● Güldağ: Tarihi bir enflasyon rakamı geldi temmuzda. 9,49 ile tüm temmuzların rekoru kırıldı. Normalde yaz aylarında düşen enflasyon tarihi rekor kırdı. Ama şuna da sevindim: Piyasanın enflasyon beklentileri ile TÜİK’in rakamı örtüştü. İTO’nun İstanbul Ücretliler Geçinme Endeksi de 9,84 olarak açıklanmıştı. TÜİK de ‘rasyonele döndü’ diye düşünmedim değil doğrusu…
● Ağaoğlu: Bu sefer itiraz etmeyeceğim. Bakan Şimşek de ‘enflasyon piyasa beklentilerine paralel çıktı’ dedi. Bu ikinci iyi haber.
● Güldağ: Birinci iyi haber olarak, Merkez Bankası’nın yıl sonu için yaptığı gerçekçi enflasyon tahminini kastediyorsun herhalde…
● Ağaoğlu: Ee, bu kadar kötü haberin arasından çekip çıkarmak zorundayız. TÜİK’ten gelen rakamlara ‘doğru galiba’ dedik. Güven çok önemli. Hani “müşterimin güvenini kaybetmektense para kaybetmeyi tercih ederim” gibi…
● Güldağ: Örnek alınacak söz…
● Ağaoğlu: Bir de “güven ruh gibidir çıktığı vücuda bir daha geri dönmez” diye bir laf vardır.
● Güldağ: Bu da okkalı… Ama umudumuz güveni geri kazanmak! Albert Camus’nün dediği gibi “umut yoksa da kazanmak zorundayız.”
● Ağaoğlu: Kabul edelim ki, biz güvenimizi kaybettik. Güven erozyonu yaşıyoruz. Öte yandan, gerçekleri konuşmak iyi fakat 9,49 da rakam olarak çok yüksek.
● Güldağ: Geçen Türkiye’nin en büyük jeneratör üreticilerinden biri ziyaretimize gelmişti, “Bizim için iyi oldu” dedi, “Artık yılbaşında asgari ücretin nereye yükseltileceğini az çok kestiriyoruz. Belirsizliklerden biri kalktı.”
● Ağaoğlu: Enflasyonun artışında birçok parametre var. Kur seçimden bu yana yüzde 30 yükseldi. Hiç şüphesiz vergilerin ve kamu ücretlerindeki artışın da payı var.
● Güldağ: Faizde kademeli gidiyoruz ama zamlarda, vergi artışlarında kademe filan tanımıyoruz…
● Ağaoğlu: Bodoslama gidiyoruz orada. Madem bodoslama gidiyoruz, faizde biz neyi bekliyoruz? Hükümet çat diye zam yapıyor, enflasyona da olumsuz etki ediyor. Yük vatandaşa kalıyor. Ama iş faize gelince kademe… Gerçekçiysek faizde de gerçekçi olun.
● Güldağ: Para Politikası Kurulu yeni üyeleriyle 24 Ağustos’ta toplanacak. Hep birlikte göreceğiz.
● Ağaoğlu: 24 Ağustos artık çok kritik bir tarih. Bu kez rasyonel ama bir o kadar da radikal bir enflasyon tahmininin yapıldığı ortamda gelecek faiz kararı. Bundan sonraki dönemde her şeyin başlangıç noktası 24 Ağustos olacak.
● Güldağ: Merkez’den ve TÜİK’ten son açıklamalarla sağlıklı veriler gelebilir algısı uyandırdı. Ancak 24 Ağustos’ta verilecek mesaj yeni dönemi şekillendirecek.
● Ağaoğlu: Çok net mesaj verecek. Enflasyon beklentilerini düzeltmeden, faizi dengeye oturtmadan insanlara ne söylerseniz söyleyin; ikna olmayacaklar. Hepimizin problemi bu. Ne ödediğimize bakmıyoruz artık. Çünkü artık ucuz nedir, pahalı nedir bilmiyoruz. Enflasyon beklentilerimizi çıpalamadan da zor. Kademeli faiz artışından kaybedilen vaktin çok pahalı olduğuna inanıyorum.
● Güldağ: Ne bekliyorsun? Şimdilik 300 baz puan duydum en çok…
● Ağaoğlu: Bir beklentim yok. Ama faizin en az 30 olması lazım.
● Güldağ: Bu düzeyi hiç bekleme…
● Ağaoğlu: Aslında yüzde 58 yıl sonu tahminiyle yüzde 40 gibi bir seviyede olması lazım. Önce dengeyi kurmak gerek. Sonra kademeli olarak ince ayar yapılır. 38 mi, 41 mi? Kademe dediğin orasıdır. Hükümet gözünü kırpmadan fiyat artışları, vergi artışları yaparken para politikasının kademeli olması çok anlamlı gelmiyor.
● Güldağ: Enflasyon yükseldi. Kurlar da yerinde durmaz herhalde…
● Ağaoğlu: Son enflasyon artışından sonra önemli bir değişiklik gösterecek. ABD enflasyonunu gördükten sonra netleşir…
● Güldağ: Enflasyon ABD’de düşüyor bizde yükseliyor. 30’un üstü şaşırtıcı olmayacak…
● Ağaoğlu: Valla 30,1 de 30’ün üstü, 39,99’da…
Tabii bunun dengesi mutlaka olacak. 24 Ağustos’u beklemeden kur tahmini yapmak, strateji koymak doğru değil.
