Bestenigar KARA
Çin Uluslararası Ticareti Destekleme Konseyi (CCPIT) Başkan Yardımcısı Zhang Shaogang, Çin ve Türkiye arasındaki ekonomik ve ticari ilişkileri bir üst seviyeye taşımak amacıyla Türk iş dünyası ile daha fazla temas kurmak ve ortak bir gelecek için birlikte çalışmak istediklerini söyledi. Türkiye-Çin İş Konferansı’nda (TCBC) konuşan Shaogang, iki ülke arasındaki dış ticaret hacminin 2022’de yaklaşık 45 milyar dolar, Ocak-Mayıs döneminde ise yüzde 21,4 artışla 19,4 milyar dolara ulaştığını belirtti.
Türkiye ve Çin arasındaki ilişkileri güçlendirilmek ve sürdürülebilirliğine katkı sağlamak üzere TÜSİAD ve DEİK tarafından CCPIT işbirliği ile düzenlenen TCBC, “Dijital Dönüşüm ve Geleceği Tasarlamak” teması ile 11 Temmuz tarihinde İstanbul’da gerçekleştirildi.
Etkinlikte konuşan Shaogang “Türk iş dünyasının dijital dönüşüm sürecinde Çin ile yeni iş ortaklıklarına istekli olduğunu görüyoruz” dedi. Pandemi sonrası, Türkiye’nin Orta Koridor Girişimi ve Çin’in Kuşak Yol Girişimi’nin uyumlaştırılması alanında iki ülkenin birlikte çalışabileceğini ifade eden Shaogang “Üretim kapasitesi, finansal erişim, Türkiye’nin coğrafi konumu ve dijital dönüşüm ile birlikte akıllı ve yeşil teknoloji odağında da iş birliği yapabiliriz. Akıllı şehirler, yenilenebilir enerji, dijital hizmetler, yapay zekâ ve 5G gibi alanlar da iki taraf için büyük fırsatlar barındırıyor” ifadelerini kullandı.
Konferansta verilen bilgilere göre, Türkiye 2022 yılında Çin’e karşı yaklaşık 38 milyar dolarlık dış ticaret açığı verdi. İkili ticarette Türkiye aleyhine oluşan yüksek açığa değinen Çin Halk Cumhuriyeti Ankara Büyükelçisi Liu Shaobin “İkili ticaretimizde Türkiye ile daha dengeli rakamlara ulaşmak istiyoruz. Bu alanda iyileştirici çalışmalara imza atmak istiyoruz” dedi. Türkiye ve Çin’in üçüncü ülkelerde de işbirliği yapabileceğini belirten Shaobin “İlk çeyrekte GSYİH’mız 4,1 trilyon dolara yükseldi. Mayıs ayında perakende satışlarımız yüzde 12,7 arttı. Sabit sermaye yatırımları Ocak-Mayıs döneminde yüzde 4 yükseldi. Kuşak Yol Girişimi ülkeleriyle ticaretimiz yüzde 13,2 arttı ” ifadelerini kullandı. Çin’in yüksek kaliteli ürünlere odaklandığını vurgulayan Shaobin, Türkiye’deki kaliteli ürünleri Çin’e taşımanın son derece önemli olduğunu sözlerine ekledi.
Türkiye Çin’i Avrupa’ya daha yakınlaştıracak
DEİK/Türkiye-Çin İş Konseyi ve TÜSİAD Çin Çalışma Grubu Başkanı Korhan Kurdoğlu, Türkiye’nin, 2003-2021 yılları arasında ortalama yüzde 5,4’lük büyüme gösteren bir ekonomi olduğunu söyledi. Kurdoğlu, Türkiye’nin dört saatlik uçuş ile 1,3 milyarlık nüfus ve yaklaşık 28 trilyon dolarlık pazara ulaşılabilen stratejik bir konuma sahip olduğunu ifade etti. Kurdoğlu “AB ve Gümrük Birliği dahil Serbest Ticaret Anlaşmaları sayesinde Türkiye 987 milyonluk nüfus tarifesiz mal ihracatı gerçekleştirebiliyor” dedi. Çin’in ise, 800 milyon dijital kullanıcısı ve 400 milyon orta sınıfı ile ürettiği kadar tüketen bir ülke olarak, Türkiye için büyük potansiyele sahip bir ticaret ortağı olduğunu vurgulayan Kurdoğlu “Türkiye, Çin’den gelecek know-how ile özellikle smart manufacturing, healthTech, big data, IoT dahil dijitalleşme konusunda pek çok ortak proje hayata geçirilebilir,” ifadelerini kullandı. Kurdoğlu, “Kazan-kazan” olarak görülecek projelerin, Türkiye’nin Avrupa ile bağları üzerinden Çin’i Avrupa’ya daha da yaklaştıracağını sözlerine ekledi.
Konferansta T.C. Çin Büyükelçisi Dr. İsmail Hakkı Musa ve DEİK Başkanı Nail Olpak birer konuşma yaptı. Uluslararası Enerji Ajansı Başkanı Fatih Birol ise, etkinliğe video konferans yöntemiyle katıldı. Konferans esnasında, CCPIT ile DEİK ve TÜSİAD arasında, Pekin’de gerçekleştirilecek 1. Çin Uluslararası Tedarik Zinciri Fuarı’na (CISCE) desteği ve işbirliklerinin arttırılmasını vurgulayan bir Mutabakat Zaptı imzalandı. İş dünyası temsilcilerinin de katıldığı etkinlik, CISCE tanıtımı, Türkiye-Çin işbirliği ve dijitalleşmenin üzerine düzenlenen panel ve sunumlarla son buldu.
“Teknoloji sürdürülebilir kalkınmanın anahtarıdır”
TÜSİAD Yönetim Kurulu Üyesi ve Dijital Türkiye Yuvarlak Masası Eş Başkanı Çağatay Özdoğru Türkiye’nin 86 aktif teknopark ve 6 unicorn’a sahip olduğunu söyledi. “Ancak ülkemizin 38 trilyon dolarlık küresel dijital ekonomiden aldığı pay binde 1; klasik ekonomiden aldığı pay ise yüzde 1” diyen Özdoğru, Türkiye’de milli gelirin içinde teknolojinin aldığı payın yüzde 6, Türkiye’nin rekabet ettiği ülkelerde bu oranın yüzde 15-40 seviyelerinde bulunduğunu bildirdi. Özdoğru “Doğru stratejilerle yüksek teknoloji ve dijital dönüşümün Türkiye milli gelirine katma değerinin takribi olarak 350-600 milyar dolar seviyesinde. 2022’de Türkiye GSMH’nın 900 milyar dolar seviyesinde olduğunu düşünürsek teknoloji ve dijital dönüşüm ülkemiz için çok önemli” ifadelerini kulandı. Çin’in 1980’lerden bu yana bilim ve teknoloji alanında hızlı bir gelişme kaydettiğini vurgulayan Özdoğru “Çin’den tecrübe, best practice uygulamaları ve belli alanlarda ortak çalışmalarla ülkemizin bu yolculuğunda beraber çalışabilecek çok alan vardır” diye konuştu.