Şans Sohbetleri’nde bu hafta ekonomist Ali Ağaoğlu ve gazeteci Hakan Güldağ, vatandaşların yatırımla ilgili son dönemde sorduğu kimi sorulara yanıt aradı.
Güldağ: Konuşulacak çok konu var ama geçen gün Mete Belovacıklı ile birlikte Balmumcu’da yürürken bir hanımefendi rastladı ve direkt şu soruyu sordu: “Hocam ekonomi kötü. Belirsizlik çok. Bu durumda ne yapalım?” Serde hocalık filan yok. Ama ‘ne bileyim’ diyerek de işin içinden sıyrılmak ayıp olacak; ‘Evet sıkıntılar var ama işte açıklar yavaş yavaş kontrol altına alınıyor. Cari açıkta da, bütçe açığında da beklendiği kadar kötü gitmiyor durum’ diye kem küm ederken, hanımefendi benim anlattıklarımla hiç ilgilenmediğini belli edercesine, ‘İşte ben de onu soruyorum. Dolar pek gitmiyor, altın alalım mı?” dedi. Ben de sana soruyorum, ne dersin?
Ağaoğlu: Şimdi altınla ilgili 2 bin 10 dolar diyeceğim. Son İsrail-Hamas çatışması sırasında yaklaşık 2 bin 9 dolara geldik. O seviye geçilmeden altında yeni bir rekor beklemiyorum. Ayrıca altında yeni rekor için 1.835- 45 arasındaki boşluğun kapanmasını beklerim. Orada bu boşluk kaldığı sürece uzun süreli bir altın rallisi beklemiyorum.
Güldağ: Uzun süreli derken…
Ağaoğlu: 2.100 gibi bir seviyeye kopup gitmesi anlamında. Şartlar bunun için uygun değil. Evet, Amerika’daki son enfl asyon verisi aslında hem altını, hem gümüşü rahatlattı. Çünkü, ‘yüksek faiz ortamı uzun süre devam etmez. Enfl asyon kontrol altına alınıyor’ varsayımı var.
Güldağ: Nisan-Mayıs gibi Avrupa Merkez Bankası’nın, Haziran’da ise Fed’in faiz indirimlerine başlayacağı varsayımı güçlendi.
Ağaoğlu: Ama en azından 2024’ün ilk yarısında yüksek faiz devam edecek. Ancak üçüncü çeyrekten itibaren bir faiz indirimi gelebilir. Altın ve gümüşte hareket hızlandı. Özellikle gümüşte. Gümüş kapanış itibariyle 23,90’ın üstüne çıkmadığı takdirde bir düzeltme gelmesi gerekiyor. Çünkü gümüşteki hareket çok hızlı bir hareket oldu. Altı gün içinde buraya geldi. Hareket hızlı. Bunu bir düzeltmesi mutlaka gelir. Ancak 23,90’ın üzerinde kapatırsa, gümüşte 25 dolarlara kadar giden bir hareket başlıyor. Gitmesini beklemiyorum ama böyle bir ihtimal de var. Ondan sonra altın tekrar yükselir. 2.010’lara gitme ihtimali var. Ya da her ikisi birden geriler. Ama gümüş daha fazla geriler. Önümüzdeki hafta her iki metal için de kritik hafta olacak.
Güldağ: Geçen perşembe Adana Sanayi Odası’ndaydık. Osmanlı Yatırım’ın uzmanlarıyla birlikte Anadolu Yatırım Konferansları’na başladık. Osmanlı Yatırım’dan Selim Hun, ‘nasıl portföy oluşturacağız’ diye sorulara yanıt verirken bir tablo gösterdi. 2010 yılından bu tarafa hangi yatırım aracının en yüksek reel getiriyi sağladığını gösteren bir tablo. Baktım 2010’dan bu yana 5 yıl altın, 4 yıl borsa, 4 yıl da dolar en yüksek getiriyi sağlamış. Riskten korunmanın ilk yolu önce çeşitlendirilmesi düzgün yapılmış bir portföy oluşturmak. Neye yatırım yapacağım diye çok uzun düşünmenin de bir faydası yok anlaşılan. Nelerin en çok getirdiği belli. O yıl hangisinin en yüksek getiriyi sağlayacağını tahmin etmek çok zor olabilir. Ama eğer portföyünüzü bu kazananlar arasından çeşitlendiriyorsanız büyük sıkıntı yok anlaşılan.
