Elif KARACA
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ülke Notları Direktörü Erich Arispe TCMB’nin uyguladığı para politikası ve sık sık yapılan yeni düzenlemelerin karlılığı ve potansiyel aktif kalitesini olumsuz etkileyerek bankacılık sektöründe kırılganlıklara neden olarak riskleri artırdığını söyledi. EKONOMİ gazetesine konuşan Arispe sayısı ve sıklığı giderek artan düzenleyici önlemlerin belirsizliği artırdığını ve mudilerin güvenini sarsıp dış finansmana erişimi azaltarak likidite risklerini şiddetlendireceğini ifade etti. Arispe mevcut politika ortamında yetkililerin önündeki en önemli zorluğun, bankalar için önemli bir ilave devlet tahvili riski oluşturmadan veya enflasyonist baskıları beslemeden finansman kaynaklarının desteklenmesi olduğunun altını çizdi.
Türkiye’nin kısa süre önce teyit edilen ‘B’ ülke notu ve negatif görünümünün gevşek ve tutarsız politika bileşiminin döviz talebi ve TL üzerindeki baskıyı devam ettireceği yönündeki görüşlerini yansıttığını belirten Arispe, enflasyonun yüksek seyrini korumasını, dış finansmana erişim ve maliyetiyle ilgili sıkıntıların da devam etmesini beklediklerini ekledi.
TCMB son PPK toplantısında politika faizini değiştirmedi. Depremlerin yarattığı hasar nedeniyle oluşan maliyet, son dönemde yaşanan küresel gelişmeler dikkate alındığında Türkiye’deki para politikasını değerlendirebilir misiniz?
Kanaatimizce hükümetin denge sağlama girişimleri zorlu bir hal aldı. Yüksek enflasyon, yüksek cari açık ve zayıf uluslararası rezerv pozisyonunun etkili olduğu bir ortamda, döviz kuru üzerindeki baskı kontrol altında tutulmaya çalışılıyor. Diğer tarafta ise, genişlemeci bir politika yaklaşımıyla büyüme ve istihdam desteklenmeye çalışılıyor. Türkiye’nin ‘B’ seviyesindeki ülke notu ve ‘negatif görünümü’, gevşek ve tutarsız politika bileşiminin döviz talebi ve TL üzerindeki baskıyı devam ettireceği yönündeki görüşümüzü yansıtıyor. Enflasyonun yüksek seyrini korumasını, dış finansmana erişim ve maliyetiyle ilgili sıkıntıların da devam etmesini bekliyoruz.
Negatif reel faiz ve para politikasına duyulan güvenin zayıf oluşu dikkate alındığında, düzenleyici önlemler daha sıklıkla kullanılmaya başlandı. Art arda gelen önlemlerle finansman koşullarının etkilenmesi, kredi tahsisini yönetmek, döviz talebini kontrol altında tutarak TL üzerindeki baskıların hafifl etilmesi ve finansal dolarizasyonun azaltılması hedefl eniyor. Fitch’e göre TCMB’nin uyguladığı para politikası ve sık sık yapılan yeni düzenlemeler, karlılığı ve potansiyel aktif kalitesini olumsuz etkileyerek bankacılık sektöründe kırılganlıklara neden olup riskleri artırıyor. Bu durum, mudilerin güveninin sarsılması ve dış finansmana erişimin azalmasıyla likidite risklerini şiddetlendirebilir.
Para ve maliye politikalarının yeniden düzenlenmesi gerektiğini düşünüyor musunuz?
Düşük bütçe açığı ve kamu borcu, depremin yeniden yapılanma maliyetlerinin, mali sürdürülebilirlik için risk oluşturmadan karşılanmasına olanak sağlayacaktır. Bununla birlikte, mevcut politika ortamında yetkililerin önündeki zorluk, bankalar için önemli ek devlet tahvili riski oluşturmadan veya enflasyonist baskıları beslemeden finansman kaynaklarını desteklemek ve bunun yanı sıra zaten yüksek olan cari açık ve zayıf dış likidite üzerindeki baskıyı önlemek için dış finansmanı çekmektir.
Ayrıca, temel kamu maliyesi göstergelerinin göreli gücüne rağmen, yüksek faiz oranları, zayıf döviz kuru ve yüksek enflasyon kombinasyonu mali dengeleri ve borç gidişatını olumsuz etkileyebileceğinden, mali görünüme ilişkin riskler de bulunmaktadır.
Ortalama enflasyon bu yıl yüzde 56,5 olur
Depremin temel ekonomik göstergeler üzerinde ne gibi etkileri olacak?
Göreceli döviz kuru istikrarına rağmen, altta yatan güçlü enflasyonist baskılar, aşırı derecede gevşek para politikası ve genişlemeci ücret, kredi ve maliye politikalarının bir sonucudur. Enflasyonun zaten çok yüksek olduğu göz önüne alındığında, depremin gıda ve konut fiyatları üzerindeki olası geçici etkisinin, enflasyon dinamikleri üzerinde önemli bir faktör olmasını beklemiyoruz. Enflasyonun 2023’te ortalama %56,5 ile Fitch tarafından derecelendirilen ülkeler arasında en yüksek seviyede yer almasını bekliyoruz. Geriye dönük endeksleme, yüksek beklentiler ve liradaki ilave değer kaybı enflasyon için yukarı yönlü riskler olarak sayılabilir.