Güldağ: İstanbul Sanayi Odası’nın 500 Büyük Sanayi Kuruluşu açıklandı. Türkiye ile ilgili her zaman çok önemli eğilimleri izleyebildiğimiz bir çalışma. Emeği geçen herkese teşekkür borcumuz.
Ağaoğlu: Al benden de o kadar…
Güldağ: Maliyet artışına rağmen Türkiye’nin devleri geçen yıl karlılığı korumuş görünüyor. Üretim tarafını konuşuruz ama devreden KDV meselesi dikkat çekiyordu. Yüzde 107 artışla 49 milyar liraya ulaştı.
Ağaoğlu: Devletle sanayi kuruluşları bir pazarlığa oturup artık bu yükten karşılıklı olarak kurtulmayı neden denemiyorlar, anlamıyorum. Sıfır faizle devleti finanse ediyorlar. Ama karşılığında bir çuval faiz ödüyorlar.
Güldağ: İSO Başkanı Bahçıvan bir öneride bulundu. Devreden KDV alacaklarının Eximbank kredilerine dönük bir teminat aracına dönüştürülmesinin rasyonel çözüm olacağını söyledi. Bu arada, ihracata dönük çalışan sanayiciler, Eximbank’tan daha fazla desteğe ihtiyaç duyduklarını her fırsatta vurguluyor.
Ağaoğlu: Kefalet sigortası ürünü daha fazla kullanılmalı. Teminat mektubuna benzer bir yapı.
Güldağ: Sonra firmaların kredi limitleri bu teminat mektubu vesaire ile boşu boşuna doluyor.
Ağaoğlu: İş dünyası kefalet sigortasını kullanmaya başlamalı.
Güldağ: Bakan Şimşek’in New York’taki temaslarına geçelim. Hemen arkasından da Goldman Sachs’ın, Türkiye’yi yeniden oyuna dâhil eden açıklamaları geldi. Ve Standard and Poor’s’un Türkiye’nin kredi notu görünümünü ‘politika değişikliği’ nedeniyle negatif’ten durağan’a çevirmesini dikkate alırsak, uluslararası finans çevrelerinden Türkiye’ye yönelik olumlu mesajlar geliyor.
Ağaoğlu: Financial Times’ta Şimşek’in çabaları ile ilgili yayımlanan yazıyı da dâhil etmek gerekir bu tabloya. Batı dünyasına ciddi mesajlar iletmeye başladı Sayın Şimşek. İyi bir haber.
Güldağ: Şimdilik fiilen gelen pek bir şey yok ama bu yeni politikada devam edilirse Batı’nın finans çevrelerinden para gelme ihtimali yükseliyor.
Ağaoğlu: Ama daha alınacak yol var. Goldman Sachs diyor ki, faizleri yüzde 40’lı seviyelere gelirse Türkiye’ye bakmak gerekebilir. Özellikle ‘carry trade’ için…
Güldağ: Goldman’ın biraz bu özelliği var değil mi? İşaret fişeğini ilk atan olmayı seviyor.
Ağaoğlu: Şimdi bu gelişmelerin bazı karşılıkları var. Borsada ihracata yönelik şirketler bankaların çok daha üzerinde performans göstermişlerdi. Ama ‘carry trade’ dönemine gelince, kur daha dengeli olacak. Bu dönemde bankacılık sektörü daha iyi performans gösterecek.
Güldağ: Vahap Munyar New York’taki temasları izledi. Onun gözlemi de yatırımcıların ilgisinin arttığına ilişkin. Önceki dönemle kıyaslanmayacak ilgi var…
Ağaoğlu: Türkiye’ye para getirmek için iyi bir PR, halkla ilişkiler çalışması yapılıyor. Newyork’ta yatırımcıları da ikna etmiş olabilirsiniz fakat Türkiye’ye yatırım yapacakları köprüleri yıktık biz.
Güldağ: Londra’dan bir swap haberi gelebilir deniyor.
Ağaoğlu: Öncelikle swap kanallarını açmamız gerekiyor. Ama ben de bizim bankacıların ‘aman swapı açarsanız, kuru tutamazsınız’ dediğini duyuyorum.
Güldağ: Borsada 70 milyar dolardan 30 milyar doların epey altına indi yabancıların yatırımları. Tahvil-bono tarafında da 60 milyar dolara yakın yatırımları vardı bir zamanlar. Orası da 1 milyar dolar civarına geriledi.
Ağaoğlu: Hazine bonosu ve devlet tahvilleri bir başka gelecekleri yer. 10 yıllık tahvil alıp, 2 yıl para kaybedip sonra çok daha iyi para kazanırım diyen yatırımcılar vardır ama…
Güldağ: Özel sektör tahvilleri…
Ağaoğlu: Mümkünü yok gelemezler. Uğraşmazlar bile. Güldağ: Tabii önce Ankara’nın tahvilini değerlendireceklerdir. Ağaoğlu: İşte onun için, o temaslarda olumlu geri dönüşler var ama o olumlu geri dönüşü Türkiye piyasasına getirecek bir düzen yok. Swap limitlerini neden açmıyoruz mesela? Bu mekanizmaların hazırlanması lazım. Aradıkları basit; kolayca gelebileyim, kolayca da çıkabileyim…
Güldağ: Regülasyonlarda esnemeler bekleniyordu ama şu sıra yeni yeni regülasyonlar geliyor.
