Evrim KÜÇÜK
Rusya’nın Ukrayna’yı işgaliyle patlak veren Avrupa’daki enerji krizinin yanı sıra artan faiz oranları, tedarik sorunları ve olumsuz ekonomik görünüm bölgedeki metal üreticilerinin maliyetlerini yükseltti. Aynı faktörler, otomotiv ve inşaat gibi ana metal tüketicisi sektörler üzerinde de baskı oluşturdu. Çelik ve alüminyum fiyatları aşağı doğru tepetaklak yuvarlandı ve fiyatlarda denge kurmak için üretim aşağı çekildi.
Şimdi metal ticareti yapanlar, gelecekteki tüketim konusundaki belirsizliğin uzun vadeli tahminleri zorlaştırdığını ve bunun sınırlı, kısa vadeli alımlara yol açtığını söylüyor. Güney Avrupa’dan bir çelik profil üreticisi Fastmarkets’a yaptığı açıklamada, “Herkes haftalık olarak ticaret yapıyor, çünkü çoğunlukla operasyonlarda belirsizlik hakim” dedi.
İnşaat sektörü 2 yıl daha sıkıntıda
İnşaat sektöründeki büyümenin 2022’deki yüzde 3’ten 2023’te yüzde 0.2’ye düşeceği tahmin ediliyor. İnşaat piyasası tahmin platformu Euroconstruct’a göre, daha sonra 2024’te yüzde 0’a indikten sonra, 2025’e kadar herhangi toparlanma beklenmiyor.
Bağımsız küresel ekonomik tahmin kuruluşu Oxford Economics, gelecek yılın ilk çeyreğinde Euro Bölgesi inşaat üretiminde yüzde 0.3’lük bir düşüş öngörüyor.
Eurofer, 2022-2023 dördüncü çeyrek ekonomik raporunda, “devam eden tedarik zinciri kesintileri ve Ukrayna’daki savaşın ciddi yansımaları” nedeniyle 2022’de otomotiv üretiminde yaşanan gerilemenin “en azından 2023’ün ikinci çeyreğine kadar” sürmesinin beklendiğini belirtiyor.
Perakendeci sadece ihtiyacı kadar alıyor
Tüccarlar, stokları takviye etmek üzere perakendeciler tarafından yapılan satın alma eğiliminin artan maliyetler hafifleyene ve son kullanıcı talebi güçlenene kadar bu yıl devam edeceğini düşünüyor.
Bazı distribütörler, piyasadaki yüksek dalgalanma nedeniyle Ocak-Şubat 2023’te stok seviyelerini düşük tutmayı planladıklarını söylüyor.
Kuzey Avrupa’daki bir distribütör kaynağı, “Şu anda yalnızca gerekli olan ürünü ayırıyoruz. Yassı çelik piyasalarında son dönemde başlayan yükselişin 2023’te devam edip etmeyeceği konusunda netlik yok” diyor.
2023 yılında inşaat sektörü için kasvetli bir görünüm, birkaç aydır inşaat demiri, filmaşin, profil ve kutu profiller dahil olmak üzere uzun çelik ürün pazarları üzerinde aşağı yönlü baskı oluşturuyor.
Otomotivden gelen talep de olumsuz etkileniyor
Yassı çelik ve alüminyum ürünlerinde, otomotiv sektöründeki gelecekteki son kullanıcı talebine ilişkin belirsizlik de ticareti olumsuz etkiliyor. Kaynaklar, otomotiv endüstrisi alıcılarının, piyasadaki dalgalanma nedeniyle daha kısa vadeli sözleşmeler, örneğin altı yerine çeyrek dönemlik sözleşmeleri tercih ettiklerini ifade ediyor. Bununla birlikte, “durgunluğa dayanıklı” alüminyum ambalaj ve havacılık sektörlerindeki talep güçlü kaldığı belirtiliyor.
Çelik ve alüminyum savunmasız kalabilir
Fastmarkets, düşük tüketimin bir sonucu olarak sınırlı elden alımların 2023 yılında Avrupa’nın çelik ve alüminyum pazarlarında fiyat oynaklığını artırabileceğini ve düşük stokların tüccarları, tedarik zinciri lojistik sorunlarının ortaya çıkması halinde, arzın kısıtlı olduğu dönemlerde fiyat dalgalanmalarına karşı daha savunmasız bırakacağını anlıyor.
Goldman: Artan talep alüminyum fiyatlarını yükseltecek
Birçok Wall Street bankasının 2023 yılında fiyatların baskı altında kalacağını savunduğu bir ortamda Goldman, alüminyum için iyimser tahminlerde bulunan ilk finans kuruluşu oldu. Avrupa ve Çin’deki yüksek talebin arz tarafında sıkıntıya yol açabileceğini söyleyen Goldman Sachs, alüminyum bu yıla ait fiyat beklentisini yükseltti. Nicholas Snowdon ve Aditi Rai’nin de aralarında bulunduğu analistler, müşterilere gönderdikleri bir notta, metalin bu yıl Londra’da ton başına ortalama 3.125 dolara olacağını söyledi. Bu, 2.595 dolarlık mevcut fiyat ve bankanın önceki 2.563 dolar tahmininden daha yüksek. Goldman, bira kutularından uçak parçalarına kadar birçok üründe kullanılan metalin önümüzdeki 12 ayda ton başına 3.750 dolara çıkabileceğini öngördü. Analistler şöyle dedi: “Görünür küresel stokların bir yıl öncesine göre 900.000 ton düşük olması ve şu anda 2002’den bu yana en düşük seviye olan 1.4 milyon ton civarında olması arz tarafında endişelerin yaşanabileceğine işaret ediyor. Fed’in faiz artışlarının yavaşlamasıyla makro ortamda yaşanacak iyileşme fiyatların bahara doğru kademeli olarak ivme kazanmasına yardımcı olabilir.”