Hüseyin GÖKÇE
Merkez Bankası 2023 yılı için daha önce duyurduğu yüzde 22,3’lük enflasyon hedefini değiştirmezken, 2024 yılının yüzde 8,8’lik hedefini de korudu. Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu, kur korumalı mevduat ile Hazine’nin faiz giderinin düştüğünü ve daha rahat borçlandığını belirtirken, bunun sağladığı avantajın Hazine’ye getirdiği yükten çok daha fazla olduğunun altını çizdi. Türkiye Ekonomi Modeli ile 3-4 yılda cari fazla verilecek konuma gelindiğini belirten Kavcıoğlu, 2030 yılına kadar 300 milyar doların üzerinde bir kaynak oluşturulduğunu ve bunun etkisinin bu yıl hissedileceğini kaydetti.
Başkan Şahap Kavcıoğlu, yılın ikinci Enflasyon Raporu Bilgilendirme toplantısını yaptı. Başkan Kavcıoğlu, enflasyon tahminini 2023 yılı için yüzde 22,3, 2024 sonu için ise yüzde 8,8 olarak koruduklarını bildirdi. Kavcıoğlu, liralaşma stratejisinin başarılı olduğunu ve devam edeceğini vurgularken KKM’nin de başarılı şekilde sürdürüldüğünü dile getirdi.
Cari fazla verecek noktaya gelindi
Kavcıoğlu, KKM’nin bankacılık sektörü ve reel sektörün risklerini minimize ettiğini belirtirken, liralaşmanın bunlar için öneminin de ortaya çıktığını söyledi. Uygulanan Türkiye Ekonomi Modelinin cari fazla verilmesi üzerine kurgulandığına vurgu yapan Kavcıoğlu, Türkiye’nin son 3-4 yılda cari fazla verecek noktaya geldiğini belirtti.
Artan yatırımlarla birlikte Türkiye’nin iç ve dış faktörlere rağmen cari fazla vermeye başlayacağını dile getiren Kavcıoğlu, bunun sonucunda sürdürülebilir fiyat istikrarının kalıcı olarak sağlanacağını anlattı ve “Türkiye şu an 2030’a kadar 300 milyar doların üzerinde, 300’ü de bilerek kullanayım, cari dengeye katkı sağlayacak bir kaynak oluşturmuş durumda zaten. Bu yıldan itibaren de yansıma başlayacak. En önemlisi Karadeniz doğal gazının hane halkında kullanılmaya başlanması” değerlendirmesinde bulundu. Kavcıoğlu turizm gelirlerini de buna 60 milyar dolarlık katkı sağlayacağı bilgisini verdi.
Enflasyon tahminini sabit tutarken enerji ve emtia fiyatlarının olumlu geleceğini varsaydıklarını vurgulayan Kavcıoğlu, “Bu anlamla ithalat fiyatı tahminlerimizi düşürdük. Bunun dışında enerji fiyatlarında hem küresel hem de artan yerel etkilerin olumlu yansıyacağını düşünüyoruz. Küresel gıda fiyatlarındaki düşüşe paralel bizim gıda fiyatlarımızın da küresel fiyatlara yakın takip edeceğini öngörüyoruz” dedi.
Yüzde 70 dolarizasyondan yüzde 60 liralaşmaya
KKM uygulamasının dolarizasyonun yüzde 70’e çıktığı bir dönemde hayata geçirildiğini hatırlatan Kavcıoğlu, sistemin işlediğini ve bankacılık sektörü bilançolarında yüzde 60 liralaşmaya doğru gidildiğini söyledi.
Bunun bankacılık sektörünün güçlü olduğunu gösterdiğine değinen Şahap Kavcıoğlu, Merkez Bankası rezervlerinin de güçlü olduğunu belirtti ve “2021’den bu yana yaşanan olumsuzluklara rağmen Merkez Bankasının rezervleri 2021’in üzerinde. Bu bizim gücümüzü gösteriyor. Kurda bütün fiyatlar da faizler de aynı istikrarda devam edecek. Cari dengeyi sağladığımızda Türkiye kalıcı olarak fiyat istikrarını sağlamış olacak ve enflasyon tahminlerini gerçekleştirecektir” şeklinde konuştu.
Yılsonuna doğru bizimle aynı noktaya geliyorlar
Enflasyona yönelik TÜİK dışındaki kurumların yanlış yönlendirmeler yaptığına vurgu yapan Kavcıoğlu, uluslararası kuruluşların Türkiye ekonomisine yönelik tahminlerinin de değindi ve “Türkiye’yle ilgili uluslararası düzeylere baktığınızda yılın son çeyreğine kadar bizim büyüme rakamlarımızı düşük, enflasyon rakamlarımızı yüksek gösterirler. Yılın son çeyreğinde, gerçekleşmeye yakın onlar da bizimle aynı noktaya gelirler. Buradan çeşitli amaçları, çeşitli yönlendirmeleri var” dedi.