Ağaoğlu: Yatırımcı aşırı kontrollü bir piyasaya gelmez. Çok zor. Swap mekanizmasını çalıştırmadan, tahvil ve bonoya girişi cazip hale getirmeden son dönemde oluşan olumlu havaya rağmen Türkiye’ye para gelmesi zor. Köprüleri yeniden kurmak lazım.
Güldağ: Tabii Türkiye’deki yatırımcıyı, piyasayı ikna etmek lazım önce. Sürekli kurların yukarı çıkacağını düşünüyorsa, TL’ye güven duymuyorsa… Bugün Türkiye’de parası pulu olan kaç kişi yatırımlarını TL’ye yapıyor? O noktada yabancıyı da ikna etmek mümkün olmaz. Yerli TL’ye koşarsa, yabancı iki katı koşacaktır.
Petrol talebinde zirveyi tarihliyoruz
Güldağ: Petrol geçen hafta 98 dolara dayandı. Sonra geriledi ama uluslararası analistlere bakarsan varil başına petrol fiyatının bu yıl içinde 100 doları geçmesi sürpriz olmayacak.
Ağaoğlu: Şimdi bu söylediğin rakamlar, spot piyasa rakamları. Biz spot piyasaya bakıyoruz. Yakın vadeli kontratı takip ettiğimiz zaman orada farklı fiyatlar görüyoruz. Petrol ocak ayından itibaren 92, hatta 89-90 dolar gibi, spot piyasada görünen fiyatlardan düşük seyir izliyor.
Güldağ: Senin son beklentin nedir?
Ağaoğlu: Petrolün yukarıya potansiyelini daha sınırlı, aşağıya düşme potansiyelini ise daha yüksek görüyorum. İlginç bir şey söyleyeyim. Petrol talebinde zirveyi tarihlemeye başladık. Bir tartışma var şu anda. Uluslararası Enerji Ajansı, petrolde dünyada en yüksek talebin 2027’de görüleceğini söylüyor. Çin ise benim göreceğim en yüksek petrol kullanım seviyesi bu yıl olacak diyor. Sonra bu talep düşmeye başlayacak diyor.
Güldağ: Gerekçesi nedir peki?
Ağaoğlu: Elektrikli araç kullanımındaki baş döndürücü artış. Bu bizim açımızdan iyi haber. Ama kısa dönemde. Bizim de bu konuda ciddi adımlar atmamız lazım. Çünkü ne bize ne kimseye ucuz petrol kullandırmayacaklar. Çevre veya bir başka vergi mutlaka koyacaklar.
Güldağ: Buna rağmen, şu anda fiyatı yukarda tutmayı nasıl başarıyorlar?
Ağaoğlu: Dünyada günde 95 milyon varil petrol üretilir 93 milyon varil tüketilir. Ama 1.5 milyon varili Suudi Arabistan gönüllü olarak keser, Rusya 400 bin varili keserse arz-talep kafa kafaya geliyor. Finansal piyasalar tarafında çok rahatlıkla pozisyon alınıyor. Cuma yapılan sabitleme seansı uzlaşma fiyatı, cumartesi ve pazar günü de geçerli olur. Rus traderlar uzlaşmayı yukarıdan bağlıyor. 3 gün boyunca fazla ödüyorsunuz. Majör manipülasyon Rusya’nın ve Suudi Arabistan’ın gönüllü olarak üretimi kesiyor olması. Birileri de bunu iyi bir fırsat olarak görüyor. Karşı çıkan da yok…
Güldağ: Amerikan kayaç petrolü üreticilerinin de işine geliyor çünkü…
Altın fiyatında toparlanma beklentisi
Güldağ: Bir iş kadını sordu, aynen iletiyorum: Altında yeni ne var?
Ağaoğlu: Bir şey yok. Bir anlamda demode oldu altın, doğru. Ama yerine moda olarak ne var diye bakarsan, kripto paralar geldi ama onlar da çok çabuk demode oldu. Altında yeni hiçbir şey yok. Ancak, çok eskiden beri iyi bir değişim aracı. Ortak değere ihtiyacımız var. Altın bu işi iyi görüyor.
Güldağ: Fiyatlarda beklentin nedir?
Ağaoğlu: Ne altın, ne gümüş kopup gidemedi. Enflasyona karşı korunma aracıydı ama enflasyonda onlar da geride kaldı. Ama dönem dönem fiyatlar faizlerden etkileniyor. Toparlanacak. Daha aşağı düşmesini beklemiyorum.