Burcu Göksüzoğlu
* Alınan son makroihtiyati tedbirler kuru tutmaya yetecek mi? Yoksa bir yükseliş olacak mı?
Kur tarafında bu sakin seyrin özellikle seçime kadar mümkün olduğunca götürülmeye çalışılabileceğini anlıyorum. Atılan adımlar bu düzlemde görünüyor. Çok basitçe anlatmak gerekirse Merkez Bankası’nın rezervleri; ülkenin döviz havuzu gibi düşünün, o döviz havuzu bu makroihtiyati önlemlerle hep doldurulmaya çalışılıyor. Bunun yanı sıra da oluşabilecek döviz talebinin önü her daim çeşitli regülasyonlarla ve önlemlerle kapatılmaya çalışıyor. Aralık başından beri yaklaşık 14-15 tane regülasyondan bahsediyoruz. Hepsinin aşağı yukarı hedefinin bu olduğuna inanıyoruz. Rezervleri biraz daha kuvvetlendirmek, oluşabilecek bir döviz talebinin de önüne geçmek. Zaten çokça adım atılmış ve bu talebin önüne geçmek için birçok regülasyon gerçekleştirilmişti ama çok ufak bir döviz talebine bile şu anda önemli bir hassasiyet var. O nedenle de kurda önemli bir değer kaybına izin verilmemesi için elden gelenin yapılacağını düşünüyorum, özellikle enfl asyon düzleminde de. Bu cuma ocak ayı enflasyonu açıklanacak. Muhtemelen yıllık rakamlarda 54’lere, 55’lere doğru düşüyor olacağız. O kadar kuvvetli bir baz etkisi var ki aslında mevcut koşullar şu anda mevcut politikalar enflasyonu körükleyecek, iç talebi artıracak düzlemde ilerliyor. EYT olsun, asgari ücret olsun, piyasaya çok ciddi bir para çıktı. Şimdi oldukça aslında enfl asyonist bir düzlemdeyiz. Ama bir de bunun üstüne döviz tarafında önemli bir volatilite ya da kurda önemli bir şokun enflasyon üzerinde baskı yaratabilecek bir düzleme gidilmesine izin verilmek istenmeyecektir diye düşünüyorum. Tabii ihracatçı konusu çok önemli. Bu konudaki eleştirilerini de hep ifade ediyorlar. İhracatçıyı destekleyici önlemler belki gelecek dönemde devam edebilir. Ama kur özelinde çok ciddi bir hareketliliğe izin verilmek istenmeyecekmiş gibi görüyorum en azından şimdilik.
* İhracatçılara yönelik bu karar ikili kur sistemi ya da çoklu kur sistemine mi geçiliyor sorusunu da beraberinde getirdi, ne dersin?
Evet aslında Bakan Nebati’yle görüşmelerinde ihracatçıların bir kısmına mevcut spot kur, bir kısmına daha yüksek bir kur uygulansın beklentileri vardı. Zaten hem talep şoku yemiş hem de fiyat şoku yiyen bir ihracat sektörü vardı, dolayısıyla böyle bir taleple gelinmişti. Buna bu şekilde bir çözüm bulunmuş. Tam ikili kur der miyiz emin değilim ama biraz farklı kurlardan bahsettiğimiz bir, farklı bir kurun da oluştuğu bir önlem sonuçta. Bir sürü faiz görüyoruz yeni etrafta, bu sefer ihracatçı için yüzde 40’ın üzerindeki satışta yüzde 2’lik bir prim daha görüyoruz. Dediğim gibi ikili kur söylemi tamamen katıldığım bir düzlem değil ama sanki hani oraya doğru ilerliyor mu diye de şüpheler uyandırıyor maalesef.
SEÇİM SONRASI KUR TAHMİNİ ZOR
* Seçim sonrası dolar/TL beklentin nedir?
O konuda söylenecekler çok daha sınırlı, çünkü seçimin sonucu önemli olacak. Seçim sonucunda ekonomi politikalarının nasıl ilerleyeceği önemli olacak. Ancak o zaman bununla ilgili tahminde bulunabilirsiniz, yani ekonomi politikalarının nasıl ilerleyeceğini bilemedikçe kur tarafında bir şey söylemek zor. Ama şunu söyleyebilirim: Bu kadar kontrollü tutulmaya çalışılan bir kurda artık bir miktar gevşemeyi izin vermek gerekecek. Şunu hiç unutmayalım; biz ekonominin dengesini ifade eden faiz seviyesini bambaşka bir yerde tutmaya karar verdik. Onu orada tutarken kuru da kontrollü götürmeye karar verdik dolayısıyla bu önemli bir anomali de yaratıyor. Bu çerçevede hafif de olsa bir normalleşmeye izin vermek gerekebilecek. Sadece ihracat performansı çerçevesinde bile… O yüzden seçim sonrası için bir şey söylemekte çok zorlanıyoruz, Ama bu kadar kontrollü devam etmesi çok mümkün değil gibi gözüküyor kurun.
