HÜSEYİN GÖKÇE/ANKARA
Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Seyit Ardıç, günümüz koşullarında varlıkların nakde çevrilip faize yatırmanın cazip olduğunu ancak sanayiciler için fabrika sesinin paranın sesinden daha değerli olduğunu söyledi. Enflasyonla mücadelenin uzamasının toplumsal maliyetler çıkarmaya devam ettiğini belirten Ardıç, beklentilerle hedefler arasındaki farkın fiyatlama davranışlarını bozduğunu bildirdi.
Seyit Ardıç, ASO Şubat Meclis toplantısı konuşmasına Dünya Odalar Federasyonu Başkanlığına 3 yıl süreyle tekrar seçilen TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’nu kutlayarak başladı.
Yeni Dünya düzenini “jeoekonomi” odağında algılanmasının dünyanın geleceğini daha iyi anlamayı sağlayacağını ifade eden Ardıç, geleneksel enerji savaşlarının yerini teknoloji savaşlarının aldığını bildirdi.
2024’ün ardından 2025 yılında da ekonomide zorlu koşulların devam edeceğinin altını çizen Ardıç, Merkez Bankası’nın enflasyon hedefini yükselttiğini belirterek, “Hane halkı ve reel sektörün enflasyon beklentisinin neden yüksek olduğunu anlamak için başka bir veriye gerek olmadığını düşünüyorum” dedi.
Beklenti ve hedef arasındaki bu büyük farkın fiyatlama davranışlarını bozduğunu dile getiren Ardıç, “Farkın kapanmasında kritik faktör, maliye politikasında atılacak ciddi sıkılaştırma politikaları ve bunu destekleyecek fiyatlama davranışlarıdır. Dezenflasyon sürecinin başarıya ulaşması ve katlanılan maliyetin karşılığının alınması için maliye politikasının uyumlu ve koordineli şekilde sıkı para politikasını desteklenmesi gerekmektedir” diye konuştu.
Sıkı maliye politikasının gelir artırma yanında harcama azaltacak önlemleri de içermesi gerektiğine işaret eden Ardıç, “Aksi halde, enflasyonun düşeceğine dair algının oluşması zaman alacak, ekonomik aktörler uzayan sürece destek vermeyecektir” diye konuştu.
Merkez Bankası’nın faiz indirimlerinin ticari kredi faizlerine yansımadığını belirten Ardıç, bunun üretim, istihdam ve ihracatın sürdürülebilirliği açısından önemli olduğunu vurguladı.
“Varlıkları nakde çevirmek cazip ama…”
Günümüz ekonomik koşullarında varlıklarını nakde çevirip yüksek faiz getirisinden yararlanmanın cazip bir seçenek olarak öne çıktığını aktaran Seyit Ardıç, buna karşın sanayici için fabrika sesinin paranın sesinden daha önemli olduğunu söyledi.
Sanayi üretiminde durgunluk olduğunu kaydeden Ardıç, bu alanda son 3 yılda bir arpa boyu yol alınamadığından bahsetti.
ASO meslek komiteleriyle yapılan toplantılarda, dile getirilen en önemli başlıklardan birisinin kurun enflasyonun altında artması olduğunu söyleyen Ardıç, bunun rekabet avantajını ortadan kaldırdığını ifade etti.
İstihdam sorunlarına da değinen Ardıç, işsizler ordusunun büyüdüğünü ama piyasa talebi ile eğitimin işgücü arzının eşleşmediğini belirtti.
Ardıç, nüfus artış hızına bağlı olarak nüfusun ekonomi için fırsat olarak değerlendirilen özelliğinin kaybolduğunu anlattı.
“Yapısal reformlar vakit geçirmeden uygulanmalı”
Daha önce yaptığı meclis konuşmalarında yapısal reformlara yaptığı vurguları hatırlatan Seyit Ardıç, bunların bir an önce hayata geçirilmesinin rekabetçi ve güçlü bir ekonomi için şart olduğunu bildirdi.
Ardıç bu reformlardan hukuki yönde olanları; iş mahkemesi, icra davası, şirket kuruluşu ve tasfiyesi, iflas ve konkordato süreçlerinin hızlandırılması, teşvik sisteminin etkinleştirilmesi, kamuda yetkinliğin artırılması, çalışan hakları ile işveren yükümlülükleri arasındaki dengenin korunması olarak sıraladı.