Burcu GÖKSÜZOĞLU / Finans Sohbetleri
Borsada ne oldu da kritik eşik 5000 puanın üzerine çıktık? Yükseliş sürecek mi?
Zaten 5000 ortalamalarda hareket ediyoruz bir süredir. Anladığımız kadarıyla seçim öncesi bu belirsizlik döneminde piyasa 5000 ortalamalarda bu süreci götürecek gibi gözüküyor. 5000 binin altına geldiğinde orada oluşan momentum ile birlikte 5000 üzerine çıktı. 5300-5500’e doğru gittiğini gördük. Ne oldu? Herhangi bir değişiklik yok. Temel unsurlarda olumlu ya da olumsuz yönde bir bozulma yok hatta bir miktar borsa aleyhine gelişmeler var. Özellikle bu KKM ve mevduat faizlerinin artması bir miktar borsa aleyhine ama bir şekilde 5 bin seviyesinin altı piyasa oyuncuları açısından makul görünüyor ve buranın üzerine atılıyor. Bu süreçten sonrasında 5 binin üzerinde artık 5 bin seviyesini takip edeceğiz, burası önemli destek seviyesi olacak. Sonrasında ise 5300’ler, bir önceki dönüşümüz 5290’lara geliyor. Şu an için de burayı hedefleyen bir piyasa görüyoruz. İşlem hacminden ortalamalarda ciddi düşüş var. Burada ben bir miktar hem seçim belirsizliği etkisi hem seviye itibariyle yılbaşından beri geri çekilmenin etkisi olduğunu düşünüyorum. Diğer bir taraftan da ramazana ayı etkisi de bence söz konusu. Çünkü ramazan ayından önceki 20 günün ortalamasını alıyoruz BISTTUM’de 100 milyarların üzerinde ama ramazanın girişiyle birlikte zannediyorum ki oruç bir miktar risk iştahını törpülüyor. 70 milyarlara doğru bir kayma var. Yani ramazan öncesi ve sonrası dersek işlem hacminde yüzde 20-25 bir hareket var.
İşlem hacmi demişken… Borsanın en ateşli zaman aralığının artık 15:00-18:00 arası olduğuna yönelik haberler var. Neden 9 saatlik seansın 3 saatinde bir yoğunlaşma söz konusu?
Özellikle son 1-2 haftadır akşam saatlerinde piyasanın yönünün değiştiğini görüyoruz. Bunun temelde çok yaygın bir sebebi olduğunu açıkçası olduğunu düşünmüyorum. Yani bir büyük fonun veya büyük bir yatırımcı grubunun o saatlerde almasıyla ilgili bir konu… Ama borsadaki saat dilimi açısından işlem hacimlerine bakarsak büyük kısmı 10-11 barında gerçekleşir. Böyle 10-11 arasında piyasa oturur, yön belli olur. Sonra artık piyasa kapanışına doğru kredili pozisyonlar, limitli pozisyonların süreçlere dahil olması gereği, gün sonu stresine veya gün sonu pozisyonla kapatmak istemeyen yatırımcıların satışı ile birlikte bir miktar 4 – 5 barlarında da hareket görürüz. Sabah pozisyon alırlar, akşam da kapanış öncesi hareketlerini yaparlar. Dört saat var; 10-11 ve 4-5 arası açıkçası en çok işlem en çok işlem yoğunluğu olduğu Borsa İstanbul’da.
Katılımın yükselmiş olması normal
Hisse senedi yatırımcı sayısında azalış yaşanırken, halka arz hisselerindeki katılım sayısında artışı neye bağlıyorsunuz?
Halka arzda bir getiri olduğunu ben görüyorsam, ben borsayla hiç ilgisi olmayan bir arkadaşıma yine borsayla ilgili hiç ilgisi olmayacağını bildiğim halde ona diyorum ki “Gel bak burada bir hesap aç, 1000 liralık bir hesap açıyorsun sonra yüzde 20-30-50 bir getiri oluşuyor. Son 10-20 halka arza bak böyle olmuş. Demek ki bundan sonra da böyle olacak” dediğimde bir trend oluşuyor. Büyük bir kısmı demeyim ama belli bir kısmı borsa yatırımcısı değil. İlerleyen dönemde olabilir bu başka bir şey ama bu işlerle çok alakası olmayan, finansal okuryazarlığı çok yüksek olmayan ama halka arzlarda bir getiri olduğu için de bundan yararlanmak isteyen yatırımcı kitlesinden bahsediyoruz. Son dönemde burada ilginin artmasının sebebi; birincisi tabii bu eğilim, piyasa buraya yöneldi, piyasa buraya yöneldiği için de burada bir getiri oluştu. İkincisi fırsat maliyeti yani alternatif getiri araçları. Borsa İstanbul’da 4 aydır 5700 zirvesini göremedik. Kabaca düşen bir kanal trendi içerisinde… 3 Ocak’taki zirvemiz 5700’dü. Sonra 5500 gördük. Tepelerin aşağı doğru gittiğini görüyoruz. Şimdi 5300’ü aşacak mıyız? 5500’e varacak mıyız? Bir getiri arayışı olduğunu net. Portföylerde yüzde 100 hisse tutulması da tavsiye edilmiyor. Boşta bir miktar nakit var. Orada da böyle bir getiri göz kırpıyor. Haliyle oradaki sayının armış olması normal. Bizler dahi kendi bireysel portföylerimizde oradaki rakam küçük olduğu için daha önceki dönemlerde bunlarla ilgilenmezken artık “Boşta bir para var madem buna katılalım. Duracağına bir miktar çalışsın” mantığı içerisine girmiş oluyoruz. Haliyle bu etki halka arzlara katılımın son dönemde yükselmiş olması normal.
