Mehmet KAYA
Türkiye’de kamu ve özel sektörün döviz cinsi borçlarında son dönemde kamu ve özel sektör farklılaşması yaşanıyor. 2010- 2022 arasındaki döneme yönelik yapılan bir analizde özellikle 2017’den 2022 sonuna kadar geçen dönemde, özel sektörün dövizli borç yükünde 132 milyar dolar azalma yaşanırken, kamu ve Merkez Bankası’nın döviz cinsinden borç yükünden 108 milyar dolar arttığı belirlendi. Piyasa gözlemcilerinin yaptığı analizlerde, özel sektörün-şirketler kesiminin 2009’da döviz cinsinden borçlanmasına imkan verilmesiyle başlayan süreçte, dövizli borçlarını geri ödemeye başlamasıyla birlikte Hazine ve Merkez Bankası’nın bu ödemelerin yapılabilmesini sağlamak amacıyla tahvil borçlanma, SWAP, özel anlaşmalı sukuk gibi araçları kullandığı ancak bunların faizlerinin yüksek olduğuna dikkat çekildi.
Öte yandan, iç borçlanmanın hızlanmasıyla 2023 için önemli bir görünümün ortaya çıktığı da vurgulandı. Hazine’nin mayıs-ağustos döneminde yapacağı iç borç geri ödemesinin 400 milyar TL’ye yaklaştığı, bunun 2022 iç borç ödemesinin neredeyse yarısına karşılık geldiğine dikkat çekildi. 2010-2022 arasında Hazine ve Merkez Bankası verilerine göre kamunun 2010’da 89.1 milyar dolar olan borcu, 2022 sonunda 186.7 milyar dolara ulaşırken, 2016’da 1.1 milyar dolara kadar düşen Merkez Bankası borcu 2022 sonunda 32.8 milyar dolara ulaştı. Şirketler de benzer şekilde borçlarında kısmi bir artış yaparken, bankalarda dış borcu azaltma eğilimi gözleniyor.
Kur değişimine hassasiyet arttı
Yurt içinden alınan döviz cinsi borçlarda ise Hazine bir ara yüksek miktarlı bu türden borçlanma yaparken, süreç içinde bu tür borçlanmayı azalttığı ve durdurduğu için 2022 sonunda bu tür borç 27.4 milyar dolara geriledi. Şirketlerin de döviz cinsi bankalardan aldığı borçlar 26 milyar dolar azaldı. Buna paralel bankalar da yurt dışından aldığı borçları azalttı. Son bir yıla bakıldığında ise kamunun dövizli borç stoku 2021-22 arasında 11 milyar dolar artarken, şirketlerin döviz cinsi borçları 18 milyar dolar düzeyinde azaldı. Gözlemciler, Hazine’nin yaklaşan yüklü iç borç ödemelerine hazırlık amaçlı yüksek miktarlı TL cinsinden borçlanmayı sürdürürken, mevcut döviz cinsi borç stokunun kur değişimine hassasiyeti arttırdığına vurgu yaptılar.