VEYSEL AĞDAR – BARIŞ SEDEF
Bereket ayı Ramazan, gıda tüketiminin de hızlı artış kaydettiği bir dönemi ifade eder. Sofralar kalabalıklaşır, mutfaklar şenlenir, çarşı pazar hareketlenir çünkü. Dolayısıyla bir aylık süreçte ve arkasından gelen Ramazan Bayramı’nda ticari yaşam iyi izlenmelidir, özellikle de yüksek enflasyonla mücadele içinde olunan şu dönemde.
Kamu idaresinin bu yöndeki mesaisinin arttığı Ramazan Ayı’nda şirketler ve kurumlar uzun süredir bilinçli bir uygulamayı gelenek hale getirdi. Ramazan Ayı boyunca fiyatlarını sabitleyen çok sayıda kamu ve özel sektör kuruluşu, enflasyonla mücadeleye katkı sunmayı amaçlıyorlar.
Fiyat sabitlemesine yönelik ilk uygulamanın bakliyat sektöründe, Reis Gıda tarafından 1994’te başlatıldığını ifade edelim. Pirinç ve bakliyatta, bir ay boyunca fiyatlarını sabitleyen Mehmet Reis yönetimindeki Reis Gıda, yürütülen uygulamaların da öncüsü olmuştu. Reis Gıda, 2024’te de 20 Ocak tarihinde açıkladığı fiyat listesinin Ramazan Ayı ve bayramı da dahil 80 gün sabit kalacağını açıklamıştı. Reis Gıda, bu yıl da geleneğine devam ediyor. Ramazan ayında bir ay önceki fiyatlarla devam edecek, yani Mart ayını Şubat başı fiyatlarıyla hizmet vererek tamamlayacak.
Şirket ve kurumlar fiyat sabitleme uygulamasını bu yıl da devam ettirdi. Özellikle temel tüketim ürünlerinde fiyat dondurma kararları art arda geldi. Gıda ve İhtiyaç Maddeleri Perakendeciler Derneği’ne (PERDER) üye yerel marketler sabitleme kararı alırken, diğer perakendeci ve tedarikçilerden de başta temel gıda ürünleri olmak üzere 1 aylık sürede fiyat artışı yapmama taahhütlerini bildirdi. İstanbul ve Ankara’da PERDER üye yerel marketler kırmızı et fiyatlarını sabitleme kararı alırken, Ege PERDER üyeleri ise kırmızı et yerine meyve-sebze ve dayanıksız ürünler haricinde hiçbir ürüne zam yapmama kararı aldı. İstanbul ve Ankara’da PERDER üyesi marketler Et ve Süt Kurumu’nun (ESK) ithal ürünlerini sabitledi. Ramazan boyunca ithal kıymanın kilosunu 379 liradan, kuşbaşının da kilosunu 399 TL’den satacak.
Tarım ve Orman Bakanlığı, İzmir’de ise yerel üreticiye zarar vermemek adına ithal et satışı yapılmaması yönünde karar verdi. Bunun üzerine Ege PERDER, ramazan ayında vatandaşların uygun fiyata ürün alabilmesi için meyve sebze ve dayanıksız ürünler haricinde hiçbir ürüne zam yapmama kararı aldı.
Tarım Kredi’den 15 Mart’a kadar 157 ürüne zam yok
Türkiye Tarım Kredi Kooperatifleri (Tarım Kredi), Ramazan ayı öncesinde 157 üründe indirim yaparak tüm kooperatif market satış noktalarında 15 Mart’a kadar fiyatları sabitledi. Tarım Kredi, Türkiye genelindeki kooperatif market satış noktalarında vatandaşların kaliteli ve güvenli ürünlere uygun fiyatla ulaşmasını sağlamak için Ramazan ayı öncesi indirim kampanyası başlattı. Kampanya kapsamında, 15 Mart tarihine kadar kooperatif market satış noktalarında pirinç, bulgur, makarna, yağ, şeker gibi 157 ürünün fiyatı sabitlenerek zam uygulanmayacak. Bu indirimler, vatandaşların Ramazan ayı öncesinde temel gıda ürünlerine daha uygun fiyatlarla ulaşmasını hedefliyor.