* KKM’de DTH’lardan dönüşlerde faizde üst sınırın kaldırılması KKM’yi yeniden cazip kılar mı? Mevduat faizleri nasıl etkiler?
KKM’nin cazibesini artırır. Tekrar önemli bir enstrüman olarak piyasada değerlendirilmeye başlar. Bunun cazibesinin artması dolayısıyla TL mevduat faizlerinde gördüğümüz seviyelerin bir miktar gerilemesi söz konusu olabilir. Şimdi 30’ları duyuyoruz. Şöyle de düşünmek lazım. Baz etkisiyle de olsa yılın sonunda 40’lara doğru inecek bir enfl asyondan bahsediyoruz. Kurda önemli bir şok yaşamazsak enflasyonu yılın ortasında daha düşük bir seviyede görme ihtimalimiz var. Enflasyonun bir miktar daha düştüğü ortamlarda alternatif yatırım araçları biraz daha ön plana çıkabiliyor. İşte biz yeni bir şey ürettik KKM diye ve bu makroihtiyati önlem ve üst tavanın kaldırılmasıyla beraber tekrar cazip hale getirdik. Bu biraz hisse senedi piyasası için aksak bir döneme neden olabilir. 2022’de borsada alternatifsizlik diyorduk şimdi KKM’nin daha cazip olduğu bir düzlem yaratıldı. O yüzden de hisse senedi piyasası açısından biraz volatiliteye neden olabilir.
* Peki bankaları nasıl etkiliyor makroihtiyati önlemler? Mevduat faizleri kredi faizlerinden yüksek kaldı mesela.
Bankalar için de çok zorlu bir dönem, negatif bir spread var. Özellikle ticari kredi faizleriyle ağırlıklandırılmış ortalama mevduat faizi arasında çok ciddi bir negatif bir spread var. Bankalar için ticari kredi vermek şu anda son derece karlılıktan uzak bir düzlemi işaret ediyor. Ticari kredideki bu negatif spread nedeniyle tüketici kredilerine yöneldi bankalar. Ve trend kredi büyümesine bakıldığında özellikle tüketici kredilerinde yüzde 60’ın üzerinde şu anda son hız devam ediyor. Bunun enflasyonist bir etkisi olabilir. Bankalar TL mevduat oranını tutturmak durumundalar yüzde 60 ve üzeri artık yönlendiriliyor Merkez Bankası tarafından. Çok ciddi bir menkul kıymet tesis zorunluluğu oluştu onlarda da oranlar yükseltildi dolayısıyla menkul kıymet portföylerinin yüzde 9’dan, 10’dan doldurdukları kağıtlarla artık ilerliyor bankalar da. Şimdi mevduat faizlerinin yükselmesi ve fonlama maliyetlerinin de bu kadar yükselmesi KKM’de üst sınırın kaldırılması karlılıkta ek bir problem yaratacak unsurlar tabii ki. O yüzden de bir miktar bu mevduat faizlerinde düşüş söz konusu olabilir diye düşünüyorum.
BORSADA VOLATİLİTE YÜKSEK OLACAK
* Borsada bilanço dönemi fiyatlaması beklendiği gibi olumlu geçmiyor, son 6 gündür düşüş var. Yön nereye gidiyor?
2022 yılı olağanüstü bir yıldı borsada, belki de bir daha yaşanması çok zor bir yıldı. Öyle bir yılın üzerine 2023’ü konuşuyoruz dolayısıyla artık kar realizasyonlarının çok daha fazla konuşulduğu bir döneme girdiğimiz aşikar. Bir de tabii seçim dönemine doğru gidiyoruz. Dolayısıyla da bu anlamda kar realizasyonlarını düşünebilecek yatırımcı sayısını biraz daha fazla olabileceğini düşünmek lazım. Bir de enflasyon biraz daha düşüyor, biraz daha faizler yukarda, KKM de alternatif bir ürün olarak ön plana çıkıyor gibi gözüküyor. Dolayısıyla bu çerçevede hisse senedi piyasasına bu alternatifsizlik dolayısıyla yönelme durumunu biraz daha törpülüyor. Tamamen ortadan kaldırıyor diyemem günün sonunda yatırımcı sayısının 4 milyonu aştığı bir düzlemden bahsediyoruz halen. Ama aksaklıkların volatilitenin başladığını görüyoruz. Bir de bankacılık sektöründe 2023 yılında karlılıkları konusunda çok daha zorlu bir dönemden bahsediyoruz. Bu da hisse senedi performansı üzerine yansıyabilecek bir konu. Mevcut durumda büyüme iyi gidiyor. Sanayi sektörleri, şirketleri üzerinde olumlu bir etkisi olabilir. Ama genel çerçevede bakıldığında 2023’ün genelinde 2022’ye göre büyümede bir miktar düşüş beklentimiz var, yılı yüzde 3’lerde bitirme beklentimiz var. Biz performansın biraz daha aksak ilerlemesini, işte böyle gelgitlerle ilerlemesini volatilitenin yüksek olmasını bekliyoruz.
Bizim enflasyon tahminlerimiz daha yüksek
* Merkez Bankası’nın yılsonu enflasyon tahmini tutar mı? Para politikasına ilişkin beklentin?
Yüzde 22,3’ün ana varsayımında gıda fiyatları artışı yüzde 20’nin biraz daha üzerinde tahmin ediliyor. Gıda fiyatlarının yüzde 20’nin biraz daha üzerinde biter demekte zorluk çekiyorum. Bizim tahminlerimiz çok daha yüksek. Bir de kuraklığı konuşuyoruz. Kurda da seçime kadar belirli bir düzlemde ilerletilmeye çalışılabilir ama seçimden sonra kurda volatilite olabilir beklentisi de var. Biz o yüzden yılsonunda yüzde 42,5’lerde bir enflasyonla çalışıyoruz şu anda. Her daim söylüyorum riskler yukarı yönlü. Para politikasında seçimden önce çok büyük bir değişiklik beklemiyoruz. Seçimden sonra bakmak gerekecek. Ama PPK toplantı kararında mevcut politika faizi yeterlidir ifadesi vardı bu kaldırıldı ama mevcut politika faizi yeterlidir ifadesi geçen sene ilk defa ağustosta kullanıldı. Biz bu ifadeyi kullandığında bir dahaki toplantıda herhangi bir faiz değişikliği olmayacak. O ifade yerinde kaldı ama faiz de düştü. Şimdi bu ifadenin tamamen kaldırılması bize neyi söylüyor sorusuna cevap vermekte zorlanıyoruz.
Volatilitenin yoğun olduğu dönemdeyiz
* Fed’den 25 baz puan faiz artışı bekleniyordu. Ancak karar öncesinde piyasalarda risk iştahı zayıf, satış baskısı var. Acaba beklenti mi değişti?
ABD nezdinde piyasa hareketlerini anlamaya çalışırken çok zorlandığımız bir dönemdeyiz. Şimdi geldiğimiz noktada piyasa ve Fed arasında çok ciddi bir ayrışma var. Bu 25 baz puan konusunda ben önemli bir ayrışma olduğunu düşünmüyorum konu, nerede duracağında. Bu konuda ne söyleyeceği ve Fed’in piyasayı ikna edip edemeyeceği belki de piyasanın Fed’i ikna edip edemeyeceğini çokça konuştuğumuz bir dönemdeyiz. Bence yılın ikinci yarısında bu ayrışmanın ana faktörlerinden biri de bu enflasyonda olacak çünkü muhtemelen biz yüzde 3,5’lara düşen bir enfl asyon görebiliriz ABD’de ama ondan sonra geri getirmeleri çok daha zor olacak. ABD’de de bu düzlemde ikinci yarıda enflasyonla mücadelede biraz zorlanabilir. Bu kafa karışıklığı piyasalarda da volatiliteye neden oluyor. Zaman zaman biraz kafa karıştırıcı veriler geliyor. Fed’in bir söylemi geliyor piyasa bu sefer daha farklı bir reaksiyon gösteriyor. Biraz volatilitenin yoğun olduğu bir döneme girdik.
Altın biraz daha ön planda tutulabilir
* Borsaya KKM’nin yanı sıra altın da rakip olabilir mi?
Fed’in bizim çok da öngörmediğimiz oranda ciddi şahin bir düzlemde ilerlediği ve son 40 senenin en sert faiz artırımlarını yaptığı 2022’de altındaki gerileme sınırlı kaldı. Normal şartlar altında böyle bir düzlemde altındaki gerilemenin daha hızlı olmasını beklerdik. Nedenini düşünmek lazım. Bunun önemli nedenlerinden biri, hepimiz nedense unutuyoruz ama bir savaş var günün sonunda ve halen devam ediyor ve çok kısa vakitte de bitmeyecekmiş gibi gözüküyor maalesef. Bunun önemli bir unsur olduğunu düşünüyorum. Şimdi böyle bir yılın üzerine 2023’te Fed piyasa ayrışmasında piyasaya yakınlaşan bir düzlemden bahsediyor olacaksak ve yılın ikinci yarısında özellikle faiz indirimlerinden bahsediyor olacaksak altın için ön açık gibi gözüküyor. Diyelim ki Fed biraz daha baskın çıktı, piyasaları biraz daha kendine yaklaştırdı. Bu durumda da altındaki geri çekilmenin ben yine de sınırlı kalabileceğini düşünüyorum 2022 performansından yola çıkarak. O yüzden altının 2023’te biraz daha ön planda tutulabilecek bir enstrüman olduğunu düşünebiliriz.