Güldağ: Merkez Bankası’nın menkul kıymet tesisi ve zorunlu karşılıklarına getirilen yeni düzenleme ile başlayalım sohbetimize… Düzenleme gelmeyen gün mü var dersen, bu kez üç hamle birden geldi. Bir, banka bilançolarındaki TL payı yüzde 60 ve yüzde 70’in üzerinde bankalar için sırasıyla 5 ve 7 puan indirim uygulanacak. Daha önce bilançosundaki TL payı yüzde 60’ın altında olan bankalar için menkul kıymet yükümlülüğü 3 puandı. Şimdi 7’ye çıkarıldı. İkincisi, referans faiz kat sayısının üst sınırını aşan krediler için ek menkul kıymet yükümlülüğü yüzde 90’dan yüzde 150’ye çıkarıldı. Verilen kredinin yüzde 150’si. Merkez Bankası ayrıca dövizden TL’ye dönüş oranı belirlemekten vazgeçmişti, şimdi uygulamaya geri döndü. Detaya girmeyeceğim, BloombergHT başta kanallarda da epey tartışıldı zaten. Ama mesaj net: Bankalara deniyor ki, ‘kredi vermeyin’ ve ‘müşterilerini dövizden döndürün’…
Ağaoğlu: Evet, yanıt çok net. Kredi vermekten imtina edecektir bankalar. Bu düzenlemelerle krediye faiz saptanması bile pek mümkün olmadığından dolayı, aslında böyle bir kredi vermeyin diyor Merkez Bankası.
Güldağ: TL mevduat bulmak için bankalar zaten yükselttikleri faizi daha da yükseltecekler mecburen…
Ağaoğlu: Kredi faizlerinin mevduat faizlerinin altında olduğu resmi kayıt süresini çok daha fazla uzatacak demektir bu. Yani bankalar teknik olarak ceplerinden para vererek, üste faiz vererek fonluyorlar gibi bir durum olacak. O yüzden de kredi vermeyecektir bankalar. ‘Bankaları cezalandıracağım onlar da bundan korkarak düşük faizli kredi verecek’ mekanizması dünyanın hiçbir yerinde çalışmaz. Bu tür zorlamalar işi başka tarafa götürüyor.
Güldağ: Her yandan tam saha finansal baskılama sürüyor. Ama maalesef 700’den fazla düzenlemeye rağmen işler giderek sıkışıyor. Rezevler bakımından da öyle. Hazıra dağ dayanmaz derler ya…6 Nisan verisi dış varlık olarak Merkez Bankası’nda 123 milyar dolar. Bu rakam 17 Mart’ta 129 milyar dolardı.3 haftada 6 milyar dolar gitmiş stoktan…
Ağaoğlu: Bu arada müsaadenle tarihi de söyleyeyim, 7 Nisan 11:30’da bu sohbeti yapıyoruz. Senin tam saha baskı nitelemene ek bir bilgi daha vereceğim çünkü. Paskalya tatili nedeniyle bugün Avrupa kapalı, Amerika’da da, pazartesi kutlama var. Bankacılık ödemeleri yapılıyor ama Paskalya nedeniyle onlar da biraz ağır aksak çalışır. Bu gerekçeyle, merkez bankasının bu iki günde ödeme sistemlerinde ortaya çıkabilecek problemlerden dolayı bankacılık sistemine ‘döviz satmayın’ veya ‘size belli bir miktara kadar satmaya izni veriyoruz, limiti aşmayın, aştığınız takdirde döviz satamazsınız’ şeklinde bir sözlü yönlendirmesi var. Bu bilgiyi gerçek hayatla teyit ettim, öyle söylüyorum. Merkez Bankası’nın düzenlemenin bir başka sebebi olarak da, ‘elimdeki Euro’ları dolara swap’layamadığım için, bu tatil dönemi için döviz satışına sınırlama’ getirdiğini söylüyor.
Güldağ: Şimdilik diyelim… Ama bu normal bir uygulama mıdır?
Ağaoğlu: Merkez Bankası’nın buna hazırlık yapmamış olması pek normal kabul edilmeyecek bir şeydir benim gözümde.
Güldağ: Sadece kredi tarafında değil, döviz tarafında, KKM tarafında da, pek çok düzenleme ve sınırlama geldi şu sıralar peşpeşe…
Ağaoğlu: O yüzden bu getirilen sınırlamalar bugün şu sebeple, yarın bu sebeple, öbür gün başka bir sebeple tekrarlanacak gibi görünüyor. Ve bunlar gittikçe daha fazla akıllara karpuz kabuğu getiriyor diyeyim.