Fiyat artışı Ramazan kolilerine yansıdı
Ramazan ayının yaklaşmasıyla birlikte, geçtiğimiz yıllarda kuru gıda hallerinde görülen yoğunluk yerini durgunluğa bırakmış durumda. Geçtiğimiz yıl 31 Mart 2024 mahalli idareler seçimlerinde birçok belediye Ramazan kolilerine ciddi yatırım yapmıştı. Bu yıl ise geçen yılki talebin neredeyse yarısına bile erişilemediğine vurgu yapılıyor. Konuyla ilgili EKONOMİ gazetesine konuşuna İstanbul Gıda Toptancılar Çarşısı Başkanı Mustafa Karlı, bölgedeki birçok esnafın Ramazan kolisi hazırlamadığına vurgu yaparak bu durumun temel nedeninin artan fiyatlar olduğuna dikkat çekiyor. Ortalama Ramazan kolisi fiyatlarının 350 TL’den başladığının altını çizen Karlı, “Geçtiğimiz yıla nazaran fiyatlarda yüzde 30 ila 35 civarında artışlar gerçekleşti. Standart kolilerin yanı sıra talebe bağlı özel kolilerde oluşturuyoruz. İlave olarak özellikle birçok zincir marketlerin Ramazan kolisi hazırlaması kuru bakliyat anlamında toptancılara olan talebi azaltan baş bir etmen.” değerlendirmesinde bulundu.
Geçen yıl kilogram satış fiyatı 60 lira olarak belirlenen Ramazan pidesinin bu yıl ki satış 81 lira düzeyinde. Yani geçen sene Ankara’da 250 gramı 15 TL’ye satılan Ramazan pidesi, bu sene 250 gramı 20 liradan satılmış olacak. İller bazında ortalamaya bakıldığında ise yüzde 33-35 aralığında fiyat artışı söz konusu. Ramazan pidesine bu yıl yapılan zammın enflasyon oranının altında gerçekleştiğinin altını çizen Türkiye Fırıncılar Federasyonu Başkanı Halil İbrahim Balcı, “Bu artış bazı illerimizde yüzde 28-30 olarak da gerçekleşebilir ama Türkiye’nin hiçbir yerinde yüzde 35’ten daha yukarı bir fiyat artışı söz konusu değil. Geçen yıldan bu seneye kadar bakacak olursak ramazanda pidede kullanmış olduğumuz un fiyatında yüzde 40 artış oldu, yine geçen seneden bu seneye işçilik ücretlerinde yüzde 45 artış söz konusu. Yine işletme giderlerinde yüzde 40 artış söz konusu. Maliyetlerin altında yürüyoruz.” dedi.
“Kırmızı mercimekte fiyat istikrarı oluşturulmalı”
Ramazan ayından en fazla tüketilen besinler içerisinde kuru bakliyatlar da üst sıralarda yer alıyor. Diğer aylara nazaran kuru bakliyatın hane halkı tüketimi ortalama yüzde 35’lerin üzerine kadar çıkıyor. Arz-talep dengesi doğrultusunda Ramazan ayında kur bakliyat fiyatlarının bir miktarı yukarı çıktığı görülüyor. Bu duruma dikkat çeken Nizip Ticaret Borsası Başkanı İbrahim Sarı, raftaki fiyatların 60 TL’ye yükseleceği uyarısında bulunarak fiyat artırmak isteyen stokçulara karşı ithal kırmızı mercimeğe uygulanan yüzde 20’lik gümrük vergisinin sıfırlanması çağrısı yapıyor. Buna karşın sektör temsilcileri ithal kırmızı mercimeğin insan sağlığı açısından bazı sakıncalarının olduğuna işaret ediyor. Asia Bakliyat Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Sağır, “İthal edilen kırmızı mercimekte nemin oranı yüzde 14. Yerli üründeki nem oranı ise yüzde 6. Deniz yolu ile yurt dışından gelen ürünün nem oranı daha da artmaktadır. Bu nemle birlikte kırmızı mercimeğin içinde oluşan Ambar Biti ürüne çok ciddi zarar vermektedir. Bu böcek türünün oluşumunu engellemek için insan sağlığına zararlı kimyasal ilaçlar kullanılıyor. Kimyasal kullanılan mercimeğin en az 1 ay bekletilmesi ve tüketilmemesi gerekiyor. Buna rağmen bekletilen ürünlerde bile kimyasal ilaçlar kalabiliyor. Ayrıca gelen üründeki yüksek nem oranı ürün kuruyunca direkt olarak % 8 gibi bir kayba neden oluyor. Ürün yaş iken 1 kilo, kuruduğu zaman 920 grama düşüyor. Bu nedenle protein ve diğer değerler açısından daha yüksek rakamlara sahip olan yerli ürünlerin tüketilmesini tavsiye ediyorum” değerlendirmesinde bulunuyor.