Mehmet Nabi BATUK
ABD’nin Irak’ta İran’a karşı yaptırımları ve getirdiği finansal kısıtlar, pazardaki nakit akışında sıkışıklık yarattı. Yetkililerin verdiği bilgiye göre bölge ticareti tıkanma noktasına geldi. İddialara göre İran Merkez Bankası, Irak pazarına yönelik dinar bastırdı ve pazardaki doları toplayarak İran’a çekmeye çalışıyor. ABD, İran’ın bu adımına karşı tüm nakit akışını bankalara kanalize etme adımlarına yönelince Irak’ta ticaret sıkıştı, kamu yatırımları durdu. Bu gelişmelerden en çok etkilenen ülkelerin başında Türkiye geliyor. Ödemelerdeki azalma nedeniyle Türkiye ile Iraklı tedarikçiler arasında sipariş iptalleri arttı. Bu iptaller nedeniyle davalar açılıyor. Türkiye’nin pazardaki konumunu ilgilendiren bir başka gelişme de Suudi Arabistan’ın durumdan yararlanma çalışmaları yapması.
“Türk firmalar mağdur ediliyor”
Türkiye’nin hem ABD hem de İran düzeyindeki diplomatik girişimlerini sıklaştırması gerektiğini belirten Türkiye Irak Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TISİAD) Başkanı Mehmet Salih Çelik, Irak’ın desteğini alan Suudi Arabistan’ın Türk firmaların bölgedeki pazar paylarını, konumlarını zorlamaya başladığını söyledi. Çelik, “ABD ile İran arasındaki gerilim nedeniyle pazardaki nakit akışı durmuş durumda. Pek çok firma bankadaki alacakları için 3 ay bekliyor. Gıda sektörünün dışındaki tüm sektörlerde daralma var. Bölgede yıllardır nice zorluklarla oluşturduğumuz ticari bağlantılar kaos yaratılarak elimizden alınmaya çalışılıyor. TISİAD olarak pazardaki sükûnetin sağlanması için hem Irak hem de Türkiye’deki ilgili bakanlıklarımızla koordineli hareket ediyoruz. Dışişleri ve Ticaret Bakanlarımızın yakın tarihlerde Irak ve İran temaslarının önemli yansımaları oldu. Ancak Irak’ın desteğini alan Suudi Arabistan yeni sınır kapısı açma girişimlerine hız verdi. Bölgedeki kazanımlarımızı bertaraf etmeye dönük hamleler yapıyor. Bu adımlara karşı ortak akıl ve işbirliği çerçevesinde daha güçlü stratejiler geliştirmeliyiz” dedi.
“Sahte siparişlerle Türk firmalar zayıflatılmaya çalışılıyor”
Türkiye’den siparişlerde iptaller olduğunu belirten Çelik, Irak ile ticaret yapan işletmelere seslenerek şöyle konuştu: “Gerçek dışı siparişlerle firmalarımız zayıflatılmaya çalışılıyor. Üyelerimize Irak ile olan siparişlerinde kefil ve uluslararası mahkemelerde geçerli olan bağlayıcı sözleşmeler yapmaları tavsiyesinde bulunuyoruz. Çünkü verilen siparişler karşılıksız çıkınca tedarikçi firmalarımızın üretim hazırlığı ve hammadde tedariki de boşa düşürülmüş oluyor. Sürdürülebilir siparişler için 7 şehirde kurduğumuz şubelerimiz, iki taraf arasında doğru iletişim kanalları kurulmasını sağlayarak oluşabilecek zararın önüne geçiyor. İşletmelerimiz kefil ve uluslararası bağlayıcı sözleşme olmadan Iraklı tedarikçilerle kesinlikle çalışmamalı.”
ABD’nin adımları pazarı sıkıştırıyor
İMS Logistics Genel Müdürü Mustafa İmrak ise Irak pazarında savaş, pandemi, seçim, bağımsızlık referandumu gibi etkenler nedeniyle oluşan siyasi iktidarsızlığın Türkiye’nin bölgedeki kazanımlarına ciddi darbe indirdiğini söyledi. Irakla olan ticarette hala 20 milyar dolar ticaret hedefine ulaşılamadığına dikkat çeken İmrak, “Irak eskiden Türkiye’nin ikinci pazarı konumundaydı. Şu anda 5’nci pazar konumuna geriledi. Bağdat hükümetinin kurulmasında yaşanan sorunlar, bütçelerin dağıtılamaması pek çok noktada devlet yatırımlarının önünü tıkıyor. Bu yatırımlarda önemli misyon üstlenen Türk firmalarının yıllar boyunca oluşturduğu ticari ilişkiler zarar görüyor. Son olarak Amerika’nın son 5 aydır kara parayla mücadele adı altında attığı bankacılık adımları piyasadaki resesyonu daha da artırdı. Irak pazarında tüm nakit akışı 5-6 ay önceye kadar dövizciler üzerinden sağlanıyordu. Amerika’nın büyük eksikliklerine rağmen nakit akışını bankacılık sistemine kanalize etme adımları nedeniyle ticaret hayatı sekteye uğradı. Çünkü Irak’ta güçlü bir bankacılık sistemi ve altyapısından bahsetmek mümkün değil. Mevcut bankalar yoğun talebi karşılayamadıkları için tüm ticari işlemlere yetecek nakit akışı sağlanamıyor. Birçok tüccar alacaklarını almak için aylarca sıra beklemek durumunda kalıyor. Nakit akışındaki yavaşlama nedeniyle Irak ile Türkiye arasındaki ticaret hacmi daha da azalabilir. İnşaat, enerji, makine sektöründe deyim yerindeyse yaprak kımıldamıyor” diye konuştu.
“Ticari konumumuzu korumalıyız”
Irak’ın Avrupa ile ticaretinde de Türk firmaların aktif olarak çalıştığını anımsatan Mustafa İmrak, “Irak ile aramızda beşeri ve ticari ilişkilerin dışında akrabalık ilişkileri de hızla gelişiyor. Türkiye’den giden firmalar özellikle inşaat ve enerji alanında mega projeler üstleniyor. Bunun yanında Türkiye Irak için Avrupa ticaretinde bir orta ticaret koridorudur. Avrupa’dan Irak’a olan transit ticaretin yüzde 90’ı Türkiye üzerinden yapılıyor. Bu nedenle Irak pazarında hata yapma şansımız yok. Bu alanda yeni stratejiler geliştirmeli, çeşitli senaryolar hazırlamalıyız. Yıllardır nice bedellerle oluşturduğumuz ticari ilişkilerimizi, İran, Suudi Arabistan ve Çin gibi ülkelere kaptırmamalıyız. Bu alanda siyasi erk, iş dünyası ve sivil toplum örgütleri ortak hareket edip, işbirliğinde ve bütüncül şekilde adım atmalıdır” şeklinde konuştu.