Sonuç ne olursa olsun faizler çok artmayacak
Borsada seçim senaryolarınız neler?
Zor soru… Bunlarla ilgili anketlere bakıyoruz ama anketler hala bıçak sırtı. Bununla alakalı henüz bir senaryomuz yok. Ama seçim sonrasına yönelik kendi işimizle alakalı makro unsurlar, ekonomi noktasında nasıl bir Türkiye olur noktasında, seçim sonuçlarından bağımsız olarak belirlediğimiz parametreler var. Seçim sonuçlarından bağımsız faizlerin artmayacağını düşünüyoruz. Hangi siyasi iktidar gelirse gelsin, hangi makro politikalar uygulanırsa uygulansın ekonomiyi durgunluğa götürecek, enflasyonla mücadele noktasında ekonomiyi zora sokacak bir karar alınması ihtimalini zayıf görüyoruz. Evet faiz artar, bugün politika faizinin 25’lere 30’lara kadar artması da piyasayı rahatsız etmez. Çünkü mevduat faizi zaten 25-30’larda. Zaten enflasyonu düşüreceksek bunun üzerinde fren yaptıracak bir faize gitmesi lazım işin. Biz bu ihtimali zayıf görüyoruz. Zaten mevcut iktidarın faize bakış açısını biliyoruz. Millet İttifakı’nın kazanması durumunda da çiçeği burnunda bir iktidarın ekonomiyi zora sokacak, esnafın işlerini durduracak bir makro karar alması ihtimalini zayıf görüyoruz. İkinci konu yine seçim sonuçlarından bağımsız, enflasyon yüksek olmaya devam edecek. Çünkü riskler yukarı yönlü. Birincisi kur tarafında seçim sonrasında yukarı hareket bekleniyor. Seçim sonrası orada bir miktar daha yukarı bir seviyede yeni bir denge oluşacak. Bunun enflasyonist etkilerini hissedeceğiz. Çok büyük bir felaket atlattık bunun henüz maddi şokunu henüz yeni yeni alıyoruz. Bunun faturası yılın 2. yarısında enflasyon olarak yansıyacak. İklim koşulları çok iyi gitmiyor, yağışlar çok güçlü değil. Gıda fiyatlarında yukarı yönlü bir hareket olacak, deprem de burada etkili. Haliyle seçim öncesi yapılmayan kamu zammı var, yönetilen yönlendirilen tarafta. Bunların geleceğini var sayacağız. Para politikaları gevşek, enflasyon yüksek olacak. Üçüncü varsayımımız da, iktisadi faaliyetlerin güçlü olacağı yönünde. Bunların haricinde bugünden bilmediğimiz marjinal politikalar uygulanır ve sonuçlar farklı olur. Bunlar düşük ihtimal olarak senaryonun içinde ama destekleyici para politikası, yüksek enflasyon, güçlü büyüme yılın ikinci yarısında bence bizimle olacak. Bunların Borsa İstanbul’a yansıması pozitif bir tablo ortaya koyuyor. Şöyle bir sürpriz de olabilir. Yine seçim sonuçlarından bağımsız sıcak para girişi…
Borsada 3 ve 4’üncü çeyrekte ralli ihtimali
Bu seviyeler alım için uygun mu?
Kısa vadeli yatırımcıya yani günlük işlem yapan yatırımcıya 5 bin altına düştüğünde kademeli olarak alım yapmaya başla, 5 bin üzerine gittiğinde de kademeli olarak satım yapabilirsin tavsiyesi veriyoruz. Ama diğer taraftan vade 6 ay, 1 yıl, 2 yıl ise ki doğru hisse senedi yatırımının bu vadelerde olabileceğini düşünüyoruz. Vade minimum yılsonuysa bu seviyeleri giriş için uygun olarak değerlendiriyoruz. Kabaca yılbaşı-yılsonu itibariyle enflasyon kadar borsanın üzerine koyduğunuzda 7500 -8 binlere geliyor. 3. ve 4. çeyrekte bir ralli ihtimali yüksek görünüyor.
Perakende, otomotiv ve telekomünikasyon
Hangi sektörler öne çıkacak?
Makro tema belli; yüksek enflasyon, düşük faiz ve ekonomideki canlılığın güçlü olması. O yüzden perakende hala ön planda olmaya devam edecek. Özellikle gıda perakendeciliği, zincir marketler ve diğer taraftan da tekstil perakendesi bence öne çıkıyor. Otomotiv tarafının pozitif ayrışacağını düşünüyoruz perakendenin yanında. Diğer taraftan iletişim sektörüyle ilgili pozitifiz. Sanayinin yılın ikinci yarısı için güçlü olmasını bekliyoruz. Sanayi tarafında da bir hareketlilik beklediğimizi belirtebilirim ama net pozitif ayrışma beklediğimiz sektörler; perakende, otomotiv ve telekomünikasyon.
Rakamları ekonomik analize dayandırmak zor
Cari açık ve dış denge kötüleşiyor. Kurda seviye beklentiniz?
Asıl problem dış ticaret dengesinde, dış denge bundan çok çok daha yüksek. Kurda seçim sonrası daha yukarıda bir yerde denge oluşacak. Bu net. Burası da büyük ihtimalle 20’li rakamlar. Zaten 19’lara geldik. 20’li rakamların üzerinde olacak. 25-28-24 olur demek kolay değil. İhracatçı tarafından gelen talepler var. Piyasada telaffuz edilen rakamlar var ama bunu bir ekonomik analize dayandırmak çok zor. Orada bir yönlendirme olduğunu düşünüyoruz ama seçim sonrasında ekonomi politikalarından bağımsız bir şekilde yukarı gitmek zorunda.