Barış ERKAYA
Tüm Türkiye’de olduğu gibi hisse senedi piyasasındaki yatırımcılar açısından deprem gündeminin o kadar ön planda olduğu günler yaşıyoruz ki arada açıklanan 2022 yıl sonu bilançoları görünmüyor bile. En azından piyasaların etik tarafı açısından sevindirici bir gösterge. Peki bu süreç içerisinde hangi şirketler bilançolarını ve gelir tablolarını açıkladı? Finansal performansları nasıldı? Tüm bu verileri yatırımcılar açısından bir toparlayıp vermekte fayda var.
An itibariyle finansal sonuçlarını bildirmiş olan şirket sayısı 117. İlk gösterge olması açısından finansal sonuçlarını açıklayan 117 şirketin toplam ciroları, 2021 sonunda 1 trilyon TL seviyesindeyken 2022 sonunda 2.5 trilyon TL’ye yükseldi. Karlılık tarafına bakıldığında ise 154 milyar TL’den 639 milyar TL’ye yükselen akıl almaz bir artış görülüyor.
Karlar cirolardan hızlı artıyor
Cirolar 2.5 katına çıkarken karlılıklar 4 katına çıkmış durumda. Bu da enflasyonist ortamın cirolardan daha fazla karlılığı artırdığını gösteriyor. Karların çoğu bankacılıktan geliyor. Fakat bankaları dışarıda bıraktığımızda da karlılığın 4 katına çıktığı gerçek. Şirketlerin net kar marjı 2021 sonundan ortalama yüzde 9’dan 2022 sonunda ortalama yüzde 15’e çıkmış durumda.
Şu ana kadar açıklanan gelir tablolarında en yüksek karlılık Koç Holding’e ait. Onu İş Bankası, Akbank, Garanti Bankası, Yapı Kredi gibi dev bankalar izliyor. Bankalar karlarını neredeyse 6 kat artırmış durumda. Bankaların birbiri ardında sıralandığı bu listede araya Tüpraş girebiliyor.
GYO’larda astronomik artışlar
Sektörel olarak yekün itibariyle elbette bankacılık en yüksek karlılık hacmine ulaşsa da karlılık artışı bakımından 117 şirketlik listeye damgasını vuran gayrimenkul yatırım ortaklıkları (GYO) oldu. Üstelik bu karlılık artışı ciro artışıyla desteklenmeyen bir kar artışıydı. 11 GYO’nun 2021’e göre ciro artışı sadece yüzde 87, karlılık artışı yüzde 331. Bu da değerleme raporlarıyla, gayrimenkul değerlerinde yaşanan astronomik artışı gösteriyor.
İlk veriler enerji şirketlerinin yüksek karlılıklarını sürdürdüğünü, otomotiv şirketlerinin ortalamaların yarısı düzeyinde bir karlılık artışı yazabildiğini, beyaz eşyada Arçelik’in karlılıkta sadece yüzde 45’lik bir artış performansı sağlayabildiğini, petrokimya sektöründe ise karlılıkların yeniden yükselişe geçtiğini gösteriyor.
Bu verilerle fiyatlar daha da ucuzladı
Gelelim bu verilerin yatırımcı ve Borsa İstanbul açısından ne ifade ettiğine. Açıklanan 2022 yıl sonu karları ve ciroları, zaten ucuz olan Borsa İstanbul’u daha ucuzlatmış durumda. Çok basit bir gösterge olması açısından özet vermek gerekirse, finansal sonuçlarını açıklayan 117 şirketi karlılık rakamına göre en yüksekten düşüğe doğru sıraladığımızda, en yüksek karlılığa sahip 20 şirket içerisinde fi yat/ kazanç (F/K) oranı 5’in altında olan 15 şirket bulunuyor. F/K’sı 10’un üzerinde olan şirket sayısı ise sadece 2 (Arçelik 16 F/K ve Ford Otosan 10 F/K). Koç Holding 1.61, İş Bankası ( C ) 1.78, Akbank 1.38, Garanti Bankası 1.6, Yapı Kredi Bankası 1.46, Tüpraş 4, Vakıfb ank 2.71, Şişecam 6.77, Enerjisa 2.66, Tofaş Otomobil Fabrikaları 9.37, Aygaz 3.74 fi yat/kazanç oranlarına sahip. Yani Borsa İstanbul’un en sağlamcı hisseleri açısından durum değerlendirildiğinde 2022 yıl sonu finansal performanslarına göre borsa gerçekten çok ama çok ucuz.
Karlılıklar tek başına yeterli mi
Fakat beklentileri belirlerken, yatırım planlarını yaparken bu veri artık tek başına yeterli değil. Şimdi kritik olan nokta sürdürülebilirlik. Elbette bunu klasik anlamda çevresel bir kavram olarak değil finansal açıdan bu karlılıklarının devamının gelip gelmeyeceği konusundaki sürdürülebilirlik açısında dile getiriyoruz. Yani bankacılık sektörü açısından bu karlılıklar sürdürülebilir mi? Deprem ve yapılan bazı sermaye piyasaları, para piyasaları gibi düzenlemeler, enflasyon konusunda daha önce yüzde 40’lara kadar çekilen 2023 bekleyişlerini artık yüzde 50 hatta 60’lara doğru taşımaya başlamış durumda. Bu da bankalar açısından yeni bir marj ortaya çıkmasına neden oluyor. Fakat ne olursa olsun yüzde 100’lerin çok üzerinde hissedilen 2022 ile kıyaslandığında 2022’deki gibi karlılıkların yakalanması ne kadar mümkün? İşte bu konu çok tartışılır.
Gayrimenkul tarafında artık kartlar yeniden dağıtılmış durumda. Yani deprem öncesinde portföy değerlerinde durdurulamaz bir artış yaşayan gayrimenkulcüler 2023’te ikiye ayrılacak gibi. Analistlere göre artık gayrimenkul yatırım ortaklıklarının da portföyleri bu piyasaya yönelik beklenen radikal düzenlemelerden olumlu da etkilenebilir, olumsuz da. Bu açıdan GYO’ların her birini tek tek portföyleri bazında değerlendirmek gerekecek. Fakat özellikle kira geliri elde eden GYO’ların hızla yükselmeye devam eden kiralar nedeniyle yüksek karlılıklarını sürdüreceği şimdiden öngörüler arasında.
Enerji şirketlerinin 2023’ün de yıldızları arasında olacağı artık herkes tarafından dile getiriliyor. Otomotivde de enfl asyon yavaşlasa da karlılıklar pek yavaşlayacak gibi durmuyor. Bu sadece Türkiye’ye has değil tüm global pazarda benzer bir seyir izliyor. Petrokimya sektörü içinse daha olağan, sürprizlerden daha uzak ve matematiksel hesapların daha tuttuğu bir fi nansal döneme girilmiş gibi görünüyor. Şimdi yatırımcılara önerilen, 2022 yıl sonu bilançolarını açıklayan şirketlerde 2023 ilk çeyrek beklentilerini ve hesaplamalarını ortaya koymaları. Borsa açısından seçim süreci hem ciddi bir risk hem de çok ciddi bir potansiyel ortaya çıkarıyor. Fakat bu sürece sağlam hisselerle girmenin en akıllıca strateji olacağı borsa uzmanlar tarafından ortak bir dille ifade ediliyor.