Merkez Bankası 14 Mayıs’taki seçimler öncesindeki son Para Politikası Kurulu sonrası politika faizini yüzde 8,5’te sabit bıraktı. Ekonomistler de seçim öncesinde mevcut para politikasında bir değişiklik beklemiyordu. PPK metni de neredeyse mart toplantısı sonrası metinle birebir aynı oldu. PPK kararına piyasanın ise gözle görülür bir tepkisi olmadı.
Merkez Bankası bu yıl şubat toplantısında 50 baz puanlık faiz indirimi yapmıştı sonrasındaki iki toplantıda da faiz oranı sabit bırakıldı. PPK metninde gelişmiş ülkelerde resesyon endişelerinin sürdüğü belirtilirken mart metninden farklı olarak birbirini takip eden banka ifl aslarının tetiklediği finansal istikrarı tehdit eden koşulların oluştuğunun gözlendiği vurgulandı. Türkiye’nin geliştirdiği stratejik nitelikte çözüm araçları sayesinde temel gıda başta olmak üzere bazı sektörlerdeki arz kısıtlarının olumsuz etkileri azaltılmış olsa da uluslararası ölçekte yüksek enflasyon seviyelerinin sürdüğü ifade edilen metinde finansal piyasaların, merkez bankalarının faiz artırım döngülerini yakında sonlandıracağını beklentilerine yansıttığı yer aldı.
‘Ekonomi beklenenden hızlı toparlandı’
Depremin etkilerinin kapsamlı şekilde değerlendirilmeye devam ettiği tekrarlanan PPK metnine nisan toplantısı sonrası “Öncü göstergeler deprem bölgesinde ekonomik faaliyetin beklenenden hızlı toparlandığını göstermektedir” ifadesi eklenirken depremin yakın vadede ekonomik aktiviteyi etkilemesi beklenmekle birlikte, orta vadede Türkiye ekonomisinin performansı üzerinde kalıcı bir etkide bulunmayacağı öngörüsü de yinelendi.
Kredilerin iktisadi faaliyet ile buluşmasının yakından takip edildiği belirtilen metinde kurulun para politikasının duruşunun yeterli olduğu görüşünde olduğu yer aldı.