Sürdürülebilirlik Akademisi ve TÜGİS iş birliğinde, T.C. Tarım ve Orman Bakanlığı destekleriyle düzenlenen ‘Sürdürülebilir Gıda Zirvesi gıda endüstrisinin mevcut sınırlarını ve gıda sistemlerindeki durumu mercek altına aldı. Nüfus artarken, yaşanan gıda israfına dikkat çeken sektör temsilcileri, “Türkiye’de günde üretilen 80 milyon adet ekmeğin, 14 milyonu israf ediliyor. Gıdanın yüzde 30’u, yani 3’te 1’i tedarik sürecinde kaybediliyor” uyarısı yaptı.
Bu yıl 9’uncusu düzenlenen zirvede uzmanlar, artan nüfusu beslemek için hayvan kesmeden kök hücre ve bitkisel üretimle et ve süt ürünleri üretimine ilginin arttığına da dikkat çekti.
Yeşil dönüşüm odak noktamız
Zirvede konuşan Ticaret Bakanlığı Bakan Yardımcısı Mahmut Gürcan, bakanlık bünyesinde yeşil dönüşüm, akıllı ulaşım, iklim değişikliğiyle mücadele konusunda çalışmalar yaptıklarını söyledi. Gıda israf ve kayıpların azaltılması, hileli gıdanın önlenmesi ve organik tarımın artırılması gibi hedefl ere ulaşmak için çalıştıklarını söyleyen Gürcan, “Sıfır atıkta, gıda başta olmak israf profilini ortaya koyan bir çalışma başlattık. Haksız fiyatla mücadeleye yönelik çalışmalarımız da sürüyor. Tarım ürünlerinin modern depolanması için lisansı depoculuk hayata geçirildi ve 45 ilde 184 lisanlı depo işletmemiz, şubeleriyle birlikte 288 noktada lisanslı depoculuk gösteriyoruz. Bu işletmelerin toplam depolama kapasitesi 9,7 milyon tona ulaştı” dedi.
Suyun bilinçsiz kullanımı endişeleri artırıyor
Türkiye Gıda Sanayi İşverenleri Sendikası (TÜGİS) Yönetim Kurulu Başkanı Kaan Sidar, kuraklıktan olumsuz etkilenmede tarımı ve gıdanın ilk sıralarda yer aldığına vurgu yaptı. Sidar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Su kaynakları kısıtlı ve tarımda suyun bilinçsiz kullanımı endişelerimizi artırıyor. FAO’nun ‘su hayattır’ mottosundan yola çıkarsak, günlük gıda ihtiyacı için 4 ton suya ihtiyaç var. Tarım uygulamaları, su kaynaklarını etkiliyor. Bu noktada adımlar atılması gerekiyor, yoksa geç kalacağız. Gıda israfı da bir başka önemli sorun. Dünyada üretilen gıdanın yüzde 30’u sevkiyat sırasında israf oluyor, uygun olmayan nakliye ve depolama koşullarından dolayı.”
Gıda sanayisi teşvikle desteklenmeli
Sürdürülebilirlik Akademisi Başkanı Murat Sungur Bursa, gıdanın geleceği için değişim ve dönüşümü esas aldıklarına vurgu yaptı. Bursa, “En önemli sorunumuz çalışma ve üretme. İki başlığı gerçekleştirmek için, gerçek anlamda Kurtuluşu Savaşı seferberliği kadar büyük seferberlik ilan etmeliyiz” dedi. Bursa, “Son dönemde savunma sanayisindeki başarılar göğsümüzü kabartıyor. Bizim gıda sektöründe, nasıl ki savunma sanayine yönelik teşvikler veriliyor, gıda sektöründe de önemli alt yapı desteklerine ihtiyacımız var” diye konuştu.
80 milyon ton ekmek üretiliyor
UNO Yönetim Kurulu Üyesi & CEO Vekili Evin Pehlivanlı, gıda israfının azaltılmasına odaklandıklarına işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Türkiye’de günde 80 milyon adet ekmek üretiliyor, bunun 14 milyon adeti israf ediliyor. Neredeyse ürettiğimiz her 5 ekmekten biri israf ediliyor. Bu 14 milyonun 13,7 milyon adeti ambalajsız ekmekten oluşuyor. Tüketiciyle hiç buluşamayan ciddi gıda kaybı var. O nedenle ambalaj, gıda için koruma bariyeri. Ambalaj teknolojileri çok önemli. Araştırmalarımız, ambalajlı ürünlerin israfı yüzde 50 azalttığını gösteriyor.”
Güçlü değil, güçlendiren liderler
Yıldız Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili ve CEO’su Mehmet Tütüncü, dünyada birçok şeyin hızla değiştiğini, hızlı değişimin de belirsizlik ortamı yarattığına işaret ederek, bunun hızlı öğrenmeyi zorunlu kıldığını vurguladı. Tütüncü, şöyle devam etti: “Sürekli öğrenmeye geçmemiz gerekiyor. Her şey değişirken, günümüzde liderlik ve şirket kültürü modelinin de değişmesi gerekiyor. Bugünkü işimize odaklanırken, geleceği de düşünmeli. Sadece bugüne odaklanırsak, geleceğe yanıt vermek için geç kalabiliriz. Güçlü liderler değil, güçlendiren liderler olmalı.”
Gıdanın stratejik bir ürün olduğuna vurgu yapan Tütüncü, “İnsan var olduğu sürece gıdaya ihtiyaç olacak. Gıdada riskler her geçen gün büyüyor. Artan göçler de gıda krizine aslında yol açıyor. Bir yer gıdaya ulaşamazken, bir yere talep yığılıyor. Bioçeşitlilik kaybı da sorun yaratıyor. Su konusu da öncelikli problemlerden biri. FAO, tarımsal üretimin yüzde 70 artması gerektiğini söylüyor. Biz tarladan sofraya yönelik çalışmalar, sözleşmeli üretim ve eğitimlerle verimliliğin artırılması için birçok projeye destek veriyoruz” diye konuştu.