Burcu GÖKSÜZOĞLU
Bankacılık endeksi öncülüğünde borsada yükseliş var, nasıl yorumluyorsunuz?
Belki de son zamanların en önemli seçimi diye tabir edeceğimiz bir seçime yaklaştık. Sebebi de şu, geçmişteki seçimlerde genelde para politikalarında çok fazla değişiklik olacağını biz öngörmezdik. Yani hükümet değişse de Merkez Bankası vardı, bir para politikası vardı ve bu para politikası aşağı yukarı aynı yol haritasına devam ederdi. Fakat bu seçim böyle bir seçim değil. İlk defa para politikalarının çok bambaşka yerlere gitme olasılığı olan bir seçime giriyoruz. Bu da para piyasalarında inanılmaz bir oynaklık yaratıyor. Gün ve gün değişen beklentiler söz konusu. Seçim zaten başlı başına bir belirsizliktir. Bunu ilk turda bitiyor oluşu tabii ki borsalar için daha doğrusu para piyasaları için oldukça pozitif bir gelişme olur. Taraflara baktığımızda bütün ittifaklarda ya da bütün katılan adaylarda bu seçimi ilk turda bitirmek adına yüksek bir istek görüyorum ben. Piyasada böyle bir ilk turda bitecek izlenimi aldı bu hafta. Dolayısıyla buna dair bir fiyatlama var.
BORSADA OYNAKLIK DEVAM EDECEK
Son haftalarda dalgalı bir seyir izledik. Fiyatlamalar değişiyor mu sürekli?
Seçim sonrasıyla ilgili senaryoların da çok fazla fiyatlanmaya başladığı bir 15-20 günden geçiyoruz aslında. Borsa sadece yukarı yönde değil, aşağı yönde de bir fiyatlama gerçekleştirdi. Seçim sonrasındaki oluşacak ortama dair pozitif ya da negatif yönde yatırımcıların tercihlerine göre bir fiyatlama var ve bu gittikçe açıkçası sertleşiyor. Bu önümüzdeki üç gün herhalde bayağı bir oynaklık olacak diye düşünüyorum. Umuyoruz ki kısa sürede bu seçim tamamlanır. Bu belirsizlik bir an önce ortadan kalkar. Çünkü piyasa şu noktaya geldi. Şimdi para politikasını biz dünyanın aksine düşük bir faiz ortamında duruyoruz. Seçimden sonra bu para politikasının değişme olasılığı kredi kanallarını kıstı. Her şey durma noktasına geldi açıkçası. Son dönemde bankacılık sektörü yüksek montanlı kredi verirken iki defa düşünüyor. Çünkü seçim sonrasında farklı bir faiz tablosuyla karşı karşıya kalabilir. Zira şirket sahipleri bir fonlama bulacaksa bunu seçim öncesinde mi yapsın? Seçim sonrasında mı yapsın? Bu anlamda ilk turda bitmesi en azından insanların tamam düşük faiz ortamı ise düşük faiz ortamı veya yüksekse yüksek ama bilme noktasına aslında ulaşmaya çalışıyor. Bununla ilgili de aşırı bir oynaklık takip ediyoruz.
Seçimlere girdiğimiz makro koşullar da önemli sanırım…
Öyle bir dönemde bu seçim oluyor çok yüksek bir enflasyon, çok yüksek bir cari açık var. Fed’in faiz yükselttiği bir ortamı biraz sonuna gelmiş olmamız tek avantaj. Ama özellikle Türkiye’nin ekonomik göstergelerine baktığımızda bundan sonra ekonomi yönetimi çok ağır bir yükle aslında işe başlıyor olacak. Kim o koltuğa oturursa otursun önünde ciddi bir ekonomik tablo var. Çok iyi bir planla bu iş kotarılabilir. Çünkü şimdi çok yüksek bir enfl asyon var. Enfl asyonu önceliklendirdiğiniz zaman bu sefer büyüme tarafında bir yavaşlamaya sebebiyet verebilirsiniz. Bunun gibi neyi oynatsanız diğer tarafı terazi gibi yükselten bir zor bir süreç bizi bekliyor.
Seçim öncesi yabancı girişi oldu mu borsaya?
Hisse bazında evet var. Bankacılık sektöründe mesela var. Yaklaşık son bir aydır belli aralıklarla, bazı haftalarda realize edip gidenler de olsa, bankacılık sektörü özelinde bu tarz yabancı alımları takip ediyoruz. Çünkü benzerlerine göre bankacılık sektörü bizde çok geri kaldı. Regülasyonlar bankalar üzerinde çok ciddi bir baskı yarattı. Şimdi aralıklarla da olsa yabancı takip ediyoruz ama buradaki yatırımcılar daha orta ve uzun vadeli. Diyelim ki portföy buraya giriş yapmaya başladı, yüzde 1’iyle ya da 2’siyle şu an giriyor. Bu portföyler çok büyük, bizim borsa küçük. O nedenle yüzde 1-2 bile güçlü bir etki yaratıyor. Şu an seçim öncesinde bir pozisyon almak isteyenler var ama o geçmiş yıllarda gördüğümüzün çok çok küçük miktarlarında. Burada bir risk almak isteyenler var. Bunun devamında koşullar sağlanırsa bu artarak devam eder. Geçmiş yıllarda böyle oldu. Borsa İstanbul’a giriş olur ama en yoğun bono için gelirler.
