Kibar Holding çatısı altında “Geleceği Tüketmeden Üretiyoruz” felsefesiyle faaliyet gösteren, Assan Alüminyum, çevresel sürdürülebilirliğin en önemli alt başlıklarından ‘Biyoçeşitliliğin Korunması’ alanında 3 yıldır yoğun bir şekilde çalışıyor.
Kocaeli Üniversitesi iş birliğiyle türü tükenme tehlikesi altında olan “Amsonia orientalis – Mavi Yıldız” bitkisini biyoteknolojik yöntemlerle çoğaltıp yaşam döngüsüne kazandıran şirket, projenin devamında florada kesinlikle korunması gereken türler arasında yer alan “Pancratium maritimum – Kum Zambağı” bitkisi için çalışma başlattı ve proje olumlu sonuç verdi.
Türkiye’nin zengin biyoçeşitliliğinin sürdürülebilmesi için önem taşıyan proje kapsamında laboratuvar ortamında çoğaltılan Kum Zambakları’nın doğaya aktarımı gerçekleştirildi.
Ülke dışına çıkarılması ve koparılması yasak olan Kum Zambağı, kıyı kumullarında yetişen soğanlı bir bitki türü. Türkiye’de Akdeniz, Ege, Marmara ve Karadeniz Sahil kumullarında yetişen Kum Zambağı, bir güneş bitkisi. Turizm baskısı, sahillerin yerleşime açılması ve endüstriyel amaçlarla kumulların tahrip edilmesi, bitkiyi tehdit eden faktörlerin başında geliyor.
Yürütülen projenin biyoçeşitliliğin devamlılığı ve doğal kaynakların korunması açısından ekolojik yaklaşımlara örnek teşkil edeceğine inandığını söyleyen Kibar Holding CEO’su Haluk Kayabaşı, “Sürdürülebilirlik Kibar Grubu için kurum kültürü. 20’yi aşkın Grup şirketimizle Kibar Holding 2025 Sürdürülebilirlik Stratejisi’nin yol göstericiliğinde daha yaşanılası bir dünya için çalışıyoruz. Biyoçeşitlilik dünyanın geleceği için en kritik bileşenlerden biri. Böyle bir sorumluluğu sanata destekle taçlandırmaktan ayrıca memnuniyet duyuyoruz” yorumunu yapıyor.
Assan Alüminyum Genel Müdürü Göksal Güngör’ün projeye yönelik yorumları ise şöyle: “Kocaeli Üniversitesi (KOÜ) Biyoloji Bölümü iş birliğiyle hayata geçirdiğimiz ‘Biyoçeşitliliği Koruma Projesi’nde çevresel sürdürülebilirliğe katkı sağlamayı amaçladık. İlk olarak Avrupa Konseyi tarafından ‘Florada kesinlikle korunması gereken türler’ arasında gösterilen ve Türkiye ile Yunanistan haricinde dünyanın başka hiçbir bölgesinde doğal olarak bulunmayan Mavi Yıldız bitkisinin biyoteknolojik yöntemlerle çoğaltılıp doğaya kazandırılmasını sağladık. Şimdi de ülkemizdeki popülasyonları koruma altında olan bir diğer bitki Kum Zambağı’nın neslinin tükenmemesi için çok önemli adımlar attık ve yeniden yaşam döngüsüne kazandırdık. Biyoçeşitliliği korumanın sürdürülebilir gelecek için önemli bir konu olduğunun bilinciyle çalışmalarımızı sürdürmeye devam ediyoruz.”
Sanat ve doğa bir araya geliyor
Projenin önemli bir diğer ayağı ise, anlamlı bir tesadüfün sonucunda, Zorlu PSM’deki Kum Zambakları oyununun ana destekçisi olma kararının alınmış olması.
Assan Alüminyum Genel Müdürü Göksal Güngör, şu sözlerle anlatıyor bu tesadüfü: “Hayata kazandırdığımız bitkiler dünyamızın oksijen kaynağı, sanat da toplumun zihinsel ve duygusal açılardan yaşam kaynağı. Sanatın birleştirici, doğanın iyileştirici gücüne inanıyoruz. Bu harika tesadüfün ardından ülkemizin kültür-sanat hayatında önemli bir gücü temsil eden Zorlu PSM’deki Kum Zambakları oyununun ana destekçisi olma kararı aldık.”
Tükenme tehlikesi altındaki bitkilerin oranı son 15 yılda yüzde 123 arttı
Dünya üzerinde 2004-2020 yılları arasında, toplam 16 bin 460 bitki türü Dünya Doğa ve Doğal Kaynakları Koruma Birliği (IUCN) tarafından Tehdit Altındaki Türlerin Kırmızı Listesi’ne eklendi. Aynı listede 1994-2004 yılları arasında 8 bin 321 bitki türünün bulunması son yıllarda bitki biyoçeşitliliği üzerindeki tehdidi net bir şekilde gösteriyor. Belirtilen bu dönemde, çok tehlike altında (CR) olarak kaydedilen yani doğada tükenme tehlikesi altında bulunan bitkilerin sayısı bin 490 olarak belirtilirken, bu sayı 2004-2020 arasında yaklaşık yüzde 123 artışla 3 bin 325 olarak belirlendi.