EYYÜP KARAGÜLLÜ
EKONOMİ Gazetesi’nin 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü için özel olarak hazırladığı “Kadınlar İçin Eşitlikçi Şirketler” araştırması kapsamında incelediğimiz 314 sürdürülebilirlik/ entegre raporunun neredeyse tamamında kurumlar, eşitliği kurum kültürünün ayrılmaz bir parçası olarak kabul ediyor ve çalışanlarına mutlaka “cinsiyet eşitliği eğitimleri” verdiklerini belirtiyor. Bu 314 şirketin yaklaşık üçte birinde “şiddete sıfır tolerans politikası” bulunuyor
Eşit işe eşit ücret
Ayrıca incelediğimiz şirketlerin yaklaşık beşte birinde kadın çalışanların deneyimlerini paylaşabileceği güvenli platformlar oluşturulmuş durumda. Bu şirket havuzunun takriben 10’da birinin (ağırlık büyük kurumlarda) sürdürülebilirlik raporlarında ise “eşit işe eşit ücret” politikası uyguladıkları bilgisine yer veriliyor.
Güçlendiren projeler
Diğer taraftan şirketlerin sürdürülebilirlik eksenin yürüttüğü sosyal sorumluluk projelerinin ağırlığını da kadınların güçlendirilmesi ele geçirmiş durumda. 500’e yakın şirketin yer aldığı bir havuz içinde yaptığımız taramada da 125 şirketin hem kurum içinde hem de kurum dışında hayata geçirdiği 262 projeyi listeledik.
İstihdam öncelikli
Bu projelerin büyük çoğunluğu başta STEM ve gelir getirici rollerde ile üst yönetimdeki kadın istihdamının geliştirilmesine odaklanıyor, ki eşitsizliğe karşı yürütülen mücadelede yıkılması gereken kritik bariyer de burası. Çünkü kadın istihdamını artırmak hem kadının ekonomik bağımsızlığını kazanmasının hem de kadına yönelik şiddeti önlemenin en önemli aracı.
Eşitlikçi şirketler
Ekonomi Gazetesi “Kadınlar İçin Eşitlikçi Şirketler” araştırmasında yer alan kurumlar, Türkiye ekonomisinde yaklaşık 1 trilyon dolarlık bir büyüklüğü temsil ediyor. Ama bu şirketlerin Türk ekonomisindeki yeri sadece finansal büyüklüklerinden değil, cinsiyet eşitsizliğinin ortadan kaldırılmasında üstlendikleri kritik rolden geliyor.
182 şirketin kadın istihdamına yönelik verilerini listeleyen araştırmada yer alan kurumlarda 2023’te toplamda 606 bin kadın çalışıyor. Bu rakam, 2022’ye göre yüzde 9’luk bir artışa denk düşüyor. Kadınlar ve kız çocukları dünya nüfusunun yüzde 50’sini oluşturuyor. Bu dünyanın potansiyelinin de yarısını oluşturdukları anlamına geliyor.
Eğitim hakkı sorunu
Ancak toplumsal cinsiyet eşitsizliği, bu potansiyelin ortaya çıkmasını dolayısıyla toplumsal ilerlemeyi de engelliyor. Üstelik ortaya konan tüm çabalara rağmen kadına yönelik şiddet, kız çocuklarının eğitim haklarının elinden alınması, iş hayatında ayrımcılık ve baskı devam ediyor.
10 kadından 1’i okuma yoksunu
BM Kadın Birimi (UN Women) raporuna göre 32 milyon kız çocuğu okula gidemiyor. Her 10 kadından biri ne okuyabiliyor, ne de yazabiliyor. Her beş kızdan biri 18 yaşına gelmeden evlendiriliyor. Dünya genelinde her üç kadından biri yaşamları boyunca fiziksel veya cinsel şiddete maruz kalıyor. UN Women ile BM Uyuşturucu ve Suç Ofisi’nin Kasım 2023’teki raporuna göre 2022’de dünyada 89 bin kadın ve kız çocuğu öldürüldü.
Kadına şiddet oranı yüzde 39
Türkiye’de de tablo farklı değil. 2024’ün ilk 9 ayında erkek şiddeti sonucu 295 kadın öldürüldü. TÜİK’in 2022 verileri kadınların yüzde 39’unun yaşamları boyunca en az bir kez şiddete maruz kaldığını ortaya koyuyor. Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı’na başvuran kadınların yüzde 70’i, uzun süreli psikolojik şiddet ve ekonomik baskıya maruz kaldıklarını ifade ediyor.
Yapay zeka en çok kadın çalışanı etkileyecek
Geleceğe ilişkin üzerinde düşünülmesi gereken bir saptama da LEAD Network Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Neslihan Nigiz Ulak’dan geliyor. Ulak, McKinsey Küresel Enstitüsü’nün tahminlerinden yola çıkarak, “2030’a kadar yapay zekâ, kadınların yoğunlaştığı ofis destek, satış sorumlusu ve müşteri ilişkileri gibi sektörleri büyük ölçüde etkileyecek. Bu iş kollarında çalışan kadınların 7 yıl içinde meslek değiştirme ihtimali, erkeklerden 1,5 kat daha fazla olacak” diyor.
Eşitlik dalgası yayılıyor
Tüm bunlara rağmen pandemi sonrasında yaşanan büyük değişimi görmezden gelmek büyük haksızlık olur. Türkiye özelinde konuşursak başta köklü şirketlerden başlayarak hızla tabana yayılan bir eşitlik dalgası var. 2024 sonu itibarıyla Türkiye’de Kadının Güçlenmesi Prensipleri’ni imzacısı 592 şirket bulunuyor. Bunların yüzde 49’u 2020 sonrası imzacı oldu. Sürdürülebilir Kalkınma Derneği öncülüğünde başlatılan İş’te Eşit Kadın Sertifikası alan şirket sayısı 56’ya ulaştı. KAGİDER’in Fırsat Eşitliği Modeli sertifikası da iş dünyasında hızla yaygınlaşıyor.
Kadınlar İçin Eşitlikçi Şirket Araştırması