Ortamı sağlarsanız biri gelir pozisyon alır
Borsada ralli hangi şartlarda olur?
Borsanın cazibe teşkil edebilmesi için belli koşulları sağlamamız lazım. Bir regülasyon kısmı, iki para politikası kısmı, üç hukuk kısmı. Burada aslında iş öngörülebilir olmaktan geçiyor. Öngörülebilir olduğunuzda portföy şirketleri de pozisyon alır, yerli yatırımcı da pozisyon alır, yabancı da gelir. Ralliyi kimin yaptırdığının önemi yok, ralli olacak ortamı aslında yaratmak önemli. Siz ortamı yarattığınızda biri gelir burayı alır. Buranın bir fiyatı var. O fiyatın altındaysanız biri gelip pozisyon alır.
Yabancı için kurun nasıl hareket edeceği önemli
Ilımlı Ortodoks para politikası için nasıl bir beklenti var?
Ilımlı Ortodoks için çok pozitif bir senaryo olduğunu söyleyemem. En pozitif senaryo enflasyonu önceliği alan senaryo. Ilımlı Ortodoks için izlenir ve sonra pozitif etkileri takip edilir. Bir de yabancıda geçmişten örneklere bakarsak, kurun nerede dengeleneceği, nasıl hareket edeceği de çok önemli. Yurt dışından girişlerde değil çıkışlarda kur kısmı şu an biraz sıkıntılı. Yabancının girip girmesi kolay ama çıkması biraz daha zor. Bu, ne kadar serbestleşecek? Kur nerede dengelenecek?
Bankalar faiz artışıyla ilgili stres testleri yapıyor
Her türlü sonuçta ilk adım ne olmalı?
İlk olarak faiz adımı atılsa iyi olur. Bankalar kendi içlerinde bu faizin artmasıyla ilgili birtakım stres testleri yapıyorlar. İkinci adım bu para politikası adımı atıldıktan sonra kurda bir serbestleşme olabilir. İşte orada da yabancı girişleri başlıyor. 10-15 yıl önce bu girişler enflasyonunuzu zapt altına alana kadar devam ediyordu. Sonra kısmi doğrudan giriş dediğimiz kısım başlıyordu. Sonrasında da gelip direkt yatırım yapıyorlardı. Bunun ilk adımları tabii para politikasıyla başlıyor.
BEKLENTİLER ÇOK GENİŞ BİR MARJA YAYILIYOR
Farklı seçim sonuçlarına göre borsada beklentiler neler?
Hükümet geçtiğimiz aylarda Mehmet Şimşek gibi Ortodoks politikalar dediğimiz yüksek faizle enflasyonu önceleyen ekolden biriyle görüşünce seçimden sonra daha Ortodoks politikalara dönecek hissiyatı vermişti piyasaya. Piyasada bu nedenle kim gelirse gelsin Ortodoks politikalara dönülecek şeklinde bir düşünce oluşmuştu. Fakat sonrasında Cumhurbaşkanı’nın düşük faiz politikasının devam edileceğine yönelik birtakım açıklamaları oldu. Bu da seçimden sonra var olan hükümet kalırsa şu an var olan sistemin devam edeceğini düşündürdü bize. Muhalefet tarafında ise Millet İttifakı geldiğinde daha Ortodoks politikalar uygulanacağını düşünüyoruz. Ayrıca üçüncü bir olasılık daha var. Önümüzde yerel seçim olduğu için tam enflasyonu önceleyen direkt yüksek bir faiz ortamına geçiş olmayabilir, yani ılımlı Ortodoks bir politika da görebiliriz. Şu an politika faizimiz aşağı bir noktada dengelenirken mevduat faizleri 30’larda, 35’lerde, kredi faizleri daha yüksek bir yerde dengeleniyor. Bu ılımlı diye tabir ettiğimiz şu an var olan aslında kitap haline yakın bir faiz oranında dengelenme olup böyle bir dönem gitmesi. Güçlü bir Ortodoks politika tabii ki enflasyonu önceliğe alıp daha yüksek bir faiz perdesinden giriş yapan politika. Son gelen yabancı raporlarda bu politikalara göre beklenti inanılmaz değişiyor. Çok geniş bir marj var. Son dönemdeki borsada yaşadığımız sert oynaklığın temelinde de bu yatıyor.
İkinci tura kalırsa çalkantı yaratabilir
Seçim ikinci tura uzarsa ne olur borsada?
Can sıkılır açıkçası. Her şeyi el yordamıyla tuttuğumuz bir dönemden geçiyoruz. Kamunun yoğun baskısıyla dar bir banta sıkıştırılmış bir kur takip ediyoruz. Faiz tarafında bir baskıyla kredi faizleri düşük duruyor. Bunun uzaması tabii ki bazı mekanizmaları zorlayıcı bir etki yaratacaktır. Sonuçta dolar TL, sadece spekülatif amaçla alınmıyor. Şirketlerin talepleri de var. İthalat, ihracat yapan şirketler işlerini çevirmek zorundalar ve bu da dolar talebi yaratıyor. Dolayısıyla bu süre uzadıkça şirketler zorlanacaktır. Mümkün olduğu kadar kısa bir sürede biterse daha iyi olur. Uzarsa piyasada bir çalkantı yaratabilir. Bu belirsizlikle ilgili sürenin uzaması her halükarda sonuçtan bağımsız bence bir oynaklık yaratır.