Güldağ: Bu karpuz kabuğu meselesi önemli. Şirketlerden de, Merkez Bankası’nın attığı bazı adımlar nedeniyle Eximbank kredilerinde de milyonlarca dolarlık kredinin iptal edildiği haberlerini aldık.
Ağaoğlu: Bunlar hakikaten bir rahatlık veya bir kolaylık sağlamaktansa önümüzdeki dönem için daha da zorlaştırıcı birtakım endişelerin oluşmasına sebep olacak adımlardır diyerek böyle bir notu düşelim
Borsada yatay aşağıya seyir yüksek ihtimal
Güldağ: Borsadaki gidişata ne diyorsun?
Ağaoğlu: Yabancı yatırımcı borsadan çıkmaya devam ediyor, biz gelsin diye beklerken. Yıl başından bu yana 1,1 milyar dolar çıkmış. Yani biz bize kaldık borsada.
Güldağ:Küresel konjonktür de pek Türkiye’yi destekler nitelikte değil…
Ağaoğlu: Fed ve Avrupa Merkez Bankası’nın faiz artışını diyorsan, yurt dışarıdaki faizin Türkiye için hiçbir önemi kalmadı borsada. Biz bize alıp satıyoruz. Birimiz alıyor eşeği sarıya boyuyor ötekine satıyor, o alıyor yeşile boyuyor satıyor, öbürü kırmızıya. Eşek aynı eşek ama…
Güldağ: ‘Kapalı bir ekonomi olma yolunda gidiyoruz’ diyordun geçen hafta da…
Ağaoğlu: Mısır Kahire Borsası, İran Tahran Borsası, Pakistan borsası filan da öyle… İçe kapalı olmaktan dolayı dönem dönem farklı fiyatlamalar yaşıyorlar.
Güldağ: Seçime gidiyoruz. Bir hareket, bir canlılık beklemiyor musun hala?
Ağaoğlu: Coşkulu bir yükseliş beklentim yok. Hatta tam tersine düzeltme sürecinin devam ettiği yatay aşağı bir seyir olur. Seçimle ilgili de son 3 haftaya gelene kadar ciddi yorum yapma taraftarı değilim. Çünkü kamuoyu araştırmalarında insanların nihai kararları ancak o zaman şekillenmiş olacak ve fiyatlara yansıyacak. Güldağ: Seçimleri kim kazanırsa kazansın işlerin kolay olmayacağını da biliyoruz…
Petrolde hareket manipülatif, sürdürülemez
Güldağ: Petrol yine hareketlendi. Yine 80 dolarların üzerine çıktı. Ne oluyor?
Ağaoğlu: Ülkeler üstü manipülasyonun fazlasıyla hüküm sürdüğü bir emtia petrol. Geçtiğimiz hafta sonu sürpriz bir şekilde OPEC’ten gelen 1.6 milyon varillik kesinti, ki önemli bir rakamdır, fiyatlar üzerinde etkili oldu. Bunun üzerine yine Kuzey Irak petrolünde Türkiye ile ilgili sıkıntılardan kaynaklanan kesintiler gündeme gelmişti 500 bin varillik. O tekrar normale döndü döndürülecek dendi onu bir şekilde halletti piyasa ama OPEC’ten gelen kısıntı etkili oldu. Ki filli kısıntı bu kadar olmayacak.
Güldağ: Fiili olarak kısıntı daha mı az?
Ağaoğlu: Eski kotalarını dolduramayan ülkeler var. Bazı ülkelerde petrol üretiminde yeni bakım-onarım yapılmadığı için verimlilik düşüyor. Bazıları üretemiyor, kotasını dolduramıyor. Onun için fiili indirim 1 milyon varil civarında olacak.
Güldağ: Peki Suudi-İran yakınlaşması…
Ağaoğlu: Suudi Arabistan’ın özellikle İranla görüşmeye başlaması, Çin tarafından arabulculukla başlatılması önemli. Suudi Arabistan’ın Amerika’nın ‘fiyatları düşürün’ demesine karşın yükseltmek için çaba sarf etmesi, Asya’ya yaptığı satışların fiyatlarını ayrıca yükseltmesi dikkat çekiyor. Yani Suudi Arabistan şu anda Amerika’nın petrol konusundaki isteklerine aykırı hareketleri, sonrasında ne olur fikrim yok ama şu anda çalışıyor. Ve bu da Rusya’ya da yarıyor aslında bakarsanız. Düşüş daha çok yarıyordu ama bu da yarıyor. Şu andaki fiyat yükselişi tamamen manipülasyon. OPEC oligopol yapısıyla fiyatı yönlendiriyor şu anda şimdi ama bunu çok uzun süre taşıyamazlar.
Güldağ: Neden sürdüremezler diyorsun?