Ağaoğlu: 10 yılın toplamında nasıl durum? Var mı öyle bir çalışma?
Güldağ: 2010-2022 arası idi tablo.
Ağaoğlu: 12 yılın herhangi birinde tek başına yatırımını korusaydı, yani o sürenin sonuna kadar her birinin toplam getirisi ne olurdu, anlamında…
Güldağ: Mutlaka vardır ama benim ilgimi çeken şey şuydu: Her yıl ya altın, ya borsa, ya da döviz kazandırıyor. Ve bunların en çok getiriyi sağlama oranları da birbirine yakın. Bunlar arasından basitçe bir paylaştırma yapsan bile en azından yatırımınızın bir bölümüyle kazanmanız garanti gibi. Tabii işin pek çok püf noktası var. Riskleri iyi bilmek ve tespit etmek lazım. Mesela Selim Bey, ‘altın risksiz görülür oysa altın bir hayli riskli bir yatırım aracıdır’ dedi.
Ağaoğlu: Doğru, risklidir.
Güldağ: Mutlaka bir kısım nakdiniz olsun. Ne zaman karşınıza neyin çıkacağını bilemezsiniz. diyor. Herhalde Türkiye için bu iyice geçerli.
Ağaoğlu: Şöyle bir şey ekleyeyim sadece: Voli vurma peşinde koşulduğu takdirde birilerinin sizin üzerinden voli vuracağını hiç unutmayın!
Güldağ: Kur tarafında ise gördüğüm bir tür kontrollü rejim var. KDKR…
Ağaoğlu: KDKR derken…
Güldağ: ‘Kontrollü dalgalı kur rejimi’. Böyle adlandırılabilir. Bir süre merdiven çıkar gibi çıkar kurlarda. Uzun süre yatay sonra bir sıçrama. Şimdi ise bir başka patikaya girdik gibi görünüyor. Yavaş yavaş, enflasyon kadar olmasa da ona yakın bir düzeyde kurların yukarı gidişine tanık oluyoruz. Eylül gibi başladı bu yeni rejim. Eylül başından bu tarafa da hızlı bir sıçrama yaşanmaksızın yaklaşık yüzde 7 arttı.
Ağaoğlu: Konuşalım bunu haftaya…
Güldağ: Konuşalım çünkü marttaki yerel seçimler sonrası kurlarda hızlı bir artış olmasını bekleyen çok. Hatta bazı sanayiciler için bu bekleyiş, ‘nasıl olsa seçimden sonra kurlar olması gereken yere gelir, şimdi pazar kaybetmeyelim’ düşüncesiyle bir üretim motivasyonu haline gelmiş durumda. Oysa, kurlardaki bu kontrollü tırmanış seçim sonrası ‘sert düzeltme’ beklentisini yeniden sorgulamayı gerektiriyor. TL’deki bu kontrollü devalüasyon hem ihracat hem de ithalat fiyatlaması üzerinde dengeleyici bir etki yapabilir. Belki halen döviz tutanların TL’ye dönmesini sağlamaz ama TL’den dövize geçişi de kısmen de olsa engeller.
Ağaoğlu: Hepsine bakalım. İş dünyasını ilgilendiren diğer konulara da. Özellikle de enfl asyon muhasebesine…
Petrol 2024’te 100 doları aşmaz
Güldağ: Petrol fi yatları yeniden düşmeye başladı…
Ağaoğlu: Evet şu anda Brent petrol tam 78 dolarda…
Güldağ: Şimdi, o iddiayı kaybetmiş olmaman lazım bence.
