Türkiye ve Avrupa Birliği (AB) arasında 1995 yılında imzalanan ve bugün 28 yaşına girecek olan Gümrük Birliği’nin, günümüz ticaretindeki gereksinimleri karşılaması için hızla güncellenmesi gerekiyor. Gümrük Birliği, Türkiye ile AB arasında gerçekleştirilen müzakerelerin ardından 6 Mart 1995 tarihindeki Ortaklık Konseyi toplantısında alınan karar uyarınca 1 Ocak 1996’da yürürlüğe girdi.
Türkiye’ye ekonomik olarak pek çok kazanım sağlamış olmasına karşın Gümrük Birliği, yapısında çok sayıda sorun barındırıyor. AB’nin diğer ülkelerle yaptığı serbest ticaret anlaşmalarına Türkiye’nin doğrudan taraf olmaması, Türkiye’den araçlara uygulanan kara yolu kotaları, Gümrük Birliği’nin işleyişiyle ilgili danışma ve karar alma mekanizmalarında Türkiye’nin yeterince yer almaması bu noktada ciddi sıkıntılara neden oluyor.
Son 28 yılda ciddi ölçüde değişen küresel ticaret uygulamaları karşısında ortaya çıkan yeni sorunların giderilmesi için Gümrük Birliği’nin derhal güncellenmesi gerekiyor. Günümüzde özellikle kamu alımları, hizmetler ve tarım sektörlerinin de Gümrük Birliği kapsamına dahil edilmesinin AB-Türkiye arasındaki ekonomik entegrasyonu daha fazla artırması bekleniyor.
AB’nin ticaretle ilgili konularında ve üçüncü ülkelerle yapacağı ticaret anlaşmalarında alınan kararlar Gümrük Birliği dolayısıyla Türkiye’yi doğrudan etkiliyor. Ancak Türkiye’nin ticaret anlaşmalarındaki konuların müzakerelerinde masada yer almaması sorunlara neden oluyor. Gümrük Birliği ile sanayi mallarının karşılıklı olarak serbest dolaşımına imkan doğuyor. Buna karşın Türkiye’nin bu mal ve ürünleri taşıyan araçları ve sürücüleri, serbest ve engelsiz biçimde dolaşamıyor. Bu durum da Türkiye tarafını rahatsız eden başlıklar arasında yer alıyor.