Almanya’da koalisyon hükümeti, haftalar süren müzakerelerin ardından 2024 yılı bütçesi üzerinde anlaşma sağladı. Başbakan Olaf Scholz, Yeşiller Partisi’nden Ekonomi ve İklimi Koruma Bakanı Robert Habeck ve Hür Demokrat Parti’den Maliye Bakanı Christian Lindner ile Berlin’de düzenlediği basın toplantısında, hükümetin 2024 bütçesi üzerinde anlaşmaya vardığını ve mevcut borç kısıtlamalarını gelecek yıl da devam ettireceğini duyurdu.
Scholz, hükümetin iklim dostu olmayan teşvikleri sona erdirerek, maliyetleri düşüreceğini ve 2024 federal bütçesinde 17 milyar euro tasarruf etmeyi planladığını belirterek, “Önceliklendirme, neyi karşılayabileceğimizi ve neyi karşılayamayacağımızı birlikte belirlemek anlamına geliyor. Bu aynı zamanda kesintiler ve tasarruflarla da ilgili. Elbette bunları yapmaktan hoşlanmıyoruz ancak bunlar gerekli” dedi. Hükümetin, Rusya ile savaşta olan Ukrayna’yı desteklemeye devam edeceğini yineleyen Scholz, hükümetin ülkenin yeşil dönüşümünü sağlamak ve sosyal uyumu güçlendirmek gibi diğer hedeflerine de bağlı kaldığını vurguladı. Scholz, hükümetin borç frenini koruyacağını belirterek, “Hedeflerimize önemli ölçüde daha az parayla ulaşmayı başarmamız gerektiği açık” dedi. Alman ekonomi enstitüsü IW, bütçe krizinin yol açtığı belirsizlik nedeniyle Alman ekonomisinin 2024 yılında yüzde 0,5 oranında daralmasının beklendiğini bildirdi. IW Direktörü Michael Huether, “Alman hükümeti bu krizde belirleyici bir rol oynadı. Koalisyon şimdi maliye politikası açısından harekete geçme kabiliyetini göstermelidir” dedi. Federal bütçe üzerindeki anlaşmazlığın şirketleri tedirgin ettiğini ve birçoğunun yatırım kararlarını şimdilik ertelediğini belirten IW’nin hesaplamalarına göre, GSYH yüzde 0,5 oranında azalacak. IW, en kötü senaryoda yüzde 1’lik bir daralmanın bile mümkün olduğunu ileri sürüyor.
Krizin tekrarlanmasını önleyecek adım
Maliye Bakanı Christian Lindner de Alman hükümetinin gelecek yıl yeni borçlanma kısıtlamalarını askıya almayacağını aktardı. Lindner, ülkenin bütçe açığını gayrisafi yurt içi hasılanın yüzde 0,35’i ile sınırlayan Anayasa’daki borç freni mekanizmasına odaklanmanın hala çok önemli olduğunu belirterek, “Mali konsolidasyona devam ediyoruz” dedi. Almanya Anayasa Mahkemesi, kasımda Alman koalisyon hükümetinin, Covid-19 döneminden kalma 60 milyar euroluk kullanılmamış krediyi bir iklim fonuna aktarma kararının anayasaya aykırı olduğuna karar vermişti. Covid-19 sırasındaki acil durum nedeniyle Alman federal hükümetinin, borç alımını 60 milyar euro artırmasına karşın, Covid-19 ve sonuçlarıyla başa çıkmak için söz konusu krediye ihtiyaç duyulmadı. Alman koalisyon hükümeti, söz konusu krediyi ülkenin İklim ve Dönüşüm Fonu için kullanmak istemişti. Kararın ardından Alman federal hükümeti tartışmalı bütçe konusunda zor kararlarla karşı karşıya kaldı. Karar, 2024 yılı federal bütçede yaklaşık 17 milyar avroluk bir delik açıp, koalisyon ortaklarını planlarını yeniden değerlendirmeye zorlayarak bütçe krizine neden olmuştu. Sosyal Demokrat Parti, Yeşiller Partisi ve Hür Demokrat Parti’nin oluşturduğu koalisyon hükümeti, mahkemenin kararının ardından 2023 ve 2024 federal bütçelerini anayasaya uygun şekilde hazırlamaya çalışıyordu. Ekonomistlere göre mahkemenin kararı, federal hükümeti bu yasama döneminin en büyük ekonomi politikası sorunuyla karşı karşıya bıraktı. Bütçe krizi SPD, Yeşiller ve FDP’den oluşan koalisyon hükümetinin dağılabileceğin söylentilerine bile yol açmış, ana muhalefetteki CDU/CSU Federal Meclis Grup Başkanı Friedrich Merz, “Şansölye Scholz telefon ederse erken seçimi görüşmeye hazırız” demişti.