İngiltere Merkez Bankası Başkanı Andrew Bailey’nin bir yıldan uzun süredir yaptıkları uyarıların gerçekleştiğini, BoE’nin yaptığı 12 faiz artırımına rağmen İngiltere’nin şu anda bir ücret-fiyat sarmalı yaşamakta olduğu yönündeki açıklamasının ardından benzer bir uyarı da Avrupa Merkez Bankası’ndan (ECB) geldi.
ECB Yönetim Kurulu üyesi Isabel Schnabel Belçika’nın De Tijd gazetesi ile söyleşisinde Avrupa genelinde bir kar-ücret-fiyat sarmalı riski bulunduğunu belirtti. Pek çok şirketin ürettikleri malın fiyatını maliyet artışlarının da ötesinde yükselttiğini, işçi sendikalarının ise daha yüksek ücretler için pazarlık etmeye çalıştığını belirten Schnabel bu taleplere işletmelerin ne şekilde karşılık vereceklerinin merakla beklendiğini söyledi. ECB’nin Alman üyesi Schnabel, “Şirketler yükselen maliyetleri tamamen, hatta fazla fazla yansıtmaya devam edecekler mi, yoksa kısmen absorbe ederek daha düşük kar marjlarına razı mı olacaklar? Bunu talep belirleyecek, mal ve hizmetlere olan talebin önümüzdeki dönemde ne kadar güçlü olacağına bağlı” dedi.
Burada merkez bankacılığının oynayacağı rolün önemli olacağını belirten Schnabel, “Uygulanacak para politikasıyla toplam talepteki büyüme azaltılarak (daha yüksek faiz oranları yoluyla), firmaların maliyetleri yansıtması zorlaştırılıp, işçilerin daha yüksek ücret talepleri için pazarlık gücü aşağı çekilebilir” şeklinde konuştu. Şirketlerin yüksek girdi maliyetlerini müşterilerine tam olarak yansıtmakla kalmayıp, aynı zamanda kar marjlarını da artırdıklarını vurgulayan Schnabel, bunun büyük ölçüde, pandemi sonrası ekonominin yeniden açılmasının ardından bir dizi sektörde güçlü talebin kısıtlı arzı geride bıraktığı spesifik koşullardan kaynaklandığını da ekledi. Schnabel “Bu durum, enflasyonist ortamdan çıkar sağlayan şirketlere daha yüksek fiyatlandırma gücü verdi” dedi.
ECB’nin yönetim kurulu üyelerinden İtalyan Ignazio Visco ise geçen haftaki bir konuşmasında ücret fiyat sarmalı riskinin bulunduğunu, ancak bunun tarihteki örnekleri kadar yüksek bir risk olmadığını söylemişti.
İngiltere Merkez Bankası Başkanı Andrew Bailey ise geçtiğimiz haftalarda yaptığı bir açıklamada, bir yıldan uzun süredir yaptıkları uyarıların gerçekleştiğini, BoE’nin yaptığı 12 faiz artırımına rağmen İngiltere’nin şu anda bir ücret-fiyat sarmalı ile karşı karşıya olduğunu söylemişti. Çekirdek enfl asyonda güçlenmenin bir kısmının yüksek enerji fiyatlarının yansıması olduğunu belirten Bailey, “Ancak çekirdek enflasyondaki yükseliş aynı zamanda dış şokların iç ekonominin durumuyla etkileşime girmesi nedeniyle ikinci tur etkileri de yansıtıyor” ifadesini kullanmıştı. Yurt içi ücret büyümesi ve fiyat belirlemelerinin de aralarında olduğu alanlarda bir ısrar, inat olduğunu ifade eden Bailey, iş gücü piyasasının da önceden öngördüklerinden daha yavaş şekilde gevşemekte olduğunu, ücret büyümesi ve hizmet fiyat enfl asyonunun BoE’nin tahmin ettiği gibi gerçekleştiğini vurgulamıştı.
Avrupa İstatistik Ofisi (Eurostat) verilerine göre, euro bölgesinde yıllık enflasyon, Nisan’da da yüzde 7 olarak açıklanmıştı. Söz konusu dönemde enflasyon, İtalya’da yüzde 8,7, Almanya’da yüzde 7,6 ve Fransa’da yüzde 6,9 olarak belirlendi. En yüksek yıllık oranlar Macaristan (%25,8), Letonya (%20,1) ve Çekya’da (%18,4) kaydedildi.
Enflasyonun yüksek seyrini koruduğu ülkelerden Avustralya’da da ücretlerdeki artış hızlanırken fiyat baskılarının kalıcı olabileceğinden giderek daha fazla endişe duyuluyor. RBA Başkanı Dr Philip Lowe de, yakın zamanda yaptığı konuşmalarda ücret fiyat sarmalı riskiyle karşı karşıya olduklarını belirtmişti.