Şebnem TURHAN
Türkiye ekonomisi 2022 yılının son çeyreğinde yüzde 3,5 büyüdü ve 2022’nin tamamında büyüme yüzde 5,6 olarak hesaplandı. Hem son çeyrekte hem de yılın tamamında büyümeyi sürükleyen yüksek enflasyon nedeniyle tüketimini öne çeken vatandaşın harcamaları olurken sanayi ve ihracatın son çeyrekte yavaşlayarak büyümenin ivme kaybına yol açması dikkat çekti. Pandemiden bu yana yüksek enflasyonun gölgesinde yapılan yüksek maaş artışlarına rağmen işgücü ödemelerinin milli gelirden aldığı pay 2022 son çeyrekte yüzde 25,2 ile tarihi en düşük seviyeye inerken 2022 yılında da yüzde 26,5’e geriledi. Emeğin payının giderek azaldığı sermayenin aldığı payın arttığı Türkiye ekonomisinde yaşanan büyük deprem felaketinin enflasyonun hızlanmasına büyümeye de ilk iki çeyrekte negatif etki yapması bekleniyor. 2023’ün tamamı için büyüme beklentileri ise yüzde 2,6- 2,8 arası şekilleniyor.
KİŞİ BAŞI MİLLİ GELİR 5 YIL SONRA 10 BİN DOLARI AŞTI
Türkiye ekonomisi 2022 ilk çeyreğinde yüzde 7,6 ikinci çeyrekte yüzde 7,8 büyüme göstermiş ardından üçüncü çeyrekte büyüme yüzde 4’e yavaşlamıştı. Son çeyrekte ise büyüme yüzde 3,5 olarak gerçekleşti piyasa beklentisi yüzde 3 seviyelerinde bulunuyordu. Yıllık büyüme beklentisi de yüzde 5,2 iken yine beklentinin biraz üzerinde bir büyüme rakamı yakalandı. Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre Türkiye ekonomisi 2022 yılında cari fiyatlarla 15 trilyon 6,5 milyar liraya, dolar bazında ise yine cari fiyatlarla 905.5 milyar dolara yükseldi. Kişi başına milli gelir de yüksek enflasyona rağmen dolar/TL kurunun görece yatay seyrettiği 2022 yılında 2017 yılından sonra ilk kez 10 bin doların üzerine çıktı. 2022 yılında kişi başı milli gelir 10 bin 655 dolara yükseldi.
İŞGÜCÜ ÖDEMELERİNİN PAYI 3.6 PUAN DÜŞTÜ
2022’nin son çeyreğinde Türkiye yüzde 3,5’lik büyüme performansı ile son çeyreğinde yüzde 7,2 büyüyen Filipinler, yüzde 7 büyüyen Malezya, yüzde 5 büyüyen Endonezya ve yüzde 4,4 büyüyen Hindistan’dan sonra beşinci sırada yer aldı. Yıllık yüzde 5,6’lık büyüme ile de Türkiye yapılan hesaplamalara göre dünyada en hızlı büyüyen ilk 10 ekonomisi arasında bulunuyor. Diğer ülkelere göre daha iyi büyüme performansı gösterse de işgücü ödemelerinin milli gelirde payının son 4 çeyrektir sürekli azalması ve 2022 yılında da 3,6 puan gerilemesi büyümenin kapsayıcılığı tartışmalarını artırdı. Emeğin milli gelirden aldığı pay 2022 son çeyreğinde yüzde 25,2 ile tarihi en düşük seviyelerine gerilerken net işletme artığı/karma gelirin payı yani sermaye payı yüzde 56,7’ye çıktı. 2022 yılında da işgücü ödemelerinin payı yüzde 30,1’den yüzde 26,5’e düştü, net işletme artığı/ karma gelirin payı yüzde 52,5’ten yüzde 54,5’e yükseldi.