Ağaoğlu: Sonuçta bu enfl asyonun bu kadar yüksek olduğu yerde mecburen merkez bankaları faizi yüksek tutmak zorunda kalıyor. Petrol fiyatı yukarıda kaldığı sürece o her yere sirayet eden bir maliyet unsuru. Şimdi onu aşağı çekmek politik olarak bazı hamleler gerektiriyor. Merkez bankaları tarafında mecburen faizleri daha yüksek seviyede uzun süre tutmalarını gerektiriyor. Eğer politik tarafta çözemiyorlarsa talep tarafında çözmeye çalışacaklar, talebin aşağı inmesini sağlamaları lazım.
Güldağ: Göstergen ne olur? Neyi izleyelim?
Ağaoğlu: Oradaki indikatörüm 67-72 dolar. Batı Teksas petrolü için söylüyorum. Amerika’nın stratejik petrol rezervlerini yeniden tamamlama seviyesi, resmi olarak açıklanmış seviye düştü. Finansal piyasalardaki gibi, bir anda ham petrol alıp da depoları doldurma şansınız yok. Oraya bir hamle gerekiyor Amerika için. Eğer olmazsa hakikaten politik olarak ciddi kavga çıkacaktır petrol fiyatında yani o yüzden sürmesi bana çok zor geliyor. Türkiye açısından da olumsuz bir haber. Faturamızın yukarıya çıkması demektir.
Altında yeni rekor için önce düzeltmeyi görmek lazım, yeni rekor için ipucu gümüşün hareketi olur
Güldağ: Altın ve gümüş tarafını atlamayalım. Bizim Şans Sohbetleri’nin geleneksel konusu…
Ağaoğlu: Altın 2032’yi gördü. 2050 ve 2075, daha önce iki zirvesi vardı bir üçüncü geldi. Şimdi Fed’in faizleri daha uzun süre yüksek tutacağı düşüncesi veya bu fikrin genele yayılması ihtimaline karşı ben önce bir aşağı yönlü bir hareket bekliyorum hem altın hem gümüşte. Onun da iki tane sebebi var. Birincisi teknik analiz olarak kullanılan analizlerden biri o böyle aşırı alım bölgesini gösteriyor. Tarım dışı istihdam sonrasında bunlarda bir düşüş, sonrasında tekrar piyasadaki gerginliklere bağlı olarak yeni rekor kırıp kırmayacağını bekleyeceğim.
Güldağ: Kırar mı?
Ağaoğlu: Şimdilik hayır. Çünkü gümüş çok geride. Yeni rekor kırar mı sorusu bu son düzeltmeden sonra daha net cevap bulacak.
Güldağ: Altını destekleyecek üçlü katalizörden bahsediyordu Evrim Küçük EKONOMİ gazetemizde uzmanlara dayandırarak. İlk sırada da resesyon korkuları vardı. Mesela JP Morgan’dan Jamie Dimon, “Amerikan ekonomisini fırtınalar bekliyor” filan gibi açıklamalar yaptı. Gerçekten resesyon korkusu var mı yoksa köpürtme mi?
Ağaoğlu: Köpürtme yorumuna katılırım. Yeni bir rekordan önce kısa bir düzeltme gelsin, sonrasında yeni rekoru konuşuruz. Yeni rekor olup olmayacağını bilmiyorum Ben altında yeni rekoru beklemiyorum. Fakat gümüşün hareketi daha önemli, ısrarla tekrar ettiğim bir şeydir gümüşün desteklemediği altının yükselişi kalıcı olmaz. Şimdi gümüş biraz daha hareketli… Hatırlarsan 24,24; 25,25; 26,26…. Hızlı geçti 24,24’ü ve 25’25’e geldi. Şimdi 25,25’de 24’24’teki duruşundan biraz daha fazla uzun süre kalabileceği bir seviye burası. Eğer 26,26’yı aşarsa o zaman 30’a doğru gider ve evet altını da peşinden sürükler. Ama bunun için bugünkü tarım dışı istihdam ve bence Fed aksiyonları önemli olacak. Ben şimdilik bu enfl asyonla ilgili piyasanın yazdığı senaryonun çok gerçekçi olmadığını düşünüyorum. Bu bankalardaki sorun nedeniyle Fed yeniden faiz artıracak resesyon olacak o yüzden de faiz indirecek senaryosu benim için tabii ki Amerika’ya çok uzağım ama gene de çok gerçekçi görünmüyor bana. O yüzden piyasanın bu fiyatlama hareketini çok sağlıklı bulmadığım için önce burada bir geri çekilme, altın gümüşte geri çekilme… Sonrasında tekrar bir, belki bir iki ay sonra belki bu yeni zirveyi görürüz ama oradaki ipucu çok net benim için o da gümüşün hareketi olacak.