Hiroshima’da bir araya gelen G7 liderleri, 3 günlük zirvenin ardından Çin’e karşı şimdiye kadarki en sert kınamasını yaptı ve Pekin’i askeri ve ekonomik güvenlik konusunda bir tehdit olarak nitelendirdi. Ancak sonuç bildirgesinde Çin’le ilişkilerin koparılmayacağı ve ekonomik işbirliğinin deva edeceği de ifade edildi. Ayrıca Çin’e Ukrayna’daki savaşın sona ermesi için Rusya’ya baskı yapması için çağrı da yapıldı.
G7 nihai sonuç bildirgesinde Çin’den ekonomik olarak kopulmadığı ancak tedarik zincirlerinde çeşitlenmenin bir zaruret olduğu vurgulanıyor: “Politika yaklaşımımız Çin’e zarar vermek veya Çin’in ekonomik ilerlemesini ve kalkınmasını engellemek değil. Uluslararası kurallarla oynayan bir Çin’in büyümesi tüm dünyanın yararına olur. Çin’den kopmuyor veya kendi içimize kapanmıyoruz. Ancak ekonomik direnç için risklerin azaltılması ve çeşitlendirme gerektiğinin de farkındayız. Bireysel ve kolektif olarak adımlar atacak ve kendi ekonomimize yatırım yapacağız.
Kritik tedarik zincirlerimizde aşırı bağımlılıkları azaltacağız”. G7 “Çin’in küresel ekonomiye zarar veren piyasa dışı politika ve uygulamalarının yol açtığı zorlukların da üstesinden geleceklerini ve ekonomik baskılar karşısında direnci artıracaklarını” belirtiyor.
“Tayvan’ın statüsünün değiştirilmesine karşı çıkacağız”
Doğu ve Güney Çin denizlerindeki askeri durum hakkında ciddi endişeleri olduğunu dile getiren G7, Birleşmiş Milletler nezdinde Çin’e bağlı olan ancak küresel çip sektörü için kritik önem taşayan Tayvan’ın statüsünün Çin tarafından tek tarafl ı olarak değiştirilmesine “güçlü şekilde karşı çıkıldığı” da belirtiliyor. G7 “Tek Çin” politikasına ilişkin temel konumlarının değiştirilmediğini bildirse de, G7’nin bu açıklamaları Çin’i de kızdırmış durumda.
Ayrıca Tibet, Sincan ve Hong Kong’a ilişkin insan haklarına yönelik endişeler de bildirgenin önemli bir parçasıydı. Çin özellikle bu maddelerin tamamıyla iç işleri olduğunu savunarak açıklamayı eleştiriyor.
Çin’e ilişkin maddelerden birinde ise “Çin’e Rusya’ya askeri agresyonunu hemen, tamamen ve koşulsuz olarak sonlandırması ve Ukrayna’dan birliklerini geri çekmesi konusunda baskı yapması için çağrı yapıyoruz” denildi.
Çin: G7 barışı desteklediği iddia ediyor ama aslında barışı engelliyor
Çin Dışişleri Bakanlığı sözcüsü cumartesi günü yaptığı açıklamada “G7 barışı, istikrarlı ve müreff eh bir dünyayı desteklediğini iddia ediyor ama aslında bölgesel istikrarı zedeleyerek ve diğer ülkelerin kalkınmasını kısıtlayarak uluslararası barışı engelliyor. Çin’in ciddi endişelerine rağmen G7 Çin’i lekeleyen, Çin’e saldıran ve yüzsüz bir şekilde Çin’in iç işlerine müdahele eden açıklamalar yaptı. Çin açıklamalara şiddetle karşı çıkıyor ve zirvenin ev sahibi Japonya’yla ve diğer ilgili tarafl arla konuya ilişkin ciddi diplomatik temasları oldu” ifadelerini kullandı. Çin’in Japonya, İngiltere ve Kanada’daki büyükelçilikleri de G7’nin açıklamalarına sert tepkiler göstererek “soğuk savaş mentalitesinin bırakılması” çağrısı yaptı. China Foreign Aff airs University’den uluslararası ilişkiler profesörü Li Haidong, Global Times’a verdiği demeçte bazı sektörlerde Çin’den bağımsızlaşmanın kolay olmadığının görüldüğüne dikkat çekerek “ABD’nin Avrupa da dahil müttefiklerinin ciddi ekonomik kayıplar yaratacağı gerekçesiyle Çin’den kesinlikle kopmak istemediklerini anladılar” değerlendirmesini yapıyor.
ZELENSKY G7’DE ‘PUTİN DOSTU’ MODİ VE BOLSONARO’YLA GÖRÜŞTÜ
Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelensky son güne kadar katılımı sır gibi saklanan G7 zirvesinde Rusya’ya karşı uygulanan yaptırımlara katılmama kararı alan Hindistan ve Brezilya liderleriyle görüştü. ABD’li demokrat bir siyasetçi Financial Times’a verdiği demeçte Hindistan Başbakanı Narendra Modi’nin ve Brezilya Devlet Başkanı Luiz Inacio Lula de Silva’nın, ABD Başkanı Joe Biden’ın Zelensky’nin yanında durduğu bir zirvede Ukrayna savaşı konusunda Zelensky’nin çağrılarını görmezden gelmelerini zorlaştıracağı yorumu yapıyor. Hindistan’ın Rus petrolünü alıp rafine ettikten sonra Avrupa’ya dizel olarak geri satması ve Brezilya’nın Ukrayna’ya yardım olabileceği gerekçesiyle Almanya’ya askeri mühimmat satmayı reddetmesi son dönemde Batılı müttefiklerini kızdıran gelişmelerdi. Moskova’nın petrol ihracatı Hindistan ve Çin’in alımlarıyla geçen ay işgal sonrası rekor düzeye ulaşmıştı. Birleşmiş Milletler’de şubat ayında Rusya’nın işgali sonlandırmasını talep eden oylamada Brezilya destek vermiş ancak Hindistan çekimser kalmıştı.