Mehmet KAYA / ANKARA
Ücret gelirlerinin milli gelir içindeki payı gerilerken gelir vergisinde ücretlerin payı artıyor. Strateji ve Bütçe Başkanlığı’nın yıllık ekonomik raporunda, Ocak-Ağustos döneminde gelir vergisi tahsilatının yüzde 120 artışla 875,5 milyar TL’ye ulaştığı belirtilerek, “Makroekonomik göstergelerde yaşanan gelişmelerin bir sonucu olarak asgari ücret ile diğer ücretlilere yapılan zamlar yaşanan yükselişte temel belirleyici olmuştur” denildi.
Aynı dönemde Kurumlar Vergisindeki artış da yüzde 5,7’de kaldı. Kurumlar Vergisindeki artışın sınırlı kalma nedeni olarak ise ekonomik faaliyetlerdeki yavaşlama gösterildi. Öte yandan, salgın döneminde en düşük düzeylerini gören ücretlerin GSYH içindeki payı toparlanma eğilimi gösterse de zayıf seyrini sürdürüyor. Ücretlerin GSYH içindeki payı 2017’de yüzde 34,4, 2018’de yüzde 33,8 seviyesindeydi.
Toplam vergi yüküne bakıldığında da gelir vergisi yanında, dolaylı vergilerin son ödeyicisi olarak toplumun büyük kesimini oluşturan ücretlilerin üzerindeki vergi yükü artıyor. DİSK’in çalışmasına göre, 2014-2023 yılları arasında Türkiye’de toplam vergi gelirlerinin yüzde 64,3’ü dolaylı vergi ve harçlardan oluşurken, ücretlerden alınan gelir vergisi yine aynı dönemde yüzde 16 payla ikinci sırada yer aldı.
Kurumlar vergisi ise aynı dönemde yüzde 15,6 payda kalırken, ücret dışı gelirlerden alınan pay yüzde 1,3, servet üzerinden alınan vergiler ise yüzde 2,7 oldu. Türk vergi sisteminde gelir vergisinin hemen hemen tamamı, en büyük payı ücretlilerin oluşturduğu gelir vergisi tevkifatından elde ediliyor. 2024 eylül ayı sonu itibariyle gelir vergisi tahsilatının yüzde 91,7’si en büyük grubunu ücretlilerin oluşturduğu gelir vergisi tavkifatından elde edildi.
2025-2027 dönemi Orta Vadeli Program dönemi için, gelirler politikası (ücretler), para ve maliye politikasını eşgüdüm içinde yürütüleceği belirtiliyor. Kamu maliyesi yönünden OVP’de farklı bölümlerde, “Enflasyonla mücadelede Merkez Bankası tüm politika araçlarını etkin bir biçimde kullanırken, maliye ve gelirler politikalarının para politikası ile eşgüdümüne devam edilecektir” ile “Program döneminde, başta deprem kaynaklı harcamalar olmak üzere gerekli ihtiyaçlar karşılanırken mali disiplinin ekonomide güven ve istikrarı artıran bir çıpa olarak korunması ve güçlendirilmesi için tüm adımlar kararlılıkla atılacaktır. Maliye ve gelirler politikaları, para politikasını destekleyici şekilde uygulanmaya devam edecektir” ifadeleri bulunuyor.