Türkiye’nin lokomotif sektörlerinden hazır giyim alanında 1992 yılında kurulan Domino Tekstil, faaliyetlerinde 30’uncu yılını geride bıraktı. Kurucu Umut Oran’ın girişimleriyle, ‘Anadolu’da istihdam yaratma’ hedefiyle Bolu’da hizmete giren şirket, 1997’den bu yana bulunduğu 30 bin metrekare açık, 10 bin metrekare kapalı alana sahip tesisinde dünya markalarına dokuma alt giyim üretimi gerçekleştiriyor.
İlk günden bu yana sürdürülebilirlik konusunda önemli adımlar attıklarını söyleyen Domino Tekstil Yönetim Kurulu Başkanı Neval Akgün, “İş, Aş ve Barış” felsefesi doğrultusunda Bolu’da ilk fabrikamız 1997 yılında Karacaağaç Köyü’nde kuruldu. Sürdürülebilirliği bir ihtiyaç değil, ahlaki bir sorumluluk olarak benimseyen yönetimimiz ile 25 yıl sonra aynı yerleşke içerisinde ikinci fabrikamız kuruldu. Domino’nun yeni üretim yerleşkesi Leed Gold Sertifikası’na sahip ülkemizdeki ilk hazır giyim üretim tesisidir. 2018 yılında Deloitte tarafından “Best Managed Companies” olarak seçilen şirket, 30 yıldır hizmet verdiği iş ortağı müşterisi tarafından da ‘Kendi Kendine Güvenen (Self Reliant)- kendi kendini müşteri adına denetleyen’ üretici olarak tanımlanmıştır” diye konuştu.
Neval Akgün, “Son dönemde hazır giyim ihracatındaki daralma ve kapasite kayıplarının aksine Domino, satış ve kapasite kaybı yaşamadan, katma değerini arttırarak mevcudu korumaya çalışmaktadır. 2030 yılında da Türkiye’den tercih edilen stratejik iş ortağı olarak, tüm kaynakların doğru kullanımı ile insan ve çevre dostu üretici Domino, dünyanın saygın ve katma değeri yüksek moda markalarına hizmet etmeye devam edecektir” dedi.
Sürdürülebilirliğin yanı sıra dijitalizasyon, mühendislik ve modernizasyon alanlarında yoğun yatırım yapan Domino Tekstil’de hali hazırda 650 kişi çalışıyor. Domino Tekstil Yönetim Kurulu Başkanı Neval Akgün, “Tesislerimizdeki eğitimli insan kaynağına yönelik 2030 yılı ve sonrasının ihtiyacını karşılayabilmek için yönetim ekibi olarak kariyer çalışmalarını şimdiden başlattık” diye konuştu.
“Üretim süreçlerinde 2027’de karbon nötr olma hedefi var”
Domino Tekstil’de sürdürülebilirlik konusundan sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Begüm Yağcı Taktaş, bu alanda yapılan uygulamaları ve hedeflerini şu şekilde özetledi:
- Tesislerimizde, 3. düzeyde karbon ayak izi hesaplaması yapıldı. İyileştirmeler sonucu 1 yıl öncesine göre ürün başına yüzde 70 düşüş sağlandı.
- Çatı güneş enerji panelleri ile kaplanarak elektrik ihtiyacının yüzde 70’i temiz enerji kaynağından elde ediliyor. Çevreye zarar vermeyen, yenilenebilir enerji sistemiyle temiz üretim konusunda çok büyük yol aldık. Fosil yakıt kullanımını sonlandıracak alt yapı ve sistem çalışmaları yapıyoruz.
- Domino, 2020’den bu yana yenilenebilir olmayan kaynaklardan sağlanan elektrik için oluşan karbon ayak izini 100% off -setlemekte olup doğaya olan etkisini nötürlemekte.
- Fabrika ve bahçesinde kullandığı suyun azaltılması ve doğru kaynaktan elde edilmesi için yağmur suyu tarımı sayesinde tamamen doğal su kaynağı kullanılıyor.
- İnşaat sırasında çalışmalar en az hafriyat ve atık oluşacak şekilde yürütülüyor. İnşaat atıkları, en az yüzde 75’i geri dönüştürülebilir malzemelerden seçiliyor.
- Firmamız, 2020’den bu yana ürün başına düşen karbon ayakizini azaltmak için yaptığı çalışmalar sonucunda; sektör ortalamasının altında 0,12 co2 seviyesine indirdi.
- Domino’nun 2025’te yayınlanması planlanan SBTI hedefi bulunuyor. Asıl hedefini, 2027 yılında üretim süreçlerinde karbon nötr olmak olarak koydu.
- Domino, 2018 yılında, H&M tarafından Doğu Avrupa ve Türkiye’de ilk yeşil fabrika ödülünü aldı.
- Domino, 2021 yılında UNDP Küresel İlkeler Sözleşmesi’nin imzacısı oldu. 2022 yılında Birleşmiş Milletler ilerleme raporunu yayınladı.
- Higg FEM–çevre sisteminde tarafsız akredite uzmanlar tarafından yapılan değerlendirme sonucunda Domino 2022 ve 2023 yılında 96 puan aldı.
- Kadın çalışan oranı kurulduğundan bu yana yüzde 80’in altında olmadığı gibi bugün yüzde 90’ın üzerinde. Şirket, yıllardır ‘eşit işe eşit ücret’ yaklaşımını uyguluyor.