Evrim KÜÇÜK
Küresel bankacılık sistemine yönelik endişelerin hafifl emesinin güvenli liman olarak altına yönelmiş yatırımcıları yeniden riskli varlıklara döndürmesiyle ons altın fiyatı dar bir aralıkta sıkıştı. Uzmanlar ise Fed’in şahin duruşundan çark etmesi ve jeopolitik gerilimlerin tetiklediği de-dolarizasyon sürecinin altını güçlendirmeye devam edeceğini söylüyor.
1.960-1.975 dolar bandında hareket
Bankacılık krizinin yarattığı alım furyasıyla 2.014 dolar seviyesine geldikten sonra risk iştahının açılmasıyla kazançlarının bir kısmını geri veren ons altın 1.980 dolar desteğinin altında hareketini sürdürüyor. Haftanın 3 gününde 1.945 desteği ile 1.975 dolar direnci arasındaki hareket aralığını 1.960-1.975 dolara çıkaran altın, buralarda daha yatay bir görünüm sergiliyor. Analistlere göre altın için destek seviyesi 1.956 dolar/ onsta. Buranın kırılması halinde 1.944 dolar desteği yeniden hedefl enebilir. Direnç ise yine 1.974 dolarda.
Tersten esen rüzgarlara iyi göğüs geriyor
Altının piyasalarda oluşan ters rüzgarlara göreceli olarak iyi göğüs gerdiğini belirten ANZ analistleri, altına dayalı borsa yatırım fonlarına güçlü giriş görmeye devam ettiklerini ifade ettiler. Uzmanlara göre altın burada kalmayacak. Son ralli kısa ömürlü olsa da genel kanı değerli metallerin yükselmeye devam edeceği şeklinde, Emtia analisti Richard Mills altında yükseliş beklentisini şu sebeplere dayandırıyor:
ALTINDA ÇIKIŞI DESTEKLEYECEK FAKTÖRLER
1-DOLARDA ZİRVE BEKLENTİSİ
Her ikisi de güvenli liman varlıkları olmasına rağmen, altın ve ABD Dolarının değerleri zıt yönlerde hareket etme eğiliminde. Dolar 12 yılı aşkın bir süre sonra boğa döngüsünün sonuna giriyor. Faiz oranlarının ve doların bu yıl zirve yapması bekleniyor. ABD hükümetinin ulusal borcu temerrüde düşüreceğine dair fısıltılar da doların değerini aşağı çekiyor. ABD para birimi aleyhine gelişmeler artarken, yatırımcıların yaygın finansal risklere karşı güvenli sığınak olarak altına yönelmeleri doğal. Değerli metaller firması MKS Pamp’ın metal stratejisi başkanı Nicky Shiels, altının gelebileceği seviye olarak 2.200 dolara işaret etti.
2-TAKTİKSEL İŞLEMLERDE ARTIŞ
Altının değeri ekonomik belirsizlik dönemlerinde yükselir. Yakın geçmişte spot fiyatların 2.000 dolar/ons seviyesine dokunduğu her iki sefer de bazı önemli, yıkıcı olaylardan önce gerçekleşti; birincisi geçen şubat ayında Rusya’nın Ukrayna’yı işgali, ikincisi ise iki büyük ABD bankasının iflas etmesiydi. Mart ayı altın ETF’lerine son 10 ayda ilk net girişin yaşandığı ay olacak. Opsiyonlu işlemlerde de hacim yükseliyor. Standard Chartered’ta değerli metaller analisti olan Suki Cooper, ABD’deki banka ifl aslarının hemen ardından gelen günlerde, tacirlerin kriz zamanlarında güvenli liman olarak kabul edilen varlıkları ararken “taktiksel” konumlandırmada büyük bir artış olduğunu söyledi.
3-RESESYON KORKULARI
Yatırımcıların kararlarındaki en önemli unsurlardan biri de küresel ekonomide pek çok kişinin öngördüğü yaklaşan ‘durgunluk’. Piyasa koşulları elverişli görünmediğinde, altının cazibesi önemli ölçüde artar. Emtia piyasalarında tanınmış bir analist ve danışman olan CPM Group’tan Jeffrey Christian tarafından sunulan bir web yayınında, dünya ekonomisi bir durgunluğa girerken altın talebinin yüksek kalacağı tahmininde bulundu.
DEDOLARİZASYON, ALTIN İÇİN FIRSAT YARATIYOR
Dünya genelinde artan ‘dedolarizasyon’ yani ekonomiyi dolardan arındırma eğilimi, uzun vadede altın için önemli bir fırsat olarak görülüyor. Özellikle Rusya’nın Ukrayna’yı işgali ve ardından Batı dünyasının Rusya’ya yaptırımlar uygulaması sonrasında Çin, Rusya gibi emtia devlerinin kendi paralarını ticarette kullanmaya yönelmesi uzun vadede altın için pozitif bir gelişme olarak değerlendiriliyor. Commodity Discovery Fund’ın kurucusu Willem Middelkoop ons altın fiyatının üç yıl içerisinde bugüne kıyasla çok önemli sıçramalar gerçekleştireceğini öngörüyor. Burada özellikle küresel para sisteminde bir dönüşümün etkili olacağını savunuyor. Artık dünya giderek çok kutuplu bir yapıya dönüşürken ABD dolarının küresel rezerv para olma rolü giderek zayıflıyor. Merkez bankaları hazırlıklarını bu yönde gerçekleştiriyor. Sadece geçtiğimiz yıl Dünya Altın Konseyi verilerince merkez bankalarının satın almış oldukları altın miktarı son 70 yıla yakın dönemin en yüksek seviyesi olan 1136 ton seviyesinde olmuştu. WGC’nin tahminine göre, merkez bankaları altına karşı pozitif kalmaya devam edecek ve 2023’te net alıcı olmayı sürdürecekler.