünya, iklim dalgalanması, kuraklık, savaş ve kopmuş tedarik zincirlerine hazırlanırken gübre şirketlerinin hisseleri yaklaşan kıtlık çağında umut vaat ediyor.