ENFLASYON KORKUSU HARCAMALARI KÖRÜKLEDİ
TÜİK verilerine göre milli gelirde harcamalar hesabında vatandaşın enflasyon beklentilerindeki bozulma nedeniyle öne çektiği tüketim harcamaları büyümeyi sırtladı. Özellikle Merkez Bankası indirimleriyle kredi kartı ve kredili mevduat hesaplarındaki düşük faiz oranları vatandaşın tüketimini de körükledi. 2022’nin tamamında vatandaşın tüketimi yüzde 19,7 arttı ve büyümeye 12.08 puan katkı verdi. 2022’nin son çeyreğinde yüzde 16,1 büyüyen vatandaşın tüketiminin ekonominin son çeyrek büyümesini pozitif etkisi 10.34 puan olarak hesaplandı. Deprem felaketi sonrası enflasyonda yükselişin hızlanması bekleniyor. Devletin tüketim harcamaları 2022 yılında yüzde 5,16 büyüdü ve 0.69 puan katkı verdi. Son çeyrekte de devlet harcamaları yüzde 9 büyümeyle 1.24 puanlık katkı sağladı. Ancak önümüz seçim ayrıca deprem harcamaları da var. İlk çeyrekte devletin tüketim harcamalarının daha hızlı artması ve büyümeye pozitif katkısının yükselmesi öngörülüyor.
DIŞ TİCARET SON ÇEYREKTE EKONOMİYİ YAVAŞLATTI
Toplam yatırımlarda makine teçhizat yatırımları büyümesindeki ivme kaybı etkili oldu. İnşaat yatırımlarındaki gerileme 2022 yılında da devam edince toplam yatırımlar 2022’nin tamamında yüzde 2,79 büyüdü, 0.7 puanlık da ekonomiye katkı sağladı. Yine ilk çeyrekte inşaat yatırımlarının hızlanması ve deprem bölgesindeki makine teçhizat yatırımlarının devreye girmesiyle toplam yatırımlarda artışın sürmesi bekleniyor.
İhracatın 2022 yılında yüzde 9,06 büyümesi ve ithalatın da yüzde 7,9 büyüme performansı göstermesi dış ticaretin ekonomiye olumlu katkısının azalmasına neden oldu. 2021 yılında dış ticaretin ekonomik büyümeye neredeyse 5 puana varan katkısının ardından 2022 yılında dış ticaretin pozitif katkısı 0.58 puanda kaldı. 2022’nin son çeyreğinde ise dış ticaretin katkısı negatif oldu. İhracatın yüzde 3,3 daraldığı, ithalatın yüzde 10,2 arttığı 2022 yılı son çeyreğinde dış ticaret Türkiye ekonomisinin 3.11 puan daha az büyümesine yol açtı.
8 ÇEYREKTİR STOKLAR NEGATİF ETKİLİYOR
Stok azalması ise son hız sürüyor. 2022’nin tamamında stoklardaki düşüşten ekonomik büyümeye 8.45 puan, 2022’nin son çeyreğinde ise 5.61 puan negatif katkı verdi. TÜİK verilerine 2022 yılında büyümeye tarım sektörü yüzde 0,6’lık büyümeyle 0.04 puanlık katkı verebildi. Tarım 2022’nin son çeyreğinde ise yüzde 0,03 daraldı ve 0.02 puan son çeyrek performansını aşağı çekti. 2023 ilk çeyrek ve tamamı için tarım sektöründe beklentiler deprem felaketi sonrası oldukça negatif.
SANAYİDEN SON ÇEYREKTE DARALTICI ETKİ
Sanayi 2022 yılını yine 2021 yılına göre yavaşlayarak yüzde 3,3’lük büyüme ile tamamladı. Büyümeye 0.68 puanlık destek verdi. Dördüncü çeyrekte ise sanayi üretimi yüzde 3 daraldı ve büyümeyi 0.62 puan aşağı çekti. İnşaat sektörü 2022 yılında sert bir daralma yaşadı. İnşaat yüzde 8,41 küçüldü ve büyümeyi 0.45 puan geriletti. Yılın son çeyreğinde ise 5 çeyrektir sürekli daralan inşaat sektörü yüzde 2 büyüdü. 2023 yılı için ise ekonomistler inşaat sektöründen umutlu. Acı da olsa deprem sonrası yeniden yapılanma ile özellikle İstanbul’da hızlanan deprem hazırlıkları inşaat sektörünün 2023 yılında pozitif katkı vereceğine işaret ediyor. Pandemi sonrası hızlı toparlanmasını sürdüren hizmetler sektörü 2022 yılında yüzde 11,75 büyüdü ve 2.8 puanlık katkı verdi. 2022 son çeyrekte ise hizmetler sektörünün yüzde 8,6’lık büyüme performansı ile 2.12 puan katkısı var.
