Önceki gün açıklanan asgari ücret artışını değerlendiren iş dünyası temsilcileri, alım gücünün artması için önemli olduğunu, ancak enflasyonun da öncelik olması gerektiğini vurguluyor. Öte yandan artışın işvereni de etkileyeceğini ifade eden iş dünyası temsilcileri, işsizliğin artmaması için işveren verilen desteğin daha fazla olmasını istiyor.
Artış rakamının uzlaşı içerisinde ve bayramdan önce yapılmasından ötürü tüm taraflara teşekkür eden Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, “400 TL olarak uygulanan asgari ücret desteğinin 500 TL’ye çıkartılması, asgari ücrete kadar olan tutardan vergi alınmaması uygulamasının devam edecek olması ve tabii ki yüzde 34’lük bir artış önemli. Ancak, çalışanlarımızın artan giderleri, işverenlerimizin artan maliyetleri yüksek enflasyon karşısında elde edilen geliri de, karı da eritiyor. Ekonomimiz üzerindeki en büyük risk enflasyon” diye konuştu.
Enflasyon konusunda ivedilikle adım atılmasını beklediklerini vurgulayan Yorgancılar, “Yeni ekonomi yönetimimizden beklentimiz, öncelikli olarak enflasyonu düşürecek adımların ivedilikle atılması. Ancak, o zaman asgari ücret memnuniyet düzeyi sağlıklı bir şekilde belirlenecektir. Beklentimiz, yılın ikinci yarısında uygulanacak yeni ekonomi programı ile risklerin azaltılması, öngörülebilirliğin sağlanması” ifadesini kullandı.
“Mali denge ve rekabet gücü olumsuz etkilenmemeli”
İzmir Ticaret Borsası (İTB) Yönetim Kurulu Başkanı ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Yönetim Kurulu Üyesi Işınsu Kestelli, Türkiye ekonomisinin farklı unsurların etkisiyle bir süredir ciddi bir dalgalanma yaşadığına dikkat çekerek, “Seçimlerin sona ermesinin ardından ekonomide rasyonel düzleme dönüleceğinin en yetkili ağızlardan ifadesi bizim için memnuniyet verici oldu. Asgari ücret, memur maaşları ve emekli aylıklarındaki artışlara da bu perspektif ile bakmak lazım. Yaşanan dalgalanmanın yarattığı satın alma gücü tahribatı elbette giderilmeli, ülkenin emek kesimi geride bırakılmamalı. Ancak verilen artışların kamunun mali dengesini, özel sektörün rekabet gücünü negatif etkilememesi mutlaka gözetilmeli. Bütün düzenlemelerin, ülkenin üretim gücünü arttıracak, rekabet gücünü yükseltecek bir amaca hizmet etmesi elzem. Bu nedenle bir yandan emek kesiminin satın alma gücü iyileştirilirken diğer yandan üretimin önündeki engellerin kaldırılması ve rekabet gücünün yükseltilmesi sağlanmalı” dedi.
“Zam, geçici rahatlama sağlayacak”
Ege Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (ESİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Sibel Zorlu da yüksek enflasyon yaşanan bir dönemde asgari ücrete yapılan yaklaşık yüzde 34’lük zammın geçici bir rahatlama sağlayacağını vurgulayarak, “Zammın çalışanlarımızı rahatlatacak olmasından memnuniyet duyuyoruz.
Ancak olması gereken, enflasyonla etkin ve kararlı bir şekilde mücadele edilmesi; çalışanların ve vatandaşın alım gücünün yükseltilmesi.
Dış pazarlarda rekabet gücümüz zayıflıyor
İstihdama dayalı maliyetlerin artması ve finansmana erişimin zorlaşması nedeniyle işverenin üzerindeki yük her geçen gün çoğalıyor. Dış pazarlardaki rekabet kabiliyetimiz zayıflıyor. Bu nedenle, asgari ücretteki vergi ve primlerin gözden geçirilerek, asgari ücrete ve üretime yönelik desteğin artırılması hem istihdamın hem rekabet gücünün korunması açısından önemli bir adım olur” görüşünü ifade etti.
“İşverene ek maliyet işsizliği artırabilir”
Fikri CİNOKUR
Asgari ücretin 11 bin 402 liraya yükseltilmesi Antalya ve Burdur iş dünyasında işsizliği artırabilir uyarısına yol açtı. Asgari ücretli çalışanların enflasyon karşısında alım güçlerinin erimemesi için artışın önemli olduğunu ifade eden Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Başkanı Ali Bahar, “Bu yalnızca ücretlinin desteklenmesi açısından değil aynı zamanda ekonominin canlılığını kaybetmemesi açısından da önemlidir. Ancak bu artış işverenler açısından ek maliyet yaratarak işsizliğin yükselmesine de yol açabilir kanaatindeyim” diye konuştu.
“İşverene de destek artmalı”
Burdur Ticaret ve Sanayi Odası (BUTSO) Başkanı Yusuf Keyik de “İşçi maaşlarındaki artışla beraber işverenlere verilen destekler de artırılmalı” dedi. Bu yılın ikinci yarısını kapsayan asgari ücretteki artışı değerlendiren Keyik, şunları kaydetti: “Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun üçüncü toplantısı sonrasında kesinleşen ve temmuz ayı maaşlarından itibaren 2023 yılı sonuna kadar devreye alınan yeni asgari ücret tutarı çalışanların alım gücünün ve enflasyonun üzerinde bir refah artışı ile korunması memnuniyet vericidir. Geçen yıla göre yüzde 4’lük daha fazla miktardaki yüzde 34’lük zamla belirlenen maaşların verilebilmesi çalışanlar adına sevindiricidir. Fakat finansal zorluklara düşmemeleri açısından işverenlerimiz için de gerekli kolaylıklar sağlanmalıdır.”
Yeni asgari ücret artışıyla işverenlerin yükünün arttığını vurgulayan Yusuf Keyik, “Piyasalardaki kırılganlıkları göz önünde bulundurursak asgari ücrete yapılan ara zam işsizlik riski oluşturabilir. Bunun önüne geçmek için de devletimizin işverenlerimize verdiği destekler artırılmalıdır. Ülkemiz ekonomisinde İşçilerin memnuniyetiyle birlikte işverenlerin memnuniyeti de göz önünde bulundurulması iş dünyasına moral olacaktır.”