Suudi Arabistan, Arjantin, Birleşik Arap Emirlikleri, Etiyopya, İran ve Mısır, BRICS’in yeni üyeleri olacak. BRICS, 6 ülkenin üyelik başvurularını kabul ederek topluluğa üyelik için davette bulundu. Zirvenin ilk gününde küresel jeopolitik ve ekonomik dengeleri gelişmekte olan ülkeler lehine değiştirmesi de beklenen genişleme adımı konusunda tam bir uzlaşıya varılamamıştı. Güney Afrika’nın ev sahipliğinde Johannesburg şehrinde düzenlenen 15. BRICS Zirvesi’nin son gününde BRICS ülkeleri Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika, topluluğa yeni üye alımları konusunda anlaşmaya vardı. Güney Afrika Cumhurbaşkanı Cyril Ramaphosa, bu kapsamda Suudi Arabistan, Arjantin, Birleşik Arap Emirlikleri, İran, Mısır ve Etiyopya’nın BRICS üyeliğine davet edildiğini açıkladı. Ramaphosa, topluluğa davet edilen ‘aday’ ülkelerin tam üyeliklerinin 1 Ocak 2024’ten itibaren başlayacağını duyurdu. Johannesburg’da düzenlenen 15. BRICS Zirvesi’nde alınan bu kararla BRICS’e üye ülke sayısı, yeni yıl itibarıyla 11’e yükselecek.
İttifakın, 2015 yılında, kısmen de gelişmekte olan ülkeleri Dünya Bankası ve Uluslararası Para Fonu gibi ABD’nin hakimiyetinin bulunduğu küresel finansal kurumlardan bağımsızlaştırmak amacıyla kurduğu Yeni Kalkınma Bankası da zirvenin ilk gününde bu yıl vereceği kredinin %30’unu dolar ve diğer rezerv para cinslerinden değil, BRICS ülkelerinin yerli para birimleri cinsinden vereceğini duyurmuştu.
Lula: Küreselleşme başarısız oldu
Bu genişleme kararı jeopolitik dengelerin değiştiği ve Pekin ve Moskova’nın çok kutuplu bir dünya düzeni için bastırdığı bir dönemde 40’ın üzerinde BRICS başvurusu yapan ülke için de kapıyı aralamış oldu. Ramaphosa ve komşusu Arjantin’in de bloka katılmasını isteyen Brezilya Devlet Başkanı Inacio Lula da Silva gelecekte yeni üyelerin de kabul edilebileceğini açıklamalarıyla teyit etti. Brezilya Devlet Başkanı Lula, “küreselleşmenin vaatlerini yerine getiremediğini, ‘nükleer savaş riski devam ettikçe’ gelişmekte olan ülkeler arasındaki işbirliğini yeniden canlandırmanın zamanı geldiğini” söyledi.
Nükleer savaş riski var, gelişenler işbirliğini canlandırmalı
Ukrayna Savaşı başından bu yana Rusya ve Batı arasındaki jeopolitik gerilimlerle yer yer siyasi söylemlere de konu olan ‘nükleer savaş riski’, ABD’de ve dünyada geçen haftalarda vizyona giren Oppenheimer filmiyle de dünya genelinde milyonlarca insanın nükleer savaşın gerçekte nasıl bir şey olduğunu tahayyül edebilmesine aracı olmuştu.
Bellingscat: Ya öldü, ya ikinci bir darbe yolda
Rusya, Ukrayna Savaşı’ndaki en önemli askeri güçlerinden olan paralı asker birliği Wagner’in kurucusu Yevgeni Prigojin’in, iki üst düzey komutanıyla birlikte özel jet kazasında hayatını kaybettiğini açıkladı. Ancak açık kaynak araştırmacı gazetecilik yapan ve dezenformasyonla mücadele eden bir kuruluş olan Bellingscat’in Rusya uzmanı, toplamda 10 kişinin hayatını kaybettiği kazanın ardından Financial Times ile gerçekleştirdiği özel röportajda “Ya gerçekten ölmüştür, ya da ikinci bir darbe olur” öngörüsünü paylaştı. Wagner askerleri Telegram gruplarından Prigojin’in hayatını kaybettiğini doğrularken, Wagner’in liderine yakınlığıyla bilinen Rusya Hava Kuvvetleri Komutanı Suriye’deki sert bombardımanların emrini vermesi nedeniyle ‘General Armageddon’ lakaplı Sergei Surovikin de görevden alındı.
40’ın üzerinde ülke üyelik sırasında, Türkiye başvuru yapmadı
BRICS ülkeleri dünya nüfusunun yüzde 40’ını, küresel GSYH’nin ise yüzde 25’ini oluşturuyor. Bloğun uzun bir süredir ortak bir vizyon oluşturamamış olması, üye ülkelerin küresel siyasi ve ekonomik gücünü de sınırlandırıyordu. Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, “Üyelik genişlemesi tarihi bir gelişme. Bu BRICS ülkelerinin gelişmekte olan ülkelerin genelinde dayanışma ve işbirliği konusundaki kararlılığını gösteriyor” ifadeleriyle bloğun gelecekte daha da büyüyebileceğine işaret etmiş oldu. 40’tan fazla ülkenin BRICS blokuna katılmak için ilgi gösterdiğini belirten Güney Afrika yetkilileri 22 ülkenin de resmi başvuru yaptığını aktardı. Türk yetkililerden şimdiye kadar yapılan açıklamalar ışığında Türkiye’nin hem BRICS zirvesine resmi katılım gerçekleştirmediği hem de resmi bir üyelik başvurusu henüz yapmadığı anlaşılıyor.
MODI: 20. YÜZYILIN MODASI GEÇMIŞ KURUMLARINA ÖRNEK OLMALI
Hindistan Başbakanı Narendra Modi ise blokun genişlemesinin 20. yüzyılda kurulup ‘modası geçen’ diğer küresel kurum ve kuruluşlara örnek olması
gerektiğini söyledi.