Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın Ulusal Eylem Planı’nda, 2053 yılı için belirlenen “net sıfır” emisyon hedefine ulaşmak için yeşil hidrojen üretimi kritik önem taşıyor. Yeşil hidrojen üzerine Türkiye’de uzmanlaşan şirketlerin başında gelen Teksis İleri Teknolojiler’in Genel Müdürü Hüseyin Devrim, bu hedefe ulaşılabilmesi için yeşil hidrojen üretimi ve tüketimini özendirecek mekanizmaların bir an önce hayata geçirilmesi gerektiğini söyledi.
Rafineri, petrokimya, çimento, demir çelik, seramik, cam gibi enerji yoğun sektörlerin, aynı zamanda Türkiye’de üretimin ve istihdamın belkemiği olduğunu hatırlatan Devrim şu görüşleri paylaştı: “Gelecek yıldan itibaren Yeşil Mutabakat’a ilişkin zorunlulukların, AB ülkelerine ihracat yapan bu ve benzeri sektörleri etkileyeceğini şimdiden görüyoruz. Son bir yılda enerji ve emisyon yoğun sektörlerde, Yeşil Hidrojen üretimine yönelik dikkat çeken bir farkındalık bulunuyor. Bunun kamu otoritesi tarafından sistemli şekilde teşvik edilmesi şart. Kaldı ki geçen yıl Ekim ayında Almanya ile imzaladığımız Yeşil Hidrojen Niyet Mektubu’na göre ihracat taahhütlerimizi yerine getirecek üretimi yapmamız gerekiyor.”
Doğalgaz şebekesine harmanlanabiliyor
Türkiye’nin yılda 50-55 milyar metreküp seviyesinde gerçekleşen doğalgaz tüketimini azaltmanın tek yolunun yeşil hidrojen olduğunu, İngiltere’de doğalgaz şebekesinin yüzde 20’ye varan oranlarda yeşil hidrojen ile harmanlandığını anlatan Devrim, “Ulusal Enerji Planı’nda ise 2035 yılı için belirlenen harmanlama hedefi sadece yüzde 3,5. Yüzde 97 oranında ithal edilen doğalgazdaki her birim tasarruf, Türkiye için milyarlarca dolarlık döviz anlamına geliyor. Avrupa’da doğalgaz fiyatları 2021 sonunda 80 Euro/MW seviyesinden 2022 Ağustos’unda 340 Euro/MW seviyesine yükseldi. Özellikle elektrik üretimindeki payının süratle düşürülmesi gerekiyor. Ülkemizde elektrik üretiminde doğalgazın payı halen yüzde 25 seviyesinde. Kuraklık ve benzeri sebeplerle bu oran yaz aylarında yüzde 30’un üzerine çıkıyor. Türkiye Hidrojen Teknolojileri Stratejisi ve Yol Haritası’nda yer alan, konut ve sanayide doğal gaz hatlarına hidrojen karıştırarak dağıtılması, ülkenin doğalgazla çalışan elektrik santrallerinin daha temiz elektrik üretmesi anlamına da geliyor” diye konuştu.
Üretilen hidrojenin sadece yüzde 4’ü “yeşil”
Tüm dünyada yıllık 70 milyon ton hidrojen üretilirken, bu üretimin sadece yüzde 4’ü yeşil hidrojen sınıfına giriyor ve yenilenebilir kaynaklardan üretiliyor. Üretimin kalan yüzde 48’i doğalgaz, yüzde 30’u petrol, yüzde 18’i ise kömür kaynak kullanılarak gerçekleşiyor.
Kömür kaynaklı hidrojen üretimi “kahverengi hidrojen” olarak adlandırılırken, doğalgaz kaynaklı üretilen hidrojen “gri hidrojen” olarak tanımlanıyor. Yenilenebilir kaynaklardan üretilen elektrik kaynaklı hidrojen üretimi ise literatürde “yeşil hidrojen” olarak adlandırılıyor.