Altın fiyatı dengeli noktaya geldi, talep de normale indi
Altın konusunda uzman olduğunu söyleyen kişilerin yanlış yorumlar yaptığını kaydeden Kavcıoğlu, vatandaşın yanlış yönlendirildiğini aktardı. İthalatın arttığını ancak Türkiye’de altının 20-30 dolar fazlaya satılır noktaya geldiğini belirten Kavcıoğlu, “Merkez Bankası olarak her zamanki gibi kendi rezerv gücümüzle piyasaya girdik. Piyasada ithalat şu an 2 aydır hemen hemen yok gibi. Merkez Bankası gerekli adımları atıyor” dedi. İthalata kısıtlama olmadığını ancak ithalata yönelik bir talebin de olmadığını dile getiren Kavcıoğlu, “İthalat iki aydır hemen hemen çok düşük seviyelere indi. Bu bizim cari dengemize de önemli bir katkı. Dolayısıyla altın fiyatları iyi bir noktaya geldi” değerlendirmesinde bulundu.
KKM’den çıkış kendi süreci içinde doğal olarak gerçekleşecek
KKM faizinde üst sınırın kaldırılmasını değerlendiren Kavcıoğlu, ilk etapta Hazine’ye yük getirmesi ihtimaline karşılık sınır konulduğunu, faiz politikasında değişen bir durumun olmadığını belirtti. Kavcıoğlu, KKM’den ne zaman çıkılacağına ilişkin bir soru üzerine TL’nin değerinin korunduğu, bir yatırım aracı olarak güçlendiği sürece vatandaşın buradaki çıkışı kendi süreci içinde doğal olarak gerçekleştireceğini söyledi. KKM’nin bir yük olarak değerlendirilmemesi gerektiğini anlatan Kavcıoğlu, uygulamaya bütüncül olarak bakılmasının önemine işaret etti. Kavcıoğlu, “KKM uygularken aldığımız makro tedbirler sonucunda faizlerin geldiği noktaya baktığımızda, Hazine borçlandırmalarıyla karşılaştırdığınızda Hazinenin bu süreç içerisinde ne kadar avantajlı olduğunu görürüz. Bunun yanında Hazinenin ne kadar rahat borçlandığını, faiz giderlerinin ne kadar düştüğüne ve oradaki gelişmelere baktığınızda, Hazinenin, borçlanma ve bütçe dengesi anlamında sağladığı avantajın, kur korumanın Hazine’ye yüklediği yükten çok daha avantajlı olduğunu hepimiz göreceğiz” tespitini paylaştı. Merkez Bankası’nın 2 yılda yaşanan bütün olumsuzluklara rağmen kur istikrarını sağlayarak rezervini artırdığını dile getiren Kavcıoğlu, bunda da KKM’nin etkisinin çok fazla olduğunu söyledi.
Liralaşma stratejisi uygulamak zorunda
14 Mayıs seçimleri sonrasında olası hükümet politikalarında değişikliğin liralaşma stratejisini nasıl etkileyeceğine yönelik değerlendirmede bulunan Başkan Kavcıoğlu, bunun sonuç alınacak bir model olduğunu ifade etti. Yatırımlarla birlikte cari fazla verileceğini tekrarlayan Kavcıoğlu, “Dolayısıyla her gelen bu politikaları uygulamak zorunda. Akabinde zaten kalıcı fi yat istikrarıyla beraber Türkiye’deki politikalar Merkez Bankasında bir değişiklik sinyali vermiyor, vermesine de gerek yok diye düşünüyorum” diye konuştu.
‘İkili kur sistemi diye bir şey yok’
Serbest piyasa ile bankalardaki kur arasındaki fi yat farkının sorulması üzerine ikili kur sistemi diye bir şeyin olmadığını vurgulayan Başkan Kavcıoğlu, bunun bazen açılıp bazen de kapandığını, seçim öncesi piyasayı alevlendirmenin doğru olmadığını kaydetti. Kavcıoğlu, “Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası bu ülkenin en itibarlı kurumu. Türkiye’deki para politikamız neyse o şekilde devam etmektedir. Yurt dışındaki savaş ortamları ve deprem gibi bazı süreçler bu politikamızı olumsuz etkileyebilir. Merkez Bankası ona gereken tepkiyi verir. Dolayısıyla sahada farklı tepkiler olabilir uygulamalarımıza. Merkez Bankası politikalarıyla bunu normalleştirir. Politikalarımız üç günlük değil” dedi. Kavcıoğlu, Rusya doğalgaz ödemelerinin düzenli olarak yapıldığını söyledi.