Ağaoğlu: Doğru diyorsun, iddiayı kaybetmiş gibi görünmekle beraber aslında kazandım. Gel gelelim olan oldu bir kere. Kısa bir süre 90 doların üstüne çıktı mı, çıktı. Şimdi 78 dolar seviyesi çok önemli bir düzey. Benim tahminim bu yıl sonuna kadar petrol 75-80 dolar arasında dalganır. Bu da ülkemiz için pozitif.
Güldağ: Konjonktürden kaynaklı mı, yoksa başka bir değişilik mi var petrol cephesinde… Çünkü malum her iki savaş da sürüyor…
Ağaoğlu: Petrolde bir düzeltmeden çok, ana trend değişikliği var.
Güldağ: Nasıl bir trend değişikliği?
Ağaoğlu: Şöyle ki; biz yakın vadeye bakıyoruz. Petrol piyasası 30 günle çalışır. Yani petrolü verirsin, 30 gün sonra parasını alırsın. O yüzden fiyatlamalar çok kısa vadeli teknik olarak bu fiziki petrol için. Bir de bu işin finansal petrol tarafı var. O tarafta 2038 yılına kadar bile petrolü fiyatlayabilirsiniz. Şu anda vadeli kontratlar piyasasında farklı bir hava var. Ana trend bugün hala yüksek ama ileride sürekli düşerek devam ediyor.
Güldağ: Kısa vadede epey yukarıdaydı fi yatlar. Onun nedeni neydi?
Ağaoğlu: İlk başta İsrail-Hamas savaşı sebebiyle öyleydi. Ama o çok kısa sürdü. Genel trend, şimdi aşağı yönde.
Güldağ: O zaman petrol fi yatlarında önemli düşüşler görür müyüz? Bir de kimi analistler 2024 için 120 dolarlar seviyesini öngörüyor…
Ağaoğlu: Çok major, çok hızlı bir düşüş olmayacak ama önümüzdeki sene 100 dolar diyen bazı yatırım bankaların tahminlerine karşı ben 100 doların görülme ihtimalini çok düşük görüyorum. Ama bir şartla: İran ve özellikle Hürmüz Boğazı’nın kapanmasına neden olacak bir sıkıntı olmadığı takdirde 100 doların görülmesi için teknik olarak bir sebep görünmüyor. Bunu destekleyen çok önemli bir bilgi onu da önümüzdeki günlerde mutlaka duyacağız diye düşünüyorum. Çin ‘in bir iddiası vardı. ‘Zirve petrol talebini bu yıl içinde göreceğiz diyor’ Çin. Dünya için söylemiyor ama artık dünya için de zirve petrol talebi yani artık petrolün akaryakıt olarak kullanılması ile ilgili yaratılabilecek maksimum talep ya görüldü ya da görülecek. Eli kulağında.
Güldağ: Petrol talebi hissedilir şekilde düşecek mi?
Ağaoğlu: Şöyle diyelim: Bundan sonra artık petrol o kadar çok talep edilen bir meta olmayacak. Temel varsayım bu. Ben buna katılan taraftayım. Önce Çin, sonra dünya için çok önemli bir değişim. Açıkçası hem 50, hem 200 günlük hareketli ortalamasının çok altına indi petrol ve daha önce gördüğü düşük seviyeler 70 dolarlar seviyesiydi. Benim de gördüğüm 73,5’e kadar belki düşecek. Ondan sonra tekrar bakarlar, bazı dinamikler devreye girer ama 90 dolar üzerine çıkartacak yeni bir gelişme ancak hakikaten Hürmüz Boğazı kapanırsa olur. Onun dışında genel talepten dolayı petrolde bir düşüş olmasını bekliyorum. Önümüzdeki yıl içinde Türkiye’nin cari açığına bu açıdan bir katkı gelecektir.