İklim Haber ve K ONDA Araştırma tarafından gerçekleştirilen “Türkiye’de İklim Değişikliği Algısı ve Enerji Tercihleri 2022” araştırması, Türkiye’de her 10 kişiden sekizinin iklim değişikliği için endişe duyduğunu ortaya koyuyor. Araştırmaya göre her üç kişiden biri çevre ve iklim politikalarının oy tercihlerini etkilediğini söylerken, Türkiye’nin iklim değişikliğiyle mücadelede yeterli çaba göstermediğini düşünenlerin oranı ise yüzde 82. Kasım 2022’de görüşülen her 10 kişiden sekizi iklim değişikliği konusunda endişeli olduğunu ifade ediyor. Bu, 2018’deki ilk araştırmadan bu yana ölçülen en yüksek oran. Endişe seviyesi yaşam tarzı veya dini inançlara göre kayda değer bir değişim göstermezken, eğitim seviyesi arttıkça endişe seviyesinin de arttığı gözlemleniyor. Aynı zamanda, araştırmaya katılanların yüzde 78’i iklim değişikliğinin insan faaliyetlerinin sonucunda ortaya çıktığını belirtiyor. Toplumun sadece yüzde 2’si iklim değişikliği diye bir şey olmadığını düşünüyor. Son üç araştırmada, kişilerin “Türkiye iklim değişikliğine karşı ne yapmalı?” sorusuna en yüksek oranda verdiği cevap ‘yeşil alanları korumak’ oluyor. Bireysel mücadelede en çok öne çıkarılan seçenek ise ‘ağaç dikmek’. İkincisi ise güneş ve rüzgardan üretilen elektriği kullanma talebi. Araştırmaya katılanlar eğitim, hayat tarzı ve dindarlık seviyesi fark etmeksizin son yıllarda düzensiz hava olaylarının arttığı yönünde mutabık. Mayıs 2019’dan bugüne yapılan araştırmalarda iklim değişikliğini aşırı hava olaylarının sebebi olarak görenlerin oranı yüzde 89’a çıkmış durumda.
ÇEVRE-İKLİM-ENERJİ KONULARI POLİTİKA VE REKABETE DAMGASINI VURACAK
Araştırma sonuçlarını değerlendiren İklim Haber Yayın Yönetmeni Dr. Barış Doğru, Türkiye toplumunun iklim krizi konusunda tahmin edilenin üzerinde bir farkındalığa sahip olduğunun altını çiziyor. Doğru şu yorumları yapıyor: “Türkiye halkı iklim değişikliğinin varlığını inkar etmiyor (yüzde 98); iklim değişikliğinin insan etkisiyle olduğunu düşünüyor (yüzde 78); iklim değişikliğinden endişe duyuyor (yüzde 83). Ve bu oranlar her yıl düzenli olarak artıyor. Ancak öte yandan bu ülkede hâlâ termik santral inşa ediliyor; termik santrallarda kullanmak üzere linyit gibi kalitesiz bir kömürü çıkarmak için en değerli ormanlar yıkıma uğruyor; üstelik bu farkındalık düzeyine nazaran tüm bunlara verilen tepki çok sınırlı. Ortada çevre-iklim-enerji politikalarını mantıklı ve anlamlı bir biçimde harmanlayarak tutarlı bir politik söylem oluşturma konusunda önemli bir eksiklik olduğunu rahatça söyleyebiliriz. Önümüzdeki dönemde, toplumsal cinsiyet ile birlikte çevre-iklim- enerji konularının politik tartışmalara ve rekabete damgasını vuracağını söylemek kahinlik sayılmaz.”
EN ÇOK KARŞI ÇIKILAN ENERJİ KAYNAĞI NÜKLEER, EN ÇOK TERCİH EDİLEN İSE GÜNEŞ
Türkiye’de toplumun büyük bir kısmı Rusya’nın Ukrayna’yı işgali ile şiddetlenen enerji krizinden ve rekor kıran kömür, petrol ve doğalgaz fi yatlarından etkilenmemek için güneş enerjisine ve rüzgar enerjisine yatırım yapılmasını istiyor. Yanıtlar kişilerin yerleşim yerine göre incelendiğinde en çok kırda yaşayanlar güneş ve rüzgar yatırımı yapılsın istiyor. Görüşülen kişilerin en çok karşı çıkacaklarını söyledikleri enerji santralları nükleer enerji ve kömürlü termik santrallar olurken, en çok tercih ettikleri enerji kaynakları ise güneş ve rüzgar oluyor. Aynı zamanda toplumun yüzde 76’sı ‘daha fazla kömür madeni açılmamalı’ diye görüş belirtirken, ‘kömür yerine çevreye daha az zarar veren enerji kaynaklarını tercih etmek gerekir’ diyenlerin oranı son bir yılda yüzde 66’dan yüzde 79’a çıkıyor.
ANKET ÇALIŞMASININ ÖNE ÇIKAN SONUÇLARI
● Toplumun yüzde 83’ü iklim değişikliği için endişeli olduğunu belirtiyor. Bu oran, beş yıldır yapılan araştırmalardaki en yüksek endişe düzeyi.
● Her üç kişiden biri parti veya adayların çevre ve iklim konusundaki politikalarının oy tercihlerini etkilediğini söylüyor.
● Toplumun yüzde 82’si Türkiye’nin iklim değişikliğiyle mücadelede yeterli çaba göstermediğini düşünüyor.
● Her 10 kişiden 9’u Türkiye’nin en az Avrupa kadar iklim değişikliğiyle mücadele için çaba göstermesi gerektiğini ifade ediyor.
● Her üç kişiden ikisi iklim değişikliğinin sebebini orman kayıpları olarak görüyor.
● Görüşülen kişilerin en çok karşı çıktığı enerji kaynakları nükleer enerji ve kömür santralları olurken, en çok tercih ettiği kaynaklar ise güneş ve rüzgar enerjisi.
● Her üç kişiden ikisi, iklim değişikliğinin sebebini orman kayıpları olarak görüyor. Bu oranın, iklim değişikliğine karşı endişe düzeyi ortada olanlarda bile yüksek olduğu görülüyor. Görüşülen kişilerin yüzde 40’ı petrol, gaz ve kömür gibi fosil yakıtların iklim değişikliğine sebep olduğunu söylüyor. Katılımcıların yüzde 33’ü ise iklim değişikliğine kömürlü termik santralların neden olduğunu ifade ediyor.