FİNANS SEKTÖRÜNDE GÜÇLÜ BÜYÜME
Finans sektörü 2021’deki daralmanın aksine 2022’de güçlü büyüme gösterdi ve yüzde 21,82 büyüdü. Bu güçlü büyüme ile finans sektörünün 2022 büyümesine katkısı 0.96 puan oldu. Son çeyrekte finans sektörü yüzde 13,4 büyüdü ve 0.54 puan katkı sağladı. Sigorta sektörü deprem nedeniyle ödemelerin yanı sıra olası riskler taşısa da bankaların devreye girmesi ilk çeyrekte finans sektörünün ivme kaybı yaşasa da büyümeye pozitif katkı verebileceğini gösteriyor.
UZMANLAR VERİYİ NASIL YORUMLADI?
TSKB Ekonomik Araştırmalar yayımladıkları notta 2022 dördüncü çeyrek GSYH verilerinin iç talepte yavaşlama sınırlı kalsa da dış talebin ivme kaybını teyit ettiğini belirtti. Hanehalka tüketim harcamalarının büyümeye en yüksek katkıyı yaparken inşaat yatırımlarında daralmanın durmuş olmasıyla toplam yatırımların büyümeyi desteklediği belirtilen notta şöyle denildi:
“Fakat makine-teçhizat yatırımlarındaki yavaşlama ile ihracatın daralması ve ithalatın çift haneli büyümeye devam etmesile büyüme kompozisyonundaki olumlu tablo yara aldı. Üretim tarafında ise inşaattaki ılımlı büyüme bir süredir güven endekslerinde gördüğümüz pozitif eğilimlerle uyumlu bir tablo ortaya koydu. Sanayideki sonuçlar dış talepteki zayıfl amanın etkisini yansıtırken geniş anlamda hizmetler yavaşlamakla birlikte büyümenin destekçisi oldu. Yıla dirençli iç ve dış talep ile toparlanarak başlayan iktisadi faaliyetin kısa vadeli görünümü üzerindeki aşağı yönlü risklerin yurtiçinde yaşanan deprem nedeniyle artıtğını düşünüyoruz. Bununla birlikte önümüzdeki dönemde uygulanacak destekleyici politikaların yıl geneli büyümesi açısından önemli olacağını değerlendiriyoruz.”
Milli gelirle 1 puan düşüş olabilir
Ekonomist Haluk Bürümcekçi, büyümedeki son görünüm ele alındığında ilk sinyallerin milli gelir büyümesinin deprem öncesi iç talep kaynaklı olarak güçlendiğine işaret ettiğini ancak, depremin ilk çeyrekte ekonomik aktiviteye yansımasını netleştirmek açısından öncü göstergeleri bir süre daha takip etmenin gerekli olacağını bildirdi. Geçen yıl milli gelir toplamının dolar karşılığının 905,5 milyar dolar ile 2014’ten bu yana en yüksek büyüklüğe işaret ettiğini ifade eden Bürümcekçi, bu yıl için yüzde 3 düzeyinde olan büyüme tahmini üzerindeki risklerin deprem sonrası aşağı yönde ağır bastığını belirtti.
Bürümcekçi, şöyle konuştu: “Milli gelir içindeki payı yüzde 9,3 olan deprem bölgesinin başta imalat sanayi olmak üzere tüm sektörlere olan katkısının şubattan itibaren ne ölçüde ve ne süre azalacağı bu yıl büyümede öngörülen yavaşlamanın boyutu açısından belirleyici olacaktır. Çalışmalar milli gelirin maksimum 1 puan civarı aşağı yönde etkilenebileceği yönündedir. Ocak ayı verilerinde gözlenen ekonomik aktivite hızlanmasının yerini ılımlı bir yavaşlamaya bırakması söz konusu olabilecek ancak diğer bölgelerde buradaki kayıpların telafi edilmesine yönelik görülebilecek üretim artışları ile sonraki çeyreklerde daha yüksek büyüme oranları görülebilecektir.”