Uluslararası Para Fonu (IMF) yayınladığı son çalışmada, merkez bankalarının daha başarılı iletişim politikalarının önemine dikkat çekti. Merkez bankalarının para politikasını iletme biçimlerini iyileştirerek enflasyonu, resesyona neden olmadan kontrol altına alma şanslarının yükseleceğini vurgulayan IMF uzmanlarına göre, hane halkı ve işletmelerin tüketici fiyatlarındaki önceki artışlara gereğinden fazla odaklanmamasını sağlamanın anahtarı “iyi bir iletişim” stratejisine sahip olmak.
IMF’nin dün yayınladığı Enflasyon ve Para Politika’nda Beklenti Yönetimi isimli çalışmasına göre, kısa vadeli enflasyon beklentileri, 2020 yılından bu yana gelişmiş ekonomilerde fiyat artışlarının en büyük etkeni. Gelişmekte olan ekonomilerde ise geçmiş enflasyondan sonra ikinci en büyük etken olarak dikkat çekiyor. İnsanların gelecekteki enflasyona ilişkin beklentileri fiyat artışlarını yönlendirmede önemli bir rol oynuyor çünkü bu beklentiler tüketim ve yatırım kararlarını, dolayısıyla fiyat ve ücretleri etkiliyor. Beklentilerin enflasyon dinamiklerini giderek daha fazla yönlendirdiğinin altı çizilen raporda, para politikası çerçevelerindeki iyileştirmelerin insanların enflasyon beklentilerine ilişkin daha sağlıklı bilgi sunacağı ve böylece daha düşük maliyetle enflasyonun aşağı çekilmesinin sağlanabileceği ifade ediliyor.
Dünya genelinde enflasyonun geçen yıl son yılların en yüksek seviyelerine ulaştığına ve manşet enflasyon istikrarlı bir şekilde düşerken, gıda ve enerjiyi hariç tutan çekirdek göstergelerin birçok ekonomide daha inatçı bir seyir izlediğine dikkat çekilen raporda, ücret artışlarının da hızlandığı ifade ediliyor.
Raporda, “Gelecekteki enflasyona ilişkin beklentiler, enflasyonu yönlendirmede önemli bir rol oynuyor; zira bu görüşler, bugünkü fiyat ve ücretleri etkileyebilecek tüketim ve yatırım kararlarını etkiliyor. Fiyatlardaki artışın enflasyonun yerleşebileceği endişesini artırmasıyla, insanların enflasyon hakkındaki görüşlerinin en iyi şekilde nasıl bildirileceği çok daha önemli bir husus haline geldi” denildi.
Enflasyonun aşağı çekilmesi için enflasyon beklentilerinin rolünün öneminin belirgin bir şekilde altı çizilen çalışmada, 2021’deki ve 2022’nin başlarındaki enflasyon şoklarının geçen yılın sonlarında gevşemeye başlamasının ardından, enflasyonun giderek yakın vadeli beklentilerle açıklanmaya başlandığı belirtiliyor. Tüketim ve yatırım kararları ile fiyat ve ücret belirleme süreçleri kısmen hane halkı ve firmaların gelecekteki fiyat değişim hızına ilişkin beklentilerini yansıttığından, enflasyon beklentileri enflasyon dinamiklerinin şekillenmesinde kritik bir rol oynuyor.
BAĞIMSIZLIK VE ŞEFFAFLIK BEKLENTİLERİ İYİLEŞTİRİR
IMF’ye göre son çalışmalar, merkez bankalarının bağımsızlığı ve şeffaflığı ile iletişim stratejilerini kapsayan para politikası çerçevelerindeki iyileştirmelerin, para politikası eylemlerine olan dikkati ve anlayışı artırabileceğini ve enflasyon beklentilerini daha ileriye dönük hale getirmeye yardımcı olabileceğini gösteriyor.