Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) 21 Kasım tarihli Para Politikası Kurulu (PPK) toplantı Özeti yayımlandı. Kurul’un, politika kararlarını parasal sıkılaştırmanın gecikmeli etkilerini de dikkate alarak, enflasyonun ana eğilimini geriletecek ve enflasyonu orta vadede yüzde 5 hedefine ulaştıracak parasal ve finansal koşulları sağlayacak şekilde belirleyeceğine vurgu yapılarak, “Enflasyon ve enflasyonun ana eğilimine ilişkin göstergeler yakından takip edilecek ve Kurul, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda elindeki tüm araçları kararlılıkla kullanacaktır” ifadelerine yer verildi.
Öte yandan toplantı özetinde, “Öncü göstergeler bir önceki aya benzer şekilde, kasım ayında da tüketici enflasyonu üzerinde gıda fiyatlarının etkisinin öne çıkacağına işaret etmektedir. Gıda dışı aylık tüketici enflasyonunda ise daha olumlu bir seyir izlenmektedir” denildi. 12 ay sonrasına ilişkin enflasyon beklentisinin 0,2 puan düşüşle yüzde 27,2’ye gerilediği, cari ve gelecek yıl sonuna ilişkin enflasyon beklentilerinin sırasıyla 0,7 ve 0,6 puan yukarı yönlü güncelleme ile yüzde 44,8 ve yüzde 26,2 seviyesinde gerçekleştiği anlatıldı.
PPK Toplantı Özeti’nde, bireysel kredilerin 4 haftalık büyüme oranlarının ortalamasının 18 Ekim’den sonra yükselerek yüzde 2 seviyesinden 2,3’e geldiği, bu artışta ihtiyaç ve konut kredisi büyümelerindeki yükselişin etkili olduğu belirtildi.
Aynı dönemde TL ticari kredilerin 4 haftalık büyüme oranlarının ortalamasının yüzde 2,3 seviyesinden 1,1’e gerilediği, kur etkisinden arındırılmış yabancı para (YP) ticari kredilerdeki 4 haftalık büyüme oranlarının ortalamasının, bir önceki PPK dönemine kıyasla değişmeyerek yüzde 1,5 olarak gerçekleştiği, böylece ticari kredi büyümelerinin kredi kısıtlarının altında oluştuğu anlatıldı.
Türk lirasının 1 ay vadeli kur oynaklığının 20 Kasım itibarıyla yüzde 12,97 seviyesine yükseldiği, 12 ay vadeli kur oynaklığının yüzde 22,22 seviyesine düştüğü belirtilirken, önceki PPK toplantı haftasından bu yana Devlet İç Borçlanma Senetleri (DİBS) piyasasına 2,56 milyar dolar giriş, hisse senedi piyasasından ise 0,21 milyar dolar çıkış olduğu, toplam 2,35 milyar dolar net portföy girişi gerçekleştiği kaydedildi.
Özette, cari açığın finansmanı tarafında, bankacılık sektörünün 12 aylık birikimli uzun vadeli borç çevirme oranının, eylülde yüzde 140 civarında gerçekleştiği, söz konusu oranın, bankacılık sektörü dışındaki firmalarda yaklaşık yüzde 112 olduğu, bu çerçevede yurt dışı borçlanma imkanlarının bankacılık dışındaki diğer sektörler için bir önceki aya kıyasla iyileştiğinin gözlemlendiği vurgulandı.
Kredi ve mevduat piyasalarında öngörülenin dışında gelişmelerin olması durumunda parasal aktarım mekanizmasının ilave makroihtiyati adımlarla destekleneceği bildirildi. Likidite koşullarının muhtemel gelişmeler göz önünde bulundurularak yakından izleneceği aktarılan özette, şunlar kaydedildi: “Sterilizasyon araçları etkili şekilde kullanılmaya devam edilecektir. Kurul, politika kararlarını parasal sıkılaştırmanın gecikmeli etkilerini de dikkate alarak, enflasyonun ana eğilimini geriletecek ve enflasyonu orta vadede yüzde 5 hedefine ulaştıracak parasal ve finansal koşulları sağlayacak şekilde belirleyecektir. Enflasyon ve enflasyonun ana eğilimine ilişkin göstergeler yakından takip edilecek ve Kurul, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda elindeki tüm araçları kararlılıkla kullanacaktır.”
■ Toplantı Özeti’nden satır başları
- 12 aylık birikimli olarak cari açığın, seyahat gelirlerinin devam eden güçlü katkısıyla ekim ayında da azalacağı öngörülmektedir.
- Ekim ayına ilişkin geçici dış ticaret verileri kasım ayı için yüksek frekanslı öncü verilerle beraber değerlendirildiğinde, üç aylık ortalama eğilimler, ihracatın gücünü koruduğuna, ithalatın artış kaydettiğine işaret etmektedir. Söz konusu eğilimler, tüketim malı ithalatında kasım ayında artış ima etmektedir.
- Yurt dışı borçlanma imkanlarının bankacılık dışındaki diğer sektörler için bir önceki aya kıyasla iyileştiği gözlenmektedir.
- Türkiye’nin 5 yıllık kredi risk primi (CDS) 16 Ekim’den bu yana sınırlı miktarda düşerek 20 Kasım itibarıyla 260 baz puan seviyesine geldi
- Temel mal enflasyonu düşük seyretmeye devam ederken, hizmet enflasyonunda iyileşmeye dair sinyaller belirginleşmiştir
- Maliye politikasının artan eş güdümü de dezenflasyon sürecine önemli katkı sağlayacaktır.