● Güldağ: Arkadan enflasyonun gecikmiş etkileri de geliyor…
● Ağaoğlu: EKONOMİ gazetesi manşetinde taşıma maliyetlerinin gıda fiyatlarını yükseltici etkisini örneklerle veriyordu…
● Güldağ: Aysel Yücel’in haberi. Mersin-İstanbul arası kamyonla nakliye fiyatı seçimden bu yana 15 bin liradan 30 bin liranın üzerine çıkmış.
● Ağaoğlu: Temmuz gibi sebze ve meyvenin bol olduğu bir ayda işlenmemiş gıda yüzde 12,5 artıyor. Kaynağı üretici değil. Gidin, tarlada çürüyen domatesi yine bulursunuz. Taşıyamadığınız için.
Buğdayda piyasa beklentisi olumsuz değil
● Güldağ: Dış etkiler açısından da elimiz pek rahat değil… Ağaoğlu: Dış etki dediğimizde küçük bir şeyi not edelim. ABD’nin notu düştü. AAA olan notu AA+ oldu.
● Güldağ: Evet ama düştü de ne oldu?
● Ağaoğlu: Şu açıdan önemli; ABD’nin de tökezleyebildiğini gördük. Ayrıca altın ve gümüş olumsuz etkilendi. En olumsuz etkilenen ise Amerikan 10 yıllık tahvilleri başta olmak üzere tüm tahvil faizleri oldu. Bütün portföylerde belli ağırlıkları var. O not derecesine karşı şu kadar tahvil tutabilirsin kuralları var. Orada tahvil satışları oldu. Tahvil faizlerini yukarı çekti. ABD 10 yıllıkları 4,18’e çıktı. Ama kırıp dökmedi. Güldağ: Tahıl koridoru da henüz çözülmedi. Üstelik bombalamalarla riskler artıyor…
● Ağaoğlu: Fiyatlamalar senin jeopolitik endişelerini taşımıyor. Özellikle buğday fiyatı. Karadeniz bölgesinin özel buğday fiyatı var. Önce çıktı ama sonra yine düştü.
● Güldağ: NATO’nun Ukrayna tahıl gemilerini korumasının konuşulduğu ortamda riskler artıyor gibi geliyor.
● Ağaoğlu: Bu oldukça tehlikeli bir şey. Üstelik Türkiye’nin Montrö’ye aykırı iş yapması anlamına gelir. O yüzden Türkiye doğru ve yerinde bir öneri ile ‘gerekirse bu gemileri biz koruruz’ dediğinde, işin kötü tarafı biz de dışarıdan da olsa o savaşa dahil oluyoruz anlamına gelir. Bu anlamda dediğin doğru bu riskler var. Ama henüz daha piyasa bu risklerin gerçekleşebilir olduğunu fiyatlamıyor. Bu bizim için şimdilik iyi haber. Putin’in tavrı ne kadar sert olacak kestirmek zor. Piyasa, Erdoğan ve Putin arasında yapılması beklenen görüşmeden sonuç çıkmasını bekliyor doğrusu.
● Güldağ: Çıkmazsa epey işimize gelen buğday ve de ayçiçek ithalatı risk altına girer. Gıda enflasyonu da olumsuz etkilenir.
● Ağaoğlu: Buğdayda hasat geldiği için fiyatta en düşük dönemlerine yaklaşıyoruz. Daha da düşebilir. Ama sonrasında buğdayda sıkışma geliyor. 3,5 aylık majör bir hareket olması bekleniyor ve bunun da yukarı yönlü olması çok olası. Jeopolitik risklerden ayrı olarak. Kasım ya da aralık ayına kadar buğday fiyatlarında sert yükseliş olabilir. 800 dolarları bulabilir.
● Güldağ: Bu da gıda enflasyonuna etki eder. Kurlar da yukarı çıkma potansiyeli taşıyor. Bir araya getirince acaba yüzde 58 iyimser bir tahmin kalacak mı diye düşündüm.
● Ağaoğlu: Haklısın. Bu arada, bize düşen görevler, alınacak tedbirler de var. Mesela 100 marulun 20’si ancak piyasaya sağlıklı biçimde ulaşıyor. 80’i yolda telef oluyor.
● Güldağ: Odaklanırsak bunların çözümü var.
Petrolde 87,5 dolar geçilirse ‘darbe’ gelir
● Güldağ: Rusya Ukrayna arasındaki gerilim petrolü de etkiliyor.
● Ağaoğlu: Petrolde 85 dolarda tutma çabası diyeyim. Özellikle Suudi Arabistan’ın bir milyon varilini 2024’e kadar tutma adımıyla gelen bir destek var. O yüzden petrol fiyatları yüksek kalmaya devam ediyor. Orada benim için kritik seviye 87,5 seviyesi Brent petrolünde. O seviye geçilirse 93 dolara da gidebilir ama daha zaman var. Petrolde düzeltme ihtiyacı arttı. Bu düzeltme 75-80 dolar bandına kadar indirebilir. Daha fazla aşağı indiremez. 87 doların üzerinde çıkması ise Türkiye’yi olumsuz etkiler, zorlar. Akaryakıt fiyatlarına darbe önce vergiden, arkasından kurdan geldi. Şimdiye kadar petrol fiyatının kendisinden gelmedi. 87,5 dolar geçilirse fiyatın kendisinden de darbe gelir. Ağır ve kalıcı